Erzurum Güncel- Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, hurda teşviği kapsamına alınması planlanan 20 yaş üzeri araç sayısının Türkiye’de 2 milyon civarında olduğunu ifade ederek, araç sahiplerini ‘zorlayıcı’ ve ‘teşvik edici’ iki modelle araçlarını hurdaya ayırmaya ikna edeceklerini söyledi. Zorlayıcı model içerisinde çevreci olmayan araçların Motorlu Taşıtlar Vergisi’ni (MTV) yükselten ve çevreci araçların ise vergisini düşüren bir yol izleyebileceklerini söyleyen Ergün, teşvik edici sistem kapsamında ise hurda araçlara bir bedel ödeyeceklerini ve yeni bir araç almak istediklerinde ise kredi imkânı sunacaklarını belirtti. Ekonomi Muhabirleri Derneği üyeleri ile bir araya gelen Ergün, hurdaya ayrılacak araçlarla ilgili çalışmanın ipuçlarını vererek şunları kaydetti: “20 yılın üzerindeki araçların sayısı 2 milyonun üzerinde. Sistemi tersine çevirmemiz lazım. Sıfır arabanın, en çevreci arabanın vergisi en yüksek. Çevreyi en çok kirleten arabanın vergisi en düşükte. Çevreci olmayan araçların MTV’sini yükselten ve çevreci araçların MTV’sini düşüren bir sisteme yöneldiğinizde bu sistemi zorlar.” Çöpten benzin akacak Ergün, kanser ve GDO iddialarıyla gündeme gelen nişasta bazlı şeker (NBŞ) üretimi için gelen kota artırımında yabancı içecek firmalarının etkili olduğunu söyledi. Çöplerin geri dönüşümü üzerine çalıştıklarını da belirten Ergün, “Atıklarımızın yarısını yeniden değerlendirebilirsek 7-8 milyar dolarlık bir kaynak ve ekonomi karşımıza çıkıyor. Kanalizasyondan enerji üretiyorsunuz. Çamur kalıyor geriye. Çimento fabrikasına para verip yaktırıyorsunuz bu çamuru. Şimdi yeni sistemler var, arıtma tesisi çamurlarından fueloil ve ham petrol üretebiliyorsunuz. Türkiye’deki birçok arıtma tesisi, çamuru ham petrole dönüşüp rafinaj işleminden sonra fuel oil, benzin, mazot olarak kullanılabilecek, çamur diye bir şey kalmamış olacak” dedi. ‘Sen oynamazsan başkası oynar’ Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç’un söylediği belirtilen “Yerli otomobil ticari intihar” sözlerinin sorulması üzerine Ergün, şöyle konuştu: “Biz sektöre, ’siz yapın, biz önünüzü açalım kardeşim’ diyoruz. ’Yerim dar’ diyorsun, yerini açıyoruz, sonra da ’yenim dar’ diyorsun. Bu da şunu gösteriyor. ’Yerim mi dar, yenim mi dar’ tartışmasını bir kenara bırak. Senin oynamaya niyetin var mı, yok mu? Onu söyle. De ki ’Benim oynamaya niyetim yok.’ Hiç ’Yerim dar, yenim dar’ deme. Oynamaya niyetin yoksa, ’Ben oynamayacağım’ dersin olur biter. Sen oynamazsan başkası oynar.”