1. HABERLER

  2. GENEL

  3. 'Ankara'da 1.5 saatlik Ergenekon zirvesi'
'Ankara'da 1.5 saatlik Ergenekon zirvesi'

'Ankara'da 1.5 saatlik Ergenekon zirvesi'

Cumhuriyet Gazetesi muhabiri İlhan Taşcı'nın, yargının siyasallaşma sürecinin bilinmeyen yönlerini anlattığı "Yargının Siyasallaşma Günlüğü-İlahi Adalet" isimli kitabında, yargı ile hükümet arasında yakın tarihte yaşanan krizlerin perde arkasına ilişkin ç

A+A-

Erzurum Güncel-Kitapta, bugüne kadar bilinmeyen, Ankara'da yapılan 1.5 saatlik Ergenekon zirvesi ve toplantının perde arkası da ilk kez açıklanıyor. HSYK üyelerinden Ali Suat Ertosun'un makam arabasının 4 yıl boyunca Ergenekon savcılığını yapan Zekeriya Öz'e tahsis edildiğini ortaya çıkaran Taşçı, eski HSYK Başkanvekili Kadir Özbek'in yüzüne yapılan tehdidi de anlatıyor. HSYK, ERGENEKON'LA İLGİLİ OLARAK BAŞSAVCIYI VE BAŞSAVCI VEKİLİNİ ÇAĞIRMIŞ Kitaptaki bilgilere göre HSYK, dönemin İstanbul Başsavcısı Aykut Cengiz Engin'i arayarak, Ergenekon soruşturması nedeniyle Ankara'ya çağırdı, ardından da zirve yapıldı. Engin ile o dönem Başsavcıvekili olan İstanbul Başsavcısı Turan Çolakkadı'nın da katılımıyla Ankara'da yapılan 1.5 saatlik zirvede yaşananlar, kitapta şöyle aktarıldı: "Hem İstanbul Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, hem de Başsavcıvekili Turan Çolakkadı, 'olayın kapsamı, sanık ve zanlı sayısındaki fazlalık' gibi nedenlerden dolayı gecikmelerin yaşandığını, 'bir şeyler yapılmaya çalışıldığı' gibi genel geçer ifadelerle süreci anlatırlar. Her ne kadar bunu söyleseler de, iki başsavcı da rahatsızlıklarını Kurul üyeleriyle paylaşırlar. "SAVCILAR BİZİ DİNLEMİYOR" Engin ve Çolakkadı, kendilerine haber verilmeden 'operasyon yapılmasından' rahatsızdırlar. Kurulun kimi üyelerinde başsavcı ve başsavcı vekilinin olaya ve sürece hakim olmadıkları izlenimi doğar. Adliyedeki asıl hakimin bir başka savcı olduğunu düşünürler. Bu nedenle bir üye, İstanbul'dan gelen konuğa 'Soruşturmanın patronu başsavcıdır. Her şeyi o kontrol eder. Patron sensin. Sorunu çözün' der. Engin ile Çolakkadı, Ergenekon savcılarından yakınırlar. Her iki yöneticinin de yakındığı ortak nokta Ergenekon soruşturmasını yürüten savcıların kendilerini dinlememeleridir." "KONUŞMAZSANIZ İYİ OLUR" Kitapta, HSYK eski Başkanvekili Kadir Özbek'in tehdit edildiği gün yaşananlar da anlatılıyor. Kitapta, o güne ilişkin özetle şu satırlar yer alıyor: "Kadir Özbek bir yandan görüşmelerdeki gerilimin, bir yandan da siyasilerin Kurulu hedef tahtasına oturtmasına karşı giriştiği savaşımın yorgunluğunu atabilmek, biraz da nefes almak için hafta sonu eşiyle birlikte Tunus Caddesi'ndeki bir kafeye kahvaltıya gider. Henüz kahvesinden bir yudum almıştır ki yanlarına oldukça yapılı, çenesi hayli öne çıkık, kelimeleri ağzında dilinden kurtarmaya çalışırmışçasına konuşan birisi eski özel harekatçı olduğunu belirttikten sonra, 