Erzurum Güncel- İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, geçtiğimiz gün katıldığı canlı yayında Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın finanse ettiğini söylediği ve yapımcısının gözaltına alındığı 'Sessiz İstila' filmiyle ilgili konuştu. Soylu, Ümit Özdağ'ın “Bu filmi ben finanse ettim” açıklamalarına “Soros taktiğidir” diye yanıt verdi.

Program sunucusunun Soylu'ya bu yanıtı dile getirmek istemesi üzerine İçişleri Bakanı, Özdağ için “Adam yerine koymam, kabul etmem. İnsan yerine koymam. Hayvandan aşağı biridir. Soros çocuğudur. Operasyon çocuğudur. İstihbarat elemanı olduğu apaçık bellidir. Haysiyetsiz adam” dedi.

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, kendisi hakkında, 'hayvandan aşağıdır', 'soros çocuğu' ve 'operasyon çocuğu' diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile yüzleşmek için bugün saat 11.00'de İçişleri Bakanlığı'nın önüne gitti.

Soylu ile Özdağ arasında yaşanan bu gerilime gün boyu siyasi kesimlerden destek ve tepkiler de geldi.

Suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı da sosyal medya hesabından yaptığı yazılı bir açıklama ile Soylu'ya desteğini ifade ederken Özdağ için 'kabadayı' ifadesini kullandı.

İşte Çakıcı'nın açıklaması,

"Ülkemizin kuzeyinde dünya ateş çemberinden geçerken, güneyimizde de hala PKK ve terörist dinci örgütlerin tehlikesi devam etmektedir. Batı ve okyanus ötesi, batılı sivil toplum örgütleri ve Soros Rusya’yı Ukrayna bataklığına soktu. Ukraynalılar milli mücadele vermektedir.

Rusya’nın da kendine göre haklı nedenleri var ama orantısız güç kullanan Ruslar kendileriyle akrabalık bağı olan Ukraynalılar ile savaşmaktadır. Amerika ve batı ekonomik ve silah yardımı yapmak suretiyle Ukrayna’yı ikinci bir Afganistan’a çevirmek için hem Rusya’yı hem de Ukrayna’yı bir bataklıkta birbirlerine yedirtiyorlar. Biz devlet olarak her ikisine de tarihi bağlar ve komşu olmamızdan dolayı eşit mesafedeyiz.

Böyle bir süreç yaşanırken batı ve okyanus ötesinin Soros ile yakın teması olan bazı milletvekilleri bu zor süreçte çizmeyi aşmıştır. Biri birine hakaret ettiyse Cumhuriyet Savcılığı’na şikayet eder.

Ne yazık ki milliyetçi damardan beslenen, partisine ihanet edip ayrı parti kuran, profesörüm diyen, adliyenin yolu varken bir sokak kabadayısı gibi arkasına birilerini alarak İçişleri Bakanlığı önünde şov yapmak kaydıyla kendisine de yine Milliyetçi Hareket Partisi ve Ülkü ocaklarında yetişip, bir hanımefendinin peşine takılıp yuvasını terk eden geçmişte de kardeş kadar yakın olduğum İyi Parti’li milletvekili Milliyetçi Hareket Partisi’ne veryansın etmektedir. Her ikisi de milliyetçiyim der.

İsteyerek veya istemeyerek CHP ve HDP’ye hizmet etmektedirler.
Dünya şu an bir kaosun içerisindedir. Akıllı bilimadamları, siyasetçiler ve milletvekilleri bu kaosta devletin ve milletin yanında yer alması gerekirken gelecek seçimler için Soros’un, okyanus ötesinin ve Avrupa Birliği’nin borazanını çalmaktadırlar.

Kamuoyunun bilgilerine saygılarımla arz ederim."