1. HABERLER

  2. EĞİTİM

  3. Alzheimer'dan korunmak için
Alzheimer'dan korunmak için

Alzheimer'dan korunmak için

Unutkanlık denilince ilk akla gelen hastalıklardan biri olan alzheimer sizi de bulabilir...

A+A-

21 Eylül Dünya Alzheimer Günü'nde bu hastalığın ciddiyeti bir kez daha vurgulanırken Anadolu Sağlık Merkezi'nden Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Türker Şahiner bize hastalığı önlemek için neler yapılması konusunda bilgi verdi. Alzheimer’a yakalanma riskini artıran faktörler nelerdir? Bunama için en önemli risk faktörü beyni aktif tutmaktan uzaklaşmaktır. Bir başka deyişle beyni erken emekliye sevk etmektir. Çalışma şartlarının ağır ve yorucu stres dolu temposundan kaçmak amacı ile çok erken yaşlarda emekliye ayrılarak durağan ve monoton bir yaşam seçmek bu hastalığa davetiye çıkarmaktır. Emekli olan bireyler günlük yaşam içinde hobilerini çeşitlendirmelidir. Kişinin birinci derece akrabalarında Alzheimer hastası bulunması bu hastalığa yakalanma riskini artıran bir diğer faktördür. Ateroskleroz (damar sertliği) bunama riskini artıran ve seyrini değiştiren önemli bir diğer etkendir. Belirtiler nelerdir? Alzheimer hastaları içe kapanık, hırçın ve en yakınları ile kolayca tartışabilen kişiye dönüşür. Erken dönem Alzheimer hastalarında depresyon tanısı oldukça sık olarak görülür. Basit unutkanlıklar giderek yaşamı güçleştirir. Basit para hesapları yapmakta güçlük çekilir. Çok iyi yapılan işlerde dahi başarısızlar başlar. Örneğin bir hasta ev hanımı ise yemeklerin lezzeti bozulur. Evin her gün yapılan olağan işlerinin sıralaması aksar ve bazıları unutulur. Araba kullanan bir kişi ise trafikte çok daha fazla hata yapar ve kolayca öfkelenir. Erken dönemdeki bir hasta eskiye göre arabasını çok daha zor park ettiğini söyleyebilir. Bazen bu hatalar oldukça ciddi sonuçlar doğurabilir. Hukuki problemler açığa çıkar. Bu dönemde tanısının konulmasında geç kalınan bir mahalle muhtarı hastamızın vermiş olduğu resmi evraklar nedeni ile yakınları yıllarca süren davalara muhattap olmak zorunda kalmıştı. Bir başka hastam yapmış olduğu noterlik hizmetini sürüdürmek istiyordu ve unutkanlığının bir sorun olmayacağını çok deneyimli yardımcılarının sorunları çözdüğünü söylüyordu. Bu hastalık erkeklerde kadınlara oranla daha mı fazla görülür? Alzheimer kadınlarda daha sık görülüyor. Her üç kadın hastaya karşılı iki erkek hasta bulunuyor. Hastalığın riski nasıl belirleniyor? Hastalığın oluşumuna neden olan genetik ve bireye özgü nedenler var. Bazı genleri taşıyan bireylerde hastalık riski çok artıyor ve bu hastalarda başlangıç yaşı daha genç yaşlara kayıyor. Örneğin APOE 4/4 genini taşımak riski artıran çok önemli bir faktör. Ancak her geçen gün risk yaratan bir değişik gen lokusu bildiriliyor ve sayı giderek kabarıyor. Hastalığın seyrini taşınan gen mutasyonu tipi de değiştiriyor. Hangi hatalı genetik kod taşınırsa taşınsın sonuçta beyinde amiloid beta grubu protein birikimine neden oluyor. Günümüzde beyin omurilik sıvısında veya kan plazmasında amiloid beta proteinlerinin düzeyini ölçerek risk konusunda fikir sahibi olabiliyoruz. Ancak Amiloid beta düzeyinin tanı koydurucu olmayıp bir risk faktörü olduğunu unutmamak gerekiyor. Alzheimer sonucunda ortaya çıkan unutkanlığa karşı neler yapmak gerekir? Alzheimer hastası, hastalığının