Ahmet Arvasi Hoca ‘dirilişe' çağırdı
“Merhum Seyyid Ahmet Arvasi, fertlerden başlayarak toplumun bütün alanlarında yeni bir dirilişi öngören yazıları ve kitaplarıyla, yeni bir teorik toplum modeli sundu.
Erzurum Güncel- “Merhum Seyyid Ahmet Arvasi, fertlerden başlayarak toplumun bütün alanlarında yeni bir dirilişi öngören yazıları ve kitaplarıyla, yeni bir teorik toplum modeli sundu. Onun Ehli sünnet hassasiyeti yüksekti. Arvasi ‘Ben, İslam iman ve ahlakına göre yaşamayı en büyük saadet bilen, büyük Türk milletini iki cihanda aziz görmek isteyen ve böylece İslam’ı gaye edinen Türk milliyetçiliği şuuruna sahibim’ demiştir”
Türk-İslam ülküsünün mimarlarından, büyük mütefekkir Seyyid Ahmet Arvasi Hoca'nın fikirleri, aradan yıllar geçmesine rağmen hâlâ aktüel, hâlâ geçerli… “Asrın Yesevi'si” olarak tanınan Arvasi Hoca'nın ülküsü, vefatının 30. yılında Anadolu'nun farklı köşelerinde konuşulmaya devam ediyor. Türkiye gazetesinin daha evvel Balıkesir ve Tokat'ta organize ettiği panellerin bu seferki durağı “Dadaşlar Diyarı” Erzurum'du… Gazetemizin yanı sıra Erzurum Büyükşehir Belediyesi ve Fikirevim'in destekleriyle tertiplenen “Asrın Yesevi'si Seyyid Ahmet Arvasi” programı, dün akşam İbrahim Erkal Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi.
Gazeteci Hüseyin Sarıkoç'un yönettiği panelde Prof. Dr. Hasan Seçen, Genel Yayın Yönetmenimiz Dr. İsmail Kapan, Yayın Koordinatörümüz Yücel Koç ve yazarımız Prof. Dr. Ramazan Ayvallı konuşma yaptı. Arvasi Hoca'nın hayatının ve fikirlerinin anlatıldığı programa, AK Parti Erzurum Milletvekili ve Eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen başta olmak üzere mülki ve idari erkân ile Arvasi Hoca'nın oğlu Murat Arvasi ve Erzurum halkı katıldı.
SEKMEN: İDEALİ BÜYÜKTÜ
Panelden önce konuşma yapan Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Ahmet Arvasi Hoca'nın hayatını ilim, fazilet ve İslam ahlakına adadığını belirterek şunları söyledi: Arvasi Hoca, insanların ideoloji savaşlarıyla zihinlerinin bulandırıldığı bir dönemde İslam dininin faziletlerini anlatan ve bu uğurda demir parmaklıklar ardına mahkûm edilen büyük bir mütefekkirdi. Onun en büyük ideali Türk gençliğinin iman ülküsünden asla vazgeçmemesi ve Sevgili Peygamberimizin sünneti seniyesine kendisini adamış bir neslin inşasıydı.
AKDAĞ: ÜLKÜSÜ YAŞATILMALI
Panele katılan isimlerden AK Parti Erzurum Milletvekili Recep Akdağ da, salonu dolduran dinleyicilerin çoğunun genç olmasının umut verdiğini belirterek, “Ahmet Arvasi Hoca'nın kitapları ruh dünyamızı aydınlatıyor. Onun fikirlerini ve ülküsünü iyi öğrenmeli ve gelecek nesillere aktarmalıyız” dedi.
YAZDIĞI MAKALELER BİR KİTAP GİBİYDİ
Milletlere yön veren fikir adamlarının kıymetinin geç anlaşıldığını söyleyen Genel Yayın Yönetmenimiz Dr. İsmail Kapan “Merhum Ahmet Arvasi Hocamız hayatta iken, şüphesiz kendisini el üstünde tutan büyük bir milliyetçi gençlik vardı. Ancak bu demek değildir ki, Arvasi Hoca, toplumun bütün kesimleri tarafından layık-ı veçhile tanındı ve takdir gördü. Ne yazık ki, onun kıymetini bilemeyenler, bırakınız takdir ve taltif etmeyi, asılsız iddialarla sıkıyönetim mahkemelerinde ve hapishanelerde ona cefa çektirmek gibi bir gaflete düştüler” dedi. Arvasi'nin yazarlık anlayışına da temas eden Dr. Kapan “Okuyucularının gayet iyi bildiği üzere, merhum hocamızın her cümlesi bir makale idi… Ve tabii her makalesi de bir kitap muhtevasına sahipti. O, Türkiye gazetesindeki ilk makalesinde ‘Biz, bu sütunda, rengi ve makyajı ne olursa olsun, her türlü emperyalizme karşı çıkacağız. Milletimizi ve beşeriyeti tehdit eden tehlikeleri, bir bir gözden geçireceğiz' ifadelerini yazmıştı. Hakikaten Arvasi Hocamızın, son nefesini verinceye kadar; üç yıl dört ay devam eden yazılarında (Ki, son nefesini yazı yazarken daktilosunun başında vermiştir), bu prensipler çerçevesinde, her biri bilgi, fikir ve idealizm yüklü makaleler kaleme aldığını görüyoruz. Daha öncekiler gibi, Türkiye gazetesindeki muhteşem yazıları da ilim ve kültür hazinemizin en kıymetli eserleri meyanında, milletimizin irfanına tevdi edilmiştir” diye konuştu.