'Başkanım merhaba. Sizi tanıdım. Epeydir de takip ediyorum. Yaptığınız açıklamalar, söyledikleriniz, Türkiye'nin her yerinden duyuldu. Etkisi de oldu. Artık bu açıklamaları bırakın. Bu siyasetin, partilerin işi. Konuşmazsanız iyi olur. Bunun sonunda yağlı kurşun bile var' der. KENDİNİ TEHDİT EDENİ TV'DE GÖRDÜ Özbek ayakta bekleyen kişiye ikramda bulunmak ister, ama bu teklifi karşılık bulmaz. Uyarıda bulunan zat oradan ayrılır...Bir akşam televizyonda izlediği bir tartışma programının konukları arasında, kahvaltı yaparken yanlarına gelen kişiyi de görünce dikkat kesilir. Çünkü televizyonda konuşan kişi kendisine 'Konuşmazsanız iyi olur! Yağlı kuruşunu bile var' diyen kişidir..." BAKANLIK BÜROKRATINDAN ÖZBEK'E: "CANINI ACITIRLAR" Kitapta, hakim ve savcı kararname görüşmelerinin en gergin olduğu günlerde HSYK'ya gelen üst düzey bir bürokratın, "hükümetin ricasıyla" randevu aldığını söyledikten sonra, Kadir Özbek'e, "Senden tek istenen konuşmaman. Canın acıyabilir. Canını acıtma. Canının acımasını istemeyiz. Ama canını acıtırlar" der ve kuruldan ayrılır. Kadir Özbek'in, bu isim için, "Sırtımdaki hançeri tutan elin sahibidir" dediği de iddia edildi. ERTOSUN'UN MAKAM ARACI ÖZ'E VERİLDİ Ergenekon soruşturmasını 4 yıl boyunca yürüten savcı Zekeriya Öz'e Ergenekon soruşturmasına başlamasından bir süre sonra HSYK üyelerinden Ali Suat Ertosun'un makam arabasının tahsis edildiği de kitapta yer alıyor. RİCACI HÜKÜMET ÜYELERİ HSYK üyelerinden hakim ve savcı atamaları konusunda "ricacı" olan iktidar üyeleri de kitapta açıklanıyor. Kitapta iktidar mensubu o isimlerden öne çıkan bazıları şöyle aktarılıyor: "Adalet ve Kalkınma Partisi mensuplarını Kadir Özbek'in anlatımlarındaki şifreleri çözerek tanıyalım. " …Bir beyefendi şu anda Genel Başkan Yardımcısıdır. Şu anda dört notu var bende"... Sözü edilen AKP Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu! "Bir Komisyon Başkanı"... TBMM Adalet Komisyon Başkanı Ahmet İyimaya "İktidar partisinden bir kıdemli milletvekili"... AKP Bayburt Milletvekili Ülkü Güney. AKP milletvekili ve yöneticileri, çok sayıda üst düzey bürokrat, hatta gazeteciler de kararname dönemlerinde hâkim ve savcılar için Özbek'in deyimiyle "referans" olmuşlardı, Başbakan Erdoğan'ın deyimiyle ise "talimat" vermişlerdi. AKP'lilerin referans oldukları hakim ve savcıların isimlerini burada özellikle yazmıyoruz. Ancak taleplerden yalnızca birisi, Kurulun müzakerelerinde yerinde görülmüş. O da bir bayan hâkimin annesinin raporlu sağlık sorunları nedeniyle İzmir ya da çevresindeki bir yere tayininin yapılması yönündeki talep. Onun dışındaki talepler Kurulca uygun görülmemiş. Bir başka dikkat çekici konu ise taleplerin HSYK'nin seçilmiş üyeleri ile Adalet Bakanı ve Müsteşarının arasındaki gerilimli kararname dönemlerinde yoğunlaşmasıydı."

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.