bilincinde olduğu süreçte ileride kendisi için güven duyabileceği ortamı hazırlamalı ve mümkün olduğunca beynini değişik uğraşlar ile meşgul tutmalıdır. Bu hastalığı önlemek için neler yapılabilir? Bireyler günlük yaşam içinde hobilerini çeşitlendirmeli. Okumaya, spora, düşünsel aktivitelere, televizyon izlemeye hergün eşit zaman ayrılmalı. Beynin farklı bölgelerini hergün değişik hobi etkinlikleri aktif tutmak en iyi koruyucudur. Kolesterolden fakir diyeti de unutmamak gerekiyor. Alzheimer’in tüm dünyada görülme sıklığı nedir? Türkiye’de Alzheimer hastalığının yaygınlığı nedir? Ülkemizde Alzheimer’in görülme sıklığı 65 yaşında yüzde 5 iken, 80 yaşında bu oran yüzde 30-50’ye yükseliyor. Irk ve coğrafya farklılığı gözlemlenmiyor. Başlama yaşı kırsal alanlarda daha erken yaşlara kayıyor. Tedavisi hakkında bilgi verebilir misiniz? Günümüzde Alzheimer hastalığının kesin tedavisi bulunmuyor. Ancak durum ümitsiz değil. 1997 yılından itibaren bu hastalığın tedavisinde kullanılan dört önemli ilaç piyasaya çıktı. Bu ilaçlara mümkün olduğunca erken dönemlerde başlanmalı. Bu dört ilaç hastanın durumuna göre tek başına veya ikili kombinasyonlar şeklinde verilebilir. Bu ilaçlar ilk yıllarda bellek fonksiyonlarını güçlendiriyor. Çalışmalar ilaçlarla yüzde 30-40’lara varan performans artışının yaşandığını gösteriyor. Hafıza yakınması olan bir kişi için bu hiç de yabana atılacak bir fayda değil. Bu etki hastadan hastaya değişmekle birlikte birkaç yıla kadar da uzayabiliyor. Bu hastalığın genç yaşlarda görülme sıklığı nedir? 40 yaşın altında görülmez denebilir. 40-50 yaş arasında çok nadir olup sonra giderek artıyor. Hasta yakınlarının neler yapması gerekir? Bu hastalığın başlangıç dönemine özgün şüphecilik, sinirlilik ve hatta uygunsuz davranış ve düşüncelerden kaynaklanabilecek sorunlar sosyal ilişkileri olumsuz etkileyebiliyor. İleri dönemlerde ise yatan bir hasta bakımı için hazırlıklı olmak gerekiyor. Hastaya bakımıyla ilgilenen kişilerin, bu durumlarda bilinçli davranabilmesi için demans polikliniğine sahip merkezlere başvurması yeterli olacaktır. Alzheimer aşısı ümit veriyor Biriken “Amiloid beta” nın ortamdan temizlenmesi için 2000’li yıllarda Alzheimer aşısı projesi hayata geçirildi. Burada amaç bu proteini kendi bağışıklık sistemize tanıtarak ortadan kaldırmaktı. Bu program temizleme amacında başarılı oldu ancak aşının beyinde yaptığı beyin iltihabı reaksiyonu nedeni ile durduruldu. Sonraki yıllarda aşı hedefleri doğrultusunda daha hassas bir duruma getirildi. Halen araştırma fazında olan bu yeni aşı programının ilk başarılı sonuçları 2008 Dünya Alzheimer Kongresi’nde sunuldu. Ancak bu sonuçların ardından daha yapılması gereken ve uzun yıllar sürecek olan güvenlik araştırmaları var ve bu aşamaların önümüzdeki birkaç yıl daha süreceği biliniyor. Bu programdan ümit veriyor. Bununla birlikte aşının ancak korunmada etkili olabileceğini ve ileri aşama hastalar için bir ümit vaat etmeyeceğini hemen vurgulamak gerek. Aşı programı mevcut biriken maddeleri temizleyebilir. Ayrıca protein birikimini ve hücre hasarını önleyen ilaç tedavileri de ümit verici. Bu çalışmalar biraz daha yavaş ilerliyor. 2009 yılında Avusturya’da düzenlenecek olan Dünya Alzheimer Kongresi’nde olumlu sonuçlar alınması bekleniyor.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.