3 bin yıllık mezardan ölümsüz aşk çıktı
Arkeologlar Ukrayna'da şaşırtıcı bir keşfe imza attı.
Erzurum Güncel- 3 bin yıllık mezarda, birbirine sarılmış halde bir kadın ve bir erkek iskeleti bulundu. Arkeologlar, kadının eşiyle birlikte sonsuzluğa ulaşabilmek için isteyerek canlı olarak gömüldüğüne inanıyor. Çiftin dönemin nadide aşklarından birini yaşamış olabileceği düşünülüyor.
2018 Temmuz ayında Türkiye’de ve dünyada yapılmış en ilginç ve önemli arkeoloji keşiflerini Arkeofili derledi. İşte Temmuz ayının en ilginç 10 arkeoloji keşifleri...
Temmuz ayının en ilginç 10 arkeoloji keşifleri
1 / 11
SİİRT'TE 5 BİN YILLIK MEZARDAN KATLİAM ÇIKTI
Siirt’te, 5 bin yıl önce Bronz çağda ritüelistik olarak kurban edilmiş çocukların kalıntıları bulundu. Bir araştırma ekibi, Türkiye’deki bir Bronz Çağı mezarlığı olan Başur Höyük’te ölü gömme uygulamalarını inceledi. Bu mezarlıkta, MÖ 3 bin 100 ila 2 bin 800 arasında gömülmüş insanların kalıntıları yer alıyor. Üç mezarda en az 11 kişinin kalıntıları ortaya çıkarıldı. Kadın ve erkeklerden kalıntılarından oluşan bu mezarlardakiler, 11 yaş ve üzerindeki genç yetişkinlerden oluşuyor.
2 / 11
İNSAN SOYUNUN EN ESKİ KANITI ÇİN'DE BULUNDU
Çin’de yapılan bir kazıda yaklaşık 2.1 milyon yıllık taş aletler bulundu. Bu keşif, Afrika dışında tarihlenen en eski hominin türü adına kanıtlar sunuyor. Bu zamana dek Afrika dışındaki en erken hominin kanıtı, 1.85 milyon yıl öncesine tarihlenen ve Homo erectus ile bağdaştırılan bir iskeleti ve eserleri içeriyor. Bu buluntular, 2000 yılında Gürcistan’ın Dmanisi sit alanında ortaya çıkarıldı.
3 / 11
14 BİN YILLIK EKMEK KALINTILARI BULUNDU
Bilim insanları, Ürdün’deki 14 bin yıllık bir kazı alanında, bilinen en eski ekmek yapımı kanıtlarını keşfetti. Bir çift ocak içinde bulunan kömürleşmiş kırıntılar, ekmeğin ilk örnekleri olarak tanımlandı ve tarımın başlangıcından çok daha önce ekmek hazırlandığını gösterdi. Birkaç milimetre boyutundaki küçük topaklar halindeki kalıntılar, kuzeydoğu Ürdün’deki Kara Çöl’de arkeologlar tarafından keşfedildi. Araştırma ekibi, ocaklarda bulunan kömürleşmiş bitkisel malzemelere radyokarbon tarihleme yaparak, ocakların 14 bin yıldan daha önce kullanıldığını tespit etti.
4 / 11
HOMEROS'UN DESTANININ YAZDIĞI TABLET BULUNDU
Yunanistan’daki Olympia Antik Kenti’nde, antik yazar Homeros’a atfedilen Odysseia destanının dizelerini içeren bin 800 yıllık tablet bulundu. Arkeologlar, Yunanistan’ın güneyindeki Olympia antik kentinde, ünlü Odysseia destanının 13 dizesinin kazındığı bir tablet ortaya çıkardı. Söz konusu dizeler, bu epik şiirin bilinen en eski kaydı olabilir. Kil plakanın, Roma dönemine, MS 3. yüzyıla tarihlendiği düşünülüyor. Yani bu tabletin yazılmasından önce, yüzlerce yıl boyunca sözlü bir gelenek içinde nesilden nesile aktarılmıştı.
5 / 11
MAYMUNLAR TAŞ DEVRİNE GİRDİ
Araştırmacılar Panama’daki beyaz yüzlü kapuçin maymunlarının bir popülasyonunun Taş Devri’ne girdiğini keşfetti. Maymunlar, kabuklu yemişleri ve kabuklu deniz canlılarını kırmak için taş aletler kullanmaya başladılar, bu da onları bizden sonra bunu yapan dördüncü tür primat yapıyor. Ekip, kameralar sayesinde, erkek maymunların Hindistan cevizi, yengeç ve salyangozları parçaladığına şahit oldu. Ancak, bu davranışın adadaki diğer gruplara neden yayılmamış olduğu henüz belli değil.
