Erzurum Güncel- Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Anayasa Mahkemesinin dershaneler kararıyla ilgili, "Anayasa Mahkemesi kararı olduğu için söyleyecek bir şeyimiz yok. Elbette, bu kararın gerekçesi yazıldığı zaman, hangi maddeler hangi gerekçeyle iptal edilmiştir, onlara bakarız. Milli Eğitim Bakanlığı ve hükümet olarak gereğini yaparız" dedi. Arınç, Akçakoca Merkez Camisi'nde cuma namazını kılmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. İslam aleminin bayramını kutlayan Arınç, "Müslümanlar dünya coğrafyasında çok zor günler geçiriyorlar, çok acılar yaşıyorlar. Biz Türkiye olarak bu acıları içimizde hissediyoruz. İnşallah bu bayramlar hürmetine onların da sıkıntıları, kavgaları, çatışmaları biter" diye konuştu. - Anayasa Mahkemesinin dershanelere ilişkin kararı Bülent Arınç, Anayasa Mahkemesinin dershanelere ilişkin kararının sorulması üzerine dershanelere dair gecikmiş bir karar verildiğini belirterek, karar daha önceden verilseydi gereğinin yapılacağını vurguladı. Arınç, şu değerlendirmelerde bulundu: "Mahkeme eylül ayına çok az bir zaman kala oy çokluğuyla dershanelerle ilgili hayati bir karar verdi. Anayasa Mahkemesi kararı olduğu için söyleyecek bir şeyimiz yok. Elbette, bu kararın gerekçesi yazıldığı zaman, hangi maddeler hangi gerekçeyle iptal edilmiştir, onlara bakarız. Milli Eğitim Bakanlığı ve hükümet olarak gereğini yaparız. Hükümet olarak diyorum, şu an sayın Ahmet Davutoğlu Başbakan ve 62. hükümet görev başında. Ancak gereğini yapmak 63. hükümete kalabilir. Çünkü yakın bir zamanda bir hükümet kurulabileceğini düşünüyorum. O yeni hükümet de Anayasa Mahkemesi'nin kararını gördükten sonra, milyonlarca öğrenciyi, onlar kadar annelerini babalarını, bir onlar kadar da öğretmenleri ve özel teşebbüsü ilgilendiren bu konu üzerinde mutlaka gereğini yapacaktır." Arınç, birkaç haftaya kadar gerekçeli kararın yazılacağını tahmin ettiğini, böylece hangi maddenin hangi gerekçeyle iptal edildiğini öğrenerek, buna göre gereğinin düşünüleceğini belirtti. - Paralel Devlet Yapılanması'yla mücadele Bir gazetecinin "Anayasa Mahkemesi'nin verdiği karar sonrasında Paralel Yapı'yla ilgili mücadelede yeni bir boyut açılmasını düşünüyor musunuz?" sorusu yöneltilen Bülent Arınç, "Ben öyle düşünmüyorum. Paralel Devlet Yapılanması ile ilgili konu aynı zamanda hükumetler üstü bir konudur, devletin varlığını ilgilendirir. İsmi ne olursa olsun, kimler bu işi yaparsa yapsın, her hükümet mutlaka bu mücadeleyi yapmak zorundadır" yanıtını verdi. Arınç, Türkiye'de bir bayrak, bir milli marş ve parlamento olduğu gibi bir devletin olduğunu, bir ikincisine kimsenin tahammül edemeyeceğine işaret ederek, "Eğer böyle bir yapılanma varsa onunla mücadele etmek devletin bekasıyla ilgili bir konudur" dedi. - "Dershanelerin devam edip etmeyeceğine bakarız" Dershanelerin bu kapsamda görülebileceğini vurgulayan Arınç, şöyle devam etti: "Ama dershaneler esasen iki yıldan bu yana varlıklarını muhafaza ediyorlardı. Ancak özel liselere dönüşme kararı verenler için de özel teşvikler getirilmişti. Bu yüzden özel liseye dönüştüğünü ifade eden veya kabul eden tüm okullar şu anda eğitimlerine başladılar. Ama dershaneler de açıktı. Bu kararın gerekçesine bakıldığında