Alacak tacizi
Devraldıkları şirketlerin küçük borçlarını tahsil etme çabası taciz ve şantaja kadar gidiyor. SMS’lerle ve sahte belgelerle vatandaşı korkutup tahsilat yapma yöntemini uygulayan şirketler borçlunun yakınlarını mesaj bombardımanına tutuyor...
Erzurum Güncel- Büyük firmaların küçük miktardaki alacaklarını devretmesi ciddi mağduriyet ve hak ihlallerine neden oluyor. Alacak dosyasını devralan şirketler tehdit ve şantaja varan SMS'lerle ve sahte belgelerle vatandaşı korkutup tahsilat yapma yöntemini uyguluyor. Başvurdukları bir diğer yöntem ise borçlunun yakınlarını da taciz etmek. Nasıl olur demeyin! Bizzat yaşanılan;
Her şey nisan ayının başında tanımadığım bir numaradan aldığım çağrıyla başladı. Geri dönüş yaptığımda santral görevlisi numaranın Ses Hukuk Bürosu'na ait olduğunu belirterek, banka veya GSM şirketlerine borcum olması halinde aranmış olabileceğimi söyledi. Borcum olmadığından emin olduğumu belirterek, 'İletin bir daha aranmasın lütfen' diyerek telefonu kapattım. Hemen arkasından adeta bir mesaj bombardımanı başladı; "A.. borcunuzun ödemesini yerine getirmediğinizden dolayı haciz işlemlerine başlanacaktır. Menkul-Gayrimenkul, Araç haczi, bankalardaki ve 3. kişilerdeki hak ve alacaklarınızın haczi icra dairesi nezdinde yapılarak işlem masrafları (487 TL) borç bakiyenize eklenecektir." Numara benimdi ama hitap ettikleri kişi ağabeyimdi. Mesajı hemen ağabeyime ilettim. Açıkçası ondan "Sana da mı göndermişler?" yanıtını alana kadar bu mesajın neden 3. kişiye gönderildiğini sorgulamamıştım. Aynı mesajlar ilerleyen günlerde defaatle gelmeye devam edince ağabeyime borcun içeriğini sordum. Kapattırdığı bir hat nedeniyle borç çıkarıldığını, aslında ilgili operatöre kapatma talimatı verdiğini ve ses kaydının inceleneceğini söyledi. Artık neredeyse her sabah ve öğlen borçluymuşum gibi mesajlar alıyordum.
En son "Borcunuzu kasten ödememeniz sebebiyle icra memurları 2 saat içinde adresinizde bulunacaktır. Çilingir çağırılmaması için evde birinin bulunması gereklidir" mesajı gelince resim daha da netleşti. İnternette kısa bir araştırma yaptım. "Şikayetvar.com" sitesine girince 'Sıradan kurbanlardan' biri olduğumu gördüm. Sitede, borçluların aile üyelerine ulaşılmasından yakınan onlarca şikâyet vardı.
Savcılığa gitseniz de...
Hemen mesajı gönderen hukuk bürosunu aradım. Baroya şikâyette bulunacağımı söyleyip telefonu kapadım. İstanbul Barosu'nu aradım, şikâyeti 'Dilekçe halinde yazılı yapmanız gerekir' denildi. "Mail olmaz mı" dedim, bu çağda "Olmuyor" dedi ilgili görevli. Bu sırada SES Hukuk Bürosu'ndan Bahtiyar Özyalçın isimli avukattan, "Size yardımcı olmak için tarafımı arayın" mesajı geldi. Arayıp yaptıklarının hangi kanuna ve hangi yönetmeliğe dayandığını sorunca şunları söyledi;
'Her gün yollamıyoruz'
"Sizin irtibat numaranız dosyaya nasıl girmiş araştıracağım. Yakınınız sizin bilginizi vermiş olabilir mi borçlu olduğu GSM şirketine. Böyle durumlar oluyor. Borçlu olsaydınız hukuka aykırı yapmış olduğumuz bir şey yok ki. Her gün taciz mesajı yollamıyoruz ki beyefendi. Bizim göndermiş olduğumuz mesajlarla alakalı borçulularımız savcılığa şikâyette bulunuyor ama bizim bunlarla ilgili kovuşturmaya yer olmadığına dair aldığımız birçok karar var."
10 dakika sonra özür
Yaklaşık 10 dakika sonra tekrar arayan avukatın yaptığı açıklama ise şöyle: "Dosyaya baktım bu numara nasıl kaydolmuş? Burada bir sıkıntı olmuş. Sorgu yapılmış ağabeyiniz için. Araştırma yapıldı ulaşılamamış ilk başta. Ondan sonra 118 sorgusu falan yapıyoruz biz. Resmi bunların hepsi. Gayri resmi olan bir şey değil. Buradan sizin numaranıza ulaşmışlar, hani bilgi vermek adına. Bu olmaması gereken bir şey. O çalışanımızla biz zaten yollarımızı ayırdık. Ben büromuz adına sizden özür dilerim."
Sık sık SMS atılması suç
"Şikayetvar.com" sitesinde hukukçular ve uzmanlar da uyarılarda bulunuyor. Avukat Ali Kemal Atçeken borç demeye zorlama amaçlı arama ve SMS'lerin sorun haline geldiğine dikkati çekerek, sık sık SMS gönderilmesinin kanuni olarak suç olduğunun altını çiziyor. Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Disiplin Kurulu Başkanı Haşmet Atahan da, "İnsanlar 300-500 lira gibi bir rakam için haklarını koruyacak zamanı ayıramıyor. Bir belaya bulaşmayayım diye, haksız istendiğini bile bile ödemek zorunda kalıyorlar" diyor. (Milliyet)
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.