SÖZDE AYDINLARA DİKKAT ÇEKTİ
Arvasi Hoca'nın, kitaplarında ve makalelerinde, konulara daima mazi, hâl ve istikbal zaviyesinden baktığını kaydeden Kapan “İslâm Dünyasının bilhassa son iki asırda emperyalist zulümler altında bulunduğunu sıkça hatırlatan Arvasi Hoca, Müslümanları bu trajik durumdan kurtarma vazifesinin de yine Müslüman aydınlara düştüğünü belirtiyor. Bu sebeple Arvasi Hoca, sözde aydınların durumuna dikkat çekerek uyarılarda bulundu” ifadelerini kullandı.
TÜRK DEMEK İSLAM DEMEKTİR
Gazetemizin Yayın Koordinatörü Yücel Koç, panelin açılışında yaptığı konuşmaya, geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz yazarımız Mustafa Necati Özfatura'yı rahmetle yâd ederek başladı. Koç “Özfatura'nın yanı sıra Tarık Buğra, Ahmet Kabaklı, Yılmaz Öztuna gibi Türkiye'ye mal olmuş birçok yazar gazetemizden geçti. Merhum Seyyid Ahmet Arvasi Hoca da o kıymetli isimlerden biriydi. Arvasi, ‘seyyid' yani Peygamber Efendimizin torunuydu, aslen Arap'tı. Ancak Türk milletinin İslamiyet'e yaptığı hizmetleri ve Türk'ün yeryüzündeki bütün Müslümanlar için ifade ettiği kıymeti biz Türklere anlatan en büyük mütefekkirlerden biriydi. Yarım asırlık geçmişimizle, bugün de ismini gururla taşıdığımız Türkiye'nin sağdaki en köklü ve en güçlü medya grubu olarak, Arvasi'nin konuşulduğu böyle bir panele imza atmaktan şeref duyuyoruz” diye konuştu. “Türk demek, İslamiyet demektir” diyen Koç sözlerine şöyle devam etti: Seyyid Ahmet Arvasi'nin Türklere olan sevgisi, aynı mübarek soydan gelen büyük İslam âlimi Abdülhakim Arvasi hazretlerinin hislerinin yansıması gibidir. Asırlardır mübarek övgülere mazhar olan bir milletin fertleri olarak, bugün bizleri yeniden dirilişe çağıran büyük mütefekkir Arvasi Hoca'yı anlama mecburiyetimiz var.
KİTAPLARINI OKUTMALIYIZ
Paneli yöneten Hüseyin Sarıkoç, Seyyid Ahmet Arvasi'nin millî ve mânevi değerlerin ışığında aydınlık nesillerin yetişmesine öncülük ettiğine vurgu yaparak “Arvasi Hoca bu nesilleri şöyle tarif eder: Kendini Allah ve Resulü'nün davasına adamış, sırf Allah rızası için canını, malını, makam ve mevkiini, din ve devleti için fedaya hazır, ‘ülküsünde fani olmuş' yiğitlerdir. Hiç şüphesiz bu yiğitler sosyal, kültürel, ekonomik ve politik hayatta, bir taraftan ‘yenileşmeyi, çağdaşlaşmayı, gelişmeyi', diğer taraftan da bizi biz yapan millî ve mukaddes değerleri ‘korumayı' kendilerine şiar edinmişlerdir” diye konuştu. Gazeteci Sarıkoç “Arvasi Hoca'yı anlamanın ve gelecek nesillere anlatmanın yolu, hiç şüphesiz kitaplarını okumak ve okutmaktır. Kendisini rahmetle ve minnetle anıyoruz” ifadelerini kullandı.