dershanelerin devam edip etmeyeceğine bakarız. Devam edecekse de esasen hepsi denetim altındadır. Bu denetim altında da Paralel Devlet Yapılanması'yla ilgili bir konu varsa gereği yapılır. Yani sadece Anayasa Mahkemesi kararına bakarak 'bu mücadele son buldu' demek doğru değil." - Koalisyon görüşmeleri Başbakan Bülent Arınç, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, koalisyon çalışmaları kapsamında birinci tur görüşmelerini tamamladığını hatırlatarak, "Sayın genel başkanımız üç partinin genel başkanıyla görüşmeler yaptı. Bu görüşmeler şeffaf biçimde oldu. Çok güzel bir hükümet kurma çalışması devam ediyor. Sayın genel başkanımız, başbakanımız çok iyi niyetli. Türkiye'yi hükümetsiz bırakmamak için temel ilkeler ve prensipler üzerinde hangi partiyle daha çok anlaşılabilirse o partiyle hükümet kurma çalışmasını yürütüyor" ifadesini kullandı. Birinci tur görüşmelerinde, sadece genel anlamda konuşmalar yapıldığına değinen Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü: "İkinci turda ise temel esaslar üzerinde karşılıklı müzakereler yapılacak. Bildiğiniz gibi Cumhuriyet Halk Partisi'yle ilgili görevlendirme oldu. Milliyetçi Hareket Partisi ile de temasların devam etmesi kararı alındı. HDP ile ikinci tur görüşmelerinin yapılıp yapılmayacağını şartlar belirleyecek. Ama şu anda iki parti ile görüşmelerin daha da olgunlaşmasını ben ümit ediyorum." - "Herhangi bir partiyle hükümet kurabiliriz" Başbakan Yardımcısı Arınç, halkın 13 sene tek başına iktidar yaptığı AK Parti'yi bu sefer birkaç eksiğiyle tek başına iktidar olmaktan uzak tuttuğunu kaydetti. Halkın diğer partilerle hükümet kurulmasını istediğini aktaran Arınç, "258 milletvekili ve yüzde 41 oy bunu gösteriyor. 'Efendim bugünden yarına seçime gidelim' yok böyle bir şey. Halk bir ay önce verdiği kararı, bir ay sonra niye değiştirsin, neden değiştirsin, nasıl bir ihtiyaç var buna bakmak gerekir" dedi. Arınç, öncelikli görevlerinin hükümet kurmak olduğunu düşündüklerini vurgulayarak, "Bizim işimiz kolay, herhangi bir partiyle hükümet kurabiliriz. Ama diğer partilerin işi zor, onları üçü bir araya gelmezse hükümet kuramıyorlar. Üçü de bir araya gelmediğine göre bu memleketin sahibini kendimiz olarak görüyoruz, mesuliyeti de kendimizde görüyoruz" diye konuştu. Diğer partilerin hükümet kurmaya yanaşmaması durumunda izleyecekleri yolu değerlendiren Arınç, şunları kaydetti: "Diğer partiler sırtlarını dönerler, ellerini saklarlar, 'Sizinle hükümet kurmuyoruz' derlerse, geliriz Akçakoca meydanında deriz ki 'Bu partiler bizimle hükümet kurmadı. Ey millet! Artık karar senin, sandık orada seçim burada. Ya kaos olur, Allah saklasın, bu partiler böyle giderse hükümet kuramazlar, ya istikrar olur 13 sene öncesine döneriz, kolları sıvarız yeniden 'ya Allah Bismillah' der yola devam ederiz. O zaman da millet 'Vallahi bunlar haklı. Bunlar hükümet kurmak için ellerinden geleni yaptı ama şu şu şu partiler yok mu, işte onların yüzünden hükümet kurulamadı. O zaman tek çare var, AK Parti'nin tek başına iktidarı' der. Onun için Allah'ın izniyle milletimizin vereceği karara şimdiden saygı duyuyoruz." Bülent Arınç, soruların ardından Düzce'de yayımlanan yerel gazeteleri inceleyerek ilgililerden bilgi aldı.