1 numarayı açıkladı!
28 Şubat komisyonunda ifade veren Sisi, 'ironik' yanıtlarıyla komisyonu gerdi
Erzurum Güncel- 28 Şubat sürecinde öne çıkan isimlerden 'Sisi' lakabıyla takınan Seyhan Soylu dün TBMM’deydi. Basın ordusunun izlediği ve ilginç tarzıyla dikkat çeken Sisi, 28 Şubat alt komisyonun sorularını yanıtladı. Komisyonda sık sık uyarılan Sisi, Ali Kalkancı, Fadime Şahin ve Müslüm Gündüz'ü de tanımadığını söyledi. Soylu, 28 Şubat’la ilgili genel değerlendirme istemini, ‘hassas bir hayatı olduğu için" yapmadı. Komisyon üyesi Yaşar Karayel’in, “Sosyal hadiselerden biri sizin içinde olduğunuz bir olay yaşandı. Fadime Şahin olayının neresinde oldunuz? Sizi kim yönlendirdi, nasıl bu işe bulaştınız. Şahitliğiniz, nerede tanıştınız?" sorusunu Seyhan Soylu, şöyle yanıtladı: ŞAHİN'İ TANIMAM: "Ben hayatım boyunca Fadime Şahin'i, Müslüm Gündüz'ü tanımadım. Ali Kalkancı'yı hayatımda görmedim. Bir yayın kuruluşunda ekip kurmak için görevlendirildim. Ekip için bir çok isim aldım. Birbirinden ünlü isimlerdi. Ekibi kurdum. Çevrem bir hayli iyiydi. Tatil hakkım vardı. O tarihlerde ben ABD'deydim. Sorgulanabilir. Disneyland'ı gezdim." PENTAGON'A DA GİTMEDİM: "Pentagon’a da gitmedim. 'Okyanus ötesinden emir mi aldı?' gibi saçma sapan şeyler olacağına şimdiden söyleyeyim. Ben hayatımda bu insanları hiç görmedim. Basılma olayını esefle kınıyorum. Telsiz anonslarından geçilmiş. Kadının basıldığından benim haberim yok. Özel hayatı siyasi rant için seversiniz sevmezsiniz. Müslüm Gündüz'ün basılması, afişe edilmesi, çıplak olarak ona inanır inanmazsınız... Benim o tarihlerde ürktüğüm bir insandı asalarla ama bugün söylemleri sempatik dahi gelebiliyor. Ne kadar çirkin ki, cinsel hayatlarına emniyet mensuplarının baskın yaparak afişe ederek, gencecik bir kızı deşifre etmeleri çok çirkin." BAKTIM MAĞDUR OLMAYAN YOK: "“28 şubat'ın gizli kahramanı benim" sorusunu ise Soylu, "Şöyle kahraman oldum ki, öyle gündemler yaşanıyor ki terörist başları kahraman ilan ediliyor. Bundan dolayı hepimiz sıkıntı içindeyiz. Özal’ı yirmi sene önce anlayamadık. Bize uzlaştırıcı şey vaat etmiş, cehaletimizden göremedik. Ben o tarihte yaşanan sıkıntıları insanlar bana soruyordu, 'Gizli kahraman mısın' diyorlardı. Evet diyordum. Ben 28 Şubat'ın kahramanıyım. Çünkü yıllar önce Tansu Çiller susurluk, Özer Çiller'in mafya ilişkileri... Yıllar sonra baktım ki Tansu Hanım dahil olmak üzere mağdur. Mağdur olmayan kimse kalmamış. Tansu hanıma haraket sözleri, Meral Akşener'i çok severim. Tansu hanımı sevmem ama ona edilen haraketleri esefle kınıyorum. Apoletli paşa olması hakaret etmeyi gerektirmez. Aktütün kurşunladığı zaman ekranlara çıktım Hava Kuvetleri Komutanı'na golf topunu gösterdim, buyurun münasit bunu müsait yerde oynarsınız diyecek kadar çılgın biriyim' HAYATIMDA ÇETE İÇİNDE OLMADIM: Hayatımda bir çete, darbe içinde olmadım. Şahin, Gündüz, Kalkancı adı geçen paşalarla bir insanla dahi konuşmamı neredeyse özel ilişkiler deşifre oluyor bir tane telefon konuşmamı kimse getiremez. Karayel'in, "Jandarma istihbarat teşkilatının yayınlarında genel koordinatörlük yaptığınızı da söylemişsiniz sorusunu da Soylu, "Ben o tarihte ekibi kurdum. 