6 / 11
BİN YILLIK TAKI BULUNDU
Yakutistan’da bir çocuk, üzerinde Türki runik yazılar olan ve mamut kemiğinden yapılmış bin yıllık bir takı buldu. Takının üzerindeki dört kelimenin Orhun Yazıtları tipinde olduğuna inanılıyor. Bu tür yazılar genel olarak, dünyanın en soğuk bölgesi ve Rusya Federasyonu içindeki en büyük bölge olan Sakha Cumhuriyeti olarak da bilinen Yakutistan’daki kayalar üzerinde bulunuyordu. Araştırmacılar, bu tür runik yazıların çok nadir olarak tılsım ya da muska gibi eşyalar üzerinde görüldüğünü söylüyor.
7 / 11
MISIR'DA SİYAH LAHİT BULUNDU
Mısır’ın İskenderiye kentinde, büyük ve siyah bir granit lahit bulundu. Yanında ise lahdin içinde gömülü kişiyi tasvir ediyor olabilecek bir heykel bulundu. Gizemli lahit daha sonra açıldı ve lahdin savaş sırasında ölen üç savaşçının kalıntılarını barındırdığı ortaya çıktı. İskeletlerden birinin kafatasında bir ok yarası izi bulunuyor.
8 / 11
7 BİN YILLIK KATLİAM
Almanya'da Halberstadt toplu mezarının kazılması yukarıda farklı renklerde gösterilmiş dokuz insana ait kalıntıları ortaya çıkardı. Yaklaşık 7 bin yıl önce, vahşice öldürülmüş dokuz kişinin cesetleri antik bir tarım yerleşiminin kenarında yer alan toplu mezara atıldı. Bu kişilerin kimler olduğu hiçbir zaman tam olarak bilinemeyecekse de, yeni yapılan bir araştırmaya göre yağmacı veya savaş esiri olmaları muhtemel bu dokuz talihsiz kişi bölgeye yabancıydı. Bu kişilerin bölgeye “yabancı” oldukları, kişilere ait kemik ve dişlerdeki diyetleriyle belirlenen bazı izotopların analiz edilmesiyle keşfedildi. Araştırmacıların bildirdiğine göre analiz, toplu mezardaki bu kurbanların kalıntılarında, bölgede gömülmüş diğer kişilerinkinden farklı izotoplar bulunduğunu ortaya çıkardı.
9 / 11
3 BİN YILLIK MEZARDA SARILMIŞ ÇİFT BULUNDU
Ukrayna’nın Ternopil kentindeki Petrykiv isimli küçük bir köyde bulunan 3 bin yıllık bir mezarda birbirine sarılı bir şekilde bir kadın ve bir erkeğin iskeleti bulundu. Ancak arkeologları şaşırtan bir gerçek ortaya çıktı. Erkeğin öldükten sonra gömüldüğünü belirleyen arkeologlar, kadının da diri diri mezara girdiğini belirledi.
10 / 11
'ZEHİR İÇTİ' İDDİASI
Arkeologların kadının çok sevdiği eşiyle birlikte sonsuzluğa ulaşabilmek için diri diri gömülmeyi tercih ettiğini düşünüyor. Bronz çağında yaşayan ve Vysotskaya kültürüne ait çiftin gömülme tarzının dikkat çekici olduğu belirtiliyor. Erkeğin yanına gömülen kadının kolları ve bacaklarıyla eşine sıkıca sarıldığı görülüyor. Çiftin dönemin nadide aşklarından birini yaşamış olabileceği düşünülüyor. Kadının, mezarı kazanlar tarafından bu pozisyonda gömüldüğü hipotezi de öne sürüldü. Ancak uzmanlar bir ölüye bu pozisyonu almasını sağlamanın imkânsız olduğunu söyleyerek bu olasılığa karşı çıktı. Profesör Mykola Bandrivsky, "Canlı şekilde kocasıyla mezara girerek ölmeye karar verdiği görülüyor" dedi. Kadının gömülürken yaşadığı korkuyu yansıtan panik ifadesinin olmadığı da gömülmeden önce zehir içmiş olabileceği ihtimalini gündeme getirdi.
11 / 11
ÖTZİ'NİN SON YEDİKLERİ TESPİT EDİLDİ
Buzadam Ötzi’nin midesini bulmak 20 yıldan uzun sürdü. Ancak artık bu midenin içinde ne olduğunu tam olarak bilinmiyor. Mide içeriğini testlerden geçiren araştırmacılar, buzadam Ötzi’nin son öğününü belirledi: Kurutulmuş dağ keçisi eti ve yağı, alageyik, einkorn buğdayı ve toksik eğreltiotu izleri. Bu hafta yayımlanan araştırmanın sonuçları, eski bir diyete dair ve olası yiyecek hazırlama yöntemleriyle ilgili ipuçları sunuyor. (Arkeofili)
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.