Burada demokratik açılımdan sağlığa, Erzurum ve İzmir'le ilgili meselelere kadar birçok konudaki soruları cevaplandırdı. Swissotel Grand Efes'te düzenlenen toplantıda İzmir Valisi Mustafa Cahit Kıraç ve AK Parti İzmir İl Başkanı Ömür Kabak da bulundu. Açılış konuşmasını yapan Federasyon Başkanı Muzzaffer Okumuş, Erzurum'un tarihini ve tarihi kişiliklerini bir şiirle tanıttı. Vali Kıraç ise Erzurum'da da görev yaptığını, insanlarını çok iyi tanıdığını söyledi. Erzurumluların birbirlerine, vatana, millete ve bayrağa çok bağlı olduğunu belirten Bakan Akdağ, bu değerlerin gelecek nesillere taşınması gerektiğini vurguladı. Vatan sevgisi tartışmalarının siyaset sahnesine taşındığını ifade eden Recep Akdağ millet, vatan ve bayrak sevgisi, ülkenin birlik ve bütünlüğüne dair konuları kaşıyanlar olduğunu söyledi. Hükümetin demokratik açılım başlattığını hatırlatan Akdağ, "Açılımın anlamı, 'öteki' gibi ayrımları ortadan kaldırmaktır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak kardeşçe yaşayan kişileriz. Kültürümüz, tarihimiz, çilelerimiz, çocuklarımıza bıraktığımız ülke hayali, bunların hepsi ortaktır. Beraber olursak, beraberliği kuvvetlendirirsek geleceğimiz parlak olur. Aksi takdirde geçmişte olduğu gibi keşmekeş içinde patinaj yapar dururuz. Siyasi düşünce farklılıkları bizi asla ayırmamalıdır. Siyasetin dilinin de biraz yumuşak ve karşısındakini azıcık dikkate alır tarzda olması lazım. Birisi sizi ihanetle, bölücülükle suçlasa çok ağırınıza gider. Gönülden gönüle bir anlamda ayrışmaya yol açar. Sürekli olarak çatık kaşla siyaset yapmamak lazım. Bunu biraz kendi şahsım için de söylüyorum." şeklinde konuştu. Bölgesel hastane kampüslerine de değinen Sağlık Bakanı, Türkiye'de geçmiş yıllarda sağlık hizmetlerinde büyük sıkıntılar çekildiğini hatırlattı. Bakan Recep Akdağ, "Türkiye, son yedi yılda sağlık açısından çok farklı bir dönüşüm yaşadı. Bu sayede vatandaşımız sağlık hizmetine çok daha kolay ulaşıyor. Vatandaşımız, işçimiz, eskiden SSK hastanesinde bir şekilde doktor karşısına çıkma fırsatı bulmuşsa, Bodrum katında saatlerce ilaç kuyruğunda beklerdi, bekletilirdi. Kırık dökük ambulansa alınırken mazot parası istenirdi. Vatandaşımız yeşil kartlı ise kaymakamların kapısında, reçetesinin bedelini almak için ciddi sıkıntı yaşardı. Türkiye'de şükürler olsun artık bunlar yaşanmıyor." dedi. Tam Gün Yasası'ndan da bahseden Bakan Akdağ, bundan önce hasta olanın iyi bir muayene için mutlaka birisinin kapısına gidip önemli para ödenmek zorunda kaldığının altını çizerek, "Artık bunlar büyük ölçüde yaşanmıyor. Bugün ülkenin dört bir yanında kanamalı bir annemizi, 70 yaşında kalp krizi geçiren dedemizi, ilçede dünyaya gelen prematüre bebeğimizi, helikopter ambulansla merkezdeki gelişmiş hastanelere ulaştırıyoruz. Türkiye bu hususta büyük mesafe aldı. Artık insanlarımız, sağlığın bir insan hakkı olduğunu hissederek yaşamını devam ettiriyor. İnşallah eksikler de önümüzdeki yıllarda tamamlanacak. Türkiye'yi bu noktaya getiren halkın iradesidir, istikrarıdır, kararlılıkla yapılan sağlık dönüşümüdür." diye konuştu. Sağlık Bakanı Recep Akdağ, emeklilik yaşı konusunda düzenleme yapılıp yapılmayacağıyla ilgili bir soruya karşılık da Türkiye'nin dış borcunun en önemli sebeplerinden birinin erken emeklilik olduğunu söyledi. Çalışan birinin ödediği primlerin ancak 10 yıllık emeklilik maaşını karşıladığını, sonrasını çalışanların ödediği vurguladı. Akdağ, sağlıklı bir insanın 40 yaşında emekli edilmemesi gerektiğini belirtti. Toplantı sonunda Bakan Akdağ'a, Ege Bölgesi Erzurum Dernekler Birliği Federasyonu tarafından plaket takdim edildi.