7, 8 ay sürdü. Bir yayın grubunda (TGS yayın grubu) içinde magazinin, strateji dergiler vardı. Çok şık bir ekip kuruldu" yanıtını verdi. Tuncay Güney’i almışlar, askerler almışlar vesaire. Siz mi aldınız, başımızı diyorlar. Evet onları ben almadım ama bu insanlarla ilgili orayı kuran kişi benim" yanıtını verdi. YÖNLENDİRME SORULAR SORUNCA DALGA GEÇİYORUM: Sisi, "İnsanlar yönlendirme sorular sorunca ben de dalga geçiyorum. İronik şeyler söylüyorum ben. Ben hayatım boyunca hayatı ti'ye almak zorundayım. Hepinizin çoluğu çocuğu var. Ben geçmişimle de geleceğimde de yalnız kalyacağımı biliyorum. Hayata sempati ve sevgiyle bakıyorum. Ben evrensel bakmak zorundayım" dedi. "Kalkancı için tesettüre girdim" sözlerine ise Soylu, "O tarihte de bu tarihte de sahte şıhlar şeyhler vardı. Tarikatlar da hacılar hocalar da göbeğe şeyler yazardı. Ben de insanlara bana yönlendirme sorular geldiği için ben tesettüre girer istediğim tarikata giderim dedim. Yatıra falan giderim. Allah'la vicdanım arasında. Allah'ın cennetine tamah ederek inananlardan değil, cehenneminde yanmak isteyenlerdenim. Ve ben bedenen secde edenlerden değil ruhen edenlerdenim. Bir tek tarikata girdiğimi kimse söyleyemez. İnsanlarla dalga geçiyorum" yanıtını verdi. ASENA OLMUŞLAR: Soylu, "Kapınızda şuana kadar apoletli paşalar, işte patronaj olanlar vesaireler o gün Sayın Erbakan’a peh diye manşet atanlar bugün gelip o taripte niye bir başbakanımız bugünkü gibi diyecek kadar Asena olmuşlar. Ben öyle biri değilim. Herhangi bir şey yapmış olsam Taksim Meydanı'nda asılacak kadar onurlu ve şerefliyim" dedi. Komisyon üyesi İdris Şahin ise Soylu'yu uyararak komisyonun ti'ye alınacak, ironi yapılacak yer olmadığını söyledi. Sisi bunun üzerine, "Ülkesine bağlı bir insanım" dedi. Bunun üzerine Baş, "İroni yapmayın" dedikten sonra Soylu, "İroni yapmayacağıma söz veriyorum. Burada yapmayacağıma söz veriyorum. Müsadenizle yalnız bir tane yapacağım. Yüreğimden konuşuyorum. Asla ve asla kara mizah haline getirmeyeceğim" dedi. TUNCAY GÜNEY'İ BİR DEFA GÖRDÜM: Soylu, "Tuncay Güney’i bir defa gördüm. O da Ümit Oğuztan işe almıştı. Tanımazdım bile. İyi niyetlerle yola çıkılmıştı. Olay çok farklı bir boyuta geldi. İşe aldığım ekip beni kapı dışarı kovdu. Bir anda kendime onları iyilik ederken, transfer ederken kovulmuş olarak buldum" dedi. TUTANAKTAN ÇIKARILDI: Soylu RP'nin oylarının herkesi şok ettiğini belirterek kendisinin de cinsel kimliği yüzünden paniklediğini söyledi. Soylu, "Asalı adamlar Taksim’de geziyor. Cemalettin Kaplan Atatük’ün kuklalarını Berlin’de yerlerde sürüklüyor. Veledi zina diyorlar. Herkes haddini aşmış" dedi. Özcan Yeniçeri'nin uyarası üzerine Baş devreye girerek "veledi zina