Erzurum Güncel- HAKKARİ'nin Çukurca ilçesinde 24 yıl önce vatani görevini yaparken PKK'lı teröristlerle çıkan çatışmada kolundan ve alnından yaralanan, bipolar bozukluk teşhisi konulan Erzurumlu Hicabi Yaşar (45) gazilik hakkının verilmesini istiyor. Komutanlarının çürüğe ayırma talebini kabul etmeyip, sağlam terhis edildiği gerekçesiyle gazi sayılmayan Hicabi Yaşar, avukatı Ebru Arslan aracılığıyla İçişleri Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu'na dava açtı. 
Erzurumlu Hicabi Yaşar, Hakkari'nin Çukurca ilçesinde jandarma er olarak vatani görevini yaparken 6 Mayıs 1994 tarihinde Cevizli köyü yol yapımında bulunan köy hizmetlerine ait dozeri yakmak için gelen bir grup PKK'lı terörist ile çıkan çatışmada iki silah arkadaşını şehit verdi. Aynı çatışmada Hicabi Yaşar 14 arkadaşı ile birlikte yaralandı. Kolundan ve alnından yaralanan Hicabi Yaşar, 2 arkadaşı gözünün önünde şehit olunca ağır travma yaşadı. Komutanlarının çürüğe ayırıp, hava değişimi teklifini kabul etmeyen Yaşar, vatani görevine devam ettiği sırada 25 Ağustos 1994'te aynı bölgede 2 teröristi öldürerek takdir belgesi aldı. 
HUKUK MÜCADELESİ BAŞLATTI
Terhis olduktan sonra memleketine dönen Hicabi Yaşar'ın psikolojik sorunları devam etti. Bipolar bozukluk teşhisi konan Hicabi Yaşar'ın evine tamir için gelen bir kişi duvarda asılı takdirnameleri görünce gazi olup olmadığını sordu. Bu kişinin yönlendirmesi ile ilgili kurumlara başvuran evli 4 çocuk babası Hicabi Yaşar'ın gazilik unvanı talebi reddedildi. Hukuk mücadelesi başlatan Hicabi Yaşar, Avukatı Ebru Arslan aracılığıyla Ankara İdare Mahkemesi'ne gazilik unvanı için İçişleri Bakanlığına, vazife malülü sayılıp haklarının iadesi için de Sosyal Güvenlik Kurumuna iki ayrı dava açtı. 
YÜZDE 70 ENGEL RAPORU VAR
Hasta olduğu için çalışamadığını belirten Hicabi Yaşar, gazilik unvanının verilmesini istedi. Yüzde 70 engelli raporu olduğunu anımsatan Hicabi Yaşar, "Askerlik sırasında çıkan çatışmada yaralandım. Ruh sağlığımı kaybettim. Şu an psikiyatri hastasıyım. Kurumlara müracaat ettim, sonuç alamadım. Türkiye'nin durumu belli Afrin operasyonu var. Biz onlardan önce onu yaşadık. Şu an olsa hasta olmama rağmen seve seve vatanım için yine giderim. Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum; bana yardım etsin. Gazilik haklarımın iade edilmesini istiyorum" diye konuştu. 
'ÇÜRÜĞE AYRILMADI, DELİ NİTELEMESİ VAR'
Müvekkiline gazilik hakkının sağlam terhis edildiği gerekçe gösterilerek verilmediğini aktaran Avukat Ebru Arslan ise şunları söyledi:
"Hicabi Yaşar, şehit olan arkaşlarının cenazelerini helikoptere bizzat kendisi yüklüyor. Yaralandıktan sonra dönem komutanı 'sizi hava değişimi ile birlikte çürüğe ayıralım' diye teklif ediliyor. Müvekkilim de 'Ben bu utançla köyüme nasıl dönerim?' diyor. Dadaş, Erzurum kültürü ile yetişmiş biri için onurlu bir davranış ile bunu kabul etmiyor. Köyüne çürük olarak dönmekten utanan müvekkilim yaşadığı çevrede maalesef 'deli' olarak nitelendiriliyor. O dönemde şuursuz, geldikten sonra da şuursuz olarak geziyor. Raporları mevcut bipolar bozukluk sahibi. Manik dönemlerde daha hırçın huzursuz, depresif  dönemlerde ise  sakin bir  yapısı var. Sürekli duygu durumunda bozukluk yaşıyor. Hastalığın tedavi edilemediği Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden alınan raporla sabit. Askerden geldiği dönemdeki belgeleri, Erzurum Numune Hastanesi'nin evrakı sular altında kaldığı için ulaşılamıyor. Bu da dosyasında mevcut. O dönem verilen takdirnameleri var. Kurumlardan olumlu cevap alamadık. Bunun tek gerekçesi de askerden sağlam terhis edilmiş olması."
'GAZİLİK HAKKI HEDİYE EDİLMELİ'
Kurumların cevaplarına binaen hukuki çerçevede yasal dava hakkını kullandıklarını belirten Avukat Ebru Arslan, "Ankara 13 ve 14'üncü İdare Mahkemesi'nde davaları açtık. 13'üncü İdare Mahkemesi'nde SGK aleyhine açmış olduğumuz dosyada yerel mahkemece hakkımızda ret kararı verildi. Biz de Ankara Bölge İdare Mahkemesi'nde istinaf hakkımızı kullandık. İstinaftan çıkacak sonucu bekliyoruz. Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesinden askere elverişli olmadığını içerir evrak aldırdık bu da dosyamızda mevcut. Bu rapora rağmen de müvekkilimin haklarını alamadık. Müvekkilimin sesi olmaya çalışıyorum" Bu hakları iade edilen binlerce insan var. Şuan Afrin'de kahraman Mehmetçiğimizin içerisinde bulunduğu vatan müdafasının aynını müvekkilim 94 yılında vermiştir. Müvekkilim, sakatlanmış bir şekilde ayrılarak o bize vatan borcunu ödemiş Bizim ona gazilik haklarını vefa borcu olarak görmemiz gerekiyor. Bu hakların kendisine mücadele ile değil hediye edilmesi lazım. Bunu gündem haline getirmek bile içler acısı bir durum. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konudaki hassasiyetini ve inceliğini çok iyi biliyoruz. Bizi bu konuda destekleyecek idareciler, siyasetciler herkesin yardımını istiyoruz. Bu insanın haklarının iadesi konusunda bize yardım etsinler" dedi.