EHLİ SÜNNET HASSASİYETİ ÇOK YÜKSEKTİ
Panelde konuşan Prof. Dr. Ramazan Ayvallı, Seyyid Ahmet Arvasi'nin Ehl-i sünnet hassasiyetini anlattı. Prof. Dr. Ayvallı “Ehli Sünnet itikadı, Peygamber Efendimizin ve Eshâb-ı kirâmın ve onların yolunda bulunan İslâm âlimlerinin bildirdikleri doğru inanıştır. Arvasi Hoca, kaleme aldığı ‘İlmihâl' kitabının önsözünde şöyle yazar: ‘Elinizde bulunan bu kitabın arkasında, binlerce ciltlik bir ‘kitaplık' var... Önce, dilimizde mevcut bulunan bütün ‘İlmihâl' kitapları gözden geçirilmiş, başta İmâm-ı A'zam, İmâm-ı Gazâlî ve İmâm-ı Rabbânî hazretleri olmak üzere, pek çok Ehli Sünnet vel-Cemâat yolunun büyüğüne ait eser ve bilgiler toplanmış, Allah ve Resûlü'nün emir ve ölçüleri, mümkün olan hassasiyetle takip edilmiş ve bütün bunlardan sonra, günümüzün sosyolojik, psikolojik, pedagojik ve fennî gelişmeleri de nazar-ı dikkate alınarak, bir senteze gidilmeye çalışılmıştır. Bu sentez yapılırken, İslâm'dan asla ve kat'a taviz verilmemiş, Ehli Sünnet vel-Cemaat yolunun berrak aydınlığı, ısrarla takip edilmiştir...' Aslında bu cümleler, onun yüksek Ehl-i Sünnet hassasiyetini ifadeye kâfidir” diye konuştu.
ASRINA DAMGASINI VURDU
Arvasi'nin geçtiğimiz asra damgasını vurduğunu belirten Ayvallı şunları söyledi: Merhum Seyyid Ahmet Arvasi Bey, fertlerden başlayarak toplumun bütün alanlarında yeni bir dirilişi öngören yazıları, yaptığı ateşli konuşmaları, kaleme aldığı gazete makaleleri ve kitaplarıyla, yeni bir teorik toplum modeli sunmaktadır. Yine Seyyid Ahmet Arvasi Bey'i doğru bir şekilde tanıyıp anlayabilmek için, onun kitaplarındaki şu ifadelere kulak vermek lazım: ‘Ben İslam iman ve ahlakına göre yaşamayı en büyük saadet bilen, Türk milletini iki cihanda aziz ve mesut görmek isteyen ve böylece İslam'ı gaye edinen Türk milliyetçiliği şuuruna sahibim. Benim milliyetçilik anlayışımda asla ırkçılığa, bölgeciliğe ve dar kavmiyet şuuruna yer yoktur. İster azınlıklardan gelsin, isterse çoğunluktan gelsin her türlü ırkçılığa karşıyım.
BÜTÜN ÇABASI TÜRKLERİN AZİZ OLMASI İÇİNDİ
Prof. Dr. Hasan Seçen, Ahmet Arvasi'nin akademik bir ilim adamı olmasının yanında, insanı manevi yönüyle de ele alan bir düşünce adamı olduğunu söyledi. Prof. Dr. Seçen “Milliyetçiliği, mensup olduğu milleti dünyada ve ahirette aziz etmek davası olarak gören Arvasi, ömrünün son anına kadar çalıştı, bir rol model olarak binlerce öğrenci yetiştirdi, onlarca eser bıraktı. Öyle inanıyorum ki, yarınlarda değeri bugüne göre daha iyi anlaşılacaktır” dedi. “Arvasi'nin fikir sisteminde; ilim objektif gerçeği, sanat subjektif gerçeği, din ise mutlak gerçeği arama faaliyetidir” diyen Seçen şöyle konuştu: Arvasi, günümüzde İslam'ın en büyük kavgasını materyalizme karşı verdiğini; materyalistlerin, sahte bir pozitivizm maskesi takınarak kendilerini ilmî, karşısındakileri ise ilim dışı olmakla itham ettiklerini; oysa, materyalizmin sanıldığından çok daha fazla olarak, ilmî ve mantıki desteklerden mahrum olduğunu dile getirir. Materyalistler, her şeyi, maddenin bir tezahürü sayarak bütün oluş ve kıpırdanışları, ‘maddenin dönüşümleri' olarak yorumlar ve her şeyin maddeden gelip yine maddeye döneceğini savunurlar. Onlara göre madde, ezelî, ebedî ve mutlak varlıktır. Kısaca, materyalistler, maddeyi tanrılaştırmaktadırlar. Nitekim, biz Müslümanlar ‘Allah yaptı', ‘Allah yarattı' derken, onlar, ‘doğa yaptı', ‘doğa yarattı' diyerek bu telakkilerini açıkça ortaya koyarlar.
Türkiye Gazetesi
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.