sözlerini" tutanaktan çıkarttı. SUÇLU OLMAYA TALİBİM: Soylu, "Bugün bu sözleri sarf edenler mağdur oldular bir anda. Onların mağdur olduğu yerde ben yine bir suçlu aranacaksa vallahi billahi buna da talibim. Bahsettiğiniz insanları tanımam. Gazetecilik yaptığım için herkes gibi cinsel kimliğim ve gazeteci olduğumdan dolayı olayın sıkıntılı tarafı olabileceğim düşüncesiyle daha iyi takip etmeye çalıştım. CHP'li Şeker'in JİTEM'le ve faili meçhullerle ilgili sorulara ise Soylu şu yanıtı verdi: HERKES KİM VURDUYA GİTTİ: Türkiye'de faili meçhul çok oldu. En son Hrant Dink’in olayında bile öldüren değil o talimatları verenler faili meçhul olarak bilinmekte. Azalma olduğunu ama bitmediğini düşünüyorum. Dink’in cenazesinde gittim. Hala ülkemizin sıkıntıları var. Domuz bağlarıyla canlı canlı gömülen insanlar da vardı. Herkes kim vurduya gidebilirdi. Domdom kurşunuyla gidebilirdi. Şükür o günler geçti" dedi. Soylu, o tarihlerde evinin kirasını veremediğini belirterek E TV’ye konuk olarak gittiklerini söyledi. Soylu, "Program teklifi alayım diye tüm gece uyumadım. Antalya'da kafelere oturdum. Beni sevdiler. Canlı yayın numaralarını verdim ki talk şov yapmamı istesinler diye... Sonra oraya girdim. Kimliğimi, kendimi kabul ettirebilmekti. Girdiğim her yerde benden önce anti patik gibi sonra aykırı sonra korkabilir insanlar ama sözlerimin derinine indiğinde vicdani muhakemelerinin doğru yapabildiklerinde beni daha iyi anlayabilecekleri kanaatindeyim" dedi. NE JİT NE MİT NE BİT ALDIM: Şeker'in, "28 Şubat öncesi ve sonrasında gizli bir takım programları bilen biri diyorlar" sorusu üzerine Soylu, "Bana öyle söylüyorlar efendim. Vallahi öyle diyorlar. Bir tane sözümün cilasını dahi yapmıyorum. İçimi boşaltıyorum size. Adalet Bakanı Şevket Kazan çıkmış, Tel Aviv’de beni görmüş bunu beyan etti. "JİTEM'den eğitim aldı" dedi. Ben de koskoca Adalet Bakanı yalan mı söyleyecek, bari alayım dedim. Kabul ettim. MİT bana da laf atıyorlar iyi allah MİT daire başkanı böyle söylüyorsa ben MİT’im dedim. Bir paşa çıktı eğitim aldı dedi. Ne JİT, ne tip ne bit hayatımda hiç böyle bir şey almadım. KOMİSYONU UYARDI "ÖNYARGISIZ DAVRANIN": SP'nin önde gelen yöneticilerinden birinin kendisini tanıyıp çok sevdiğini ve işe aldığını söylemesi üzerine Kıyıklık bunların kim olduğunu sordu. İdris Kesici yanıtını veren Soylu, muhazafakar kesimden insanlarla da biraraya geldiğini, kendisini tanıdıktan sonra sevgi duyduklarını belirtirken, "Ne ciddiyetsiz bir tavrım var. Sizin de bana karşı ön yargısız ve vicdani muhakemeyi doğru yapmanızı istiyorum. Hayatım boyunca korktuğum insanları tanıdım herkes beni sevdi. Dava açmadım çünkü Allah'a bırakıyorum dedim. Ağza alınmayacak laflar ettiler. Sayın Başbakanımıza edilen geçmişteki hakaretleri bana da ettiler. Başında P olanlar da var" dedi. Bu sözler üzerine Baş, 'sözleriniz kıymetli" ifadesini kullandı. Soylu, "Patronajlar karşınızda 90 derece dönüş yaptılar" eleştirisi getirirken bir başka soru üzerine, Akın Birdal suikastının azmettiricisi Semih Tufan Günaltan'ı tanımadığını, Fadime Şahin’e avukat tutmadığını söyledi. VELİ KÜÇÜK'Ü GÖRMEDİM: Soylu, ropörtajlarda hep yönlendirme sorular geldiğini, komisyon gibi net sorulmadığını belirtirken, "Annem öğretmenlikten ayrılma ama gazetelerde oryantal olarak yazarlar" dedi. Kıyıklık 'biz böyle bir şey okumadık' diye itiraz etti. Soylu, 28 Şubat'la ilglli de bu tür sorular geldiği için ironik yanıtlar verdiğini söyledi. Veli Küçük'ü hiç görmediğini belirten Soylu, telefon dökümlerine bakılabileceğini söyledi. Kıyıklık'ın, "Bunlar mahkeme kayıtlarından" diyerek söylediklerinin inandırıcı olmadığını ima etmesi üzerine Soylu, "Şu anda yönlendiriyorsunuz. Günah keçisi arıyorsunuz söyledim. Ergenekon davasından beraat kararı alırlarken ben takipsizlik kararı aldım. Sayın vekilim burayı da geçmemenizi isterim. Bahsettiğiniz mahkemelerden ben beraat değil takipsizlik aldım" dedi. BİR NUMARA ALLAH Baş'ın, "Bir numarayı açıklamak istiyorsanız buyurun. Sorularımız bu kadar" ifadesi üzerine Soylu, Jul Sezar'ın takvimi düzenlediğini, ayların 10 tane olduğunu sonra 12'ye çıktığını, Şubat'ın 28'de kaldığını söyledikten sonra, "Bir numaranın Allah'tan başka kimsenin olduğuna inanmıyorum" dedi. TV BİLE İZLEMEDİM Soylu, cinsel kimliğiyle ilgili sıkıntılar yaşandığını belirttiği konuşmasında, "Baktım gelirken travestiler kraliçesi falan diye başlık atmışlar. Psikolojim etkilenmesin diye televizyon bile izlememeye gayret ettim" dedi. Soylu, TBMM'ye Bakan ve milletvekilleriyle röportaj için üç dört defa gazeteci kimliğiyle geldiğini ve her seferinde heyecanlandığını söyledi. İNANIP İNANMAMAK SİZE Oturum sonunda komisyon üyelerinin 'Net yanıt alamadık" eleştirisi üzerine ise Soylu, "Sizin inanıp inanmamamız sayın Başkan size kalmış olsun. Ben sizle ilgili özel bir şey söyleyeyim; Bakanlık yaptığınız dönemden bana çok sempatik iyi ve pozitif enerji vermiştiniz. Ama şerefim üzerine and içiyorum ki saptırmadan size bilgi verdim. İnanıp inanmamanız sizle Allah'ın arasında" dedi. GECİKTİ, BASIN ORDUSU İZLEDİ, UYARI DİNLEMEDİ “BİR NUMARAYA ULAŞMAK İÇİN BENDEN BAŞKA YOL YOK” DEDİ Sisi komisyona on dakikalık gecikme ile geldi. Bir basın ordusunun izlediği isim sarı rastalı saçları ve tacıyla ve gülüyle dikkat çekti. Güneş gözlüğüyle içeri giren Sisi, ‘Herkese selam şeref duydum” diye konuştu. ‘Milletvekili olarak gelmeyi düşünüyordum ama önce darbe komisyonuna geldim” dedi. Vereceği bilgilerin çok özel olacağı belirtilirken Sisi, “Yazılı basın olacak görüntüden sonra konuşmanızı rica edeceğim” dedi. Ama Seyhan Soylu Baş’ın ikazına rağmen, “İlk defa 28 şubat’ın neden olduğu açıklanacak. Bir numaraya ulaşmak için benden başka yol yoktur" dedi. Sisi daha sonra bu sözleri basını cinsel kimliğiyle ilgili çıkan haberler nedeniyle protesto etmek açısından söylediğini öne sürdü.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.