Erzurum Güncel- Vali Sebahattin Öztürk, eğitimde kalite ve verimliliği artırmak amacıyla, ilk ve orta öğrenimi kapsayacak şekilde kampus sistemine geçileceğini açıkladı. Eğitim kampüsü projesinin hayata geçirilmesiyle birlikte Erzurum Sağlık’tan sonra Eğitim Kampüsü yatırımını alacak ilk iller arasında yer alacak. ÖZTÜRK’TEN AÇIKLAMA Doğu Anadolu Sanayici ve işadamları Derneği’nin (DOSİAD) ortaya attığı projeyi Vali Öztürk açıkladı. Erzurum Valisi Öztürk, Eğitim Kampüsü Projesi’nin çağdaş bir adım olduğunu vurgulayarak, Erzurum kent merkezinde 3 kampüs kurmayı amaçladıklarını söyledi. Kampüs Projesi’nin Sağlık Bakanlığı Şehir Hastaneleri ya da Sağlık Kampüsü diye adlandırılan projeyle benzerlik gösterdiğini belirten Vali Öztürk, “ Milli Eğitim Bakanlığı’nın kamu-özel ortaklığı diye bir projesi var. Bu sağlık bakanlığının daha önce uyguladığı projenin milli eğitim bakanlığına uygulaması olacak. Daha henüz yönetmeliği çıkmadı. Bu çerçevede biz eğitim kurumlarımızı yeniden gözden geçirmek durumunda kaldık. Mevcut eski binalarımızı yani deprem yönetmeliğinden evvel yapılmış olan okulları bir kere peyder pey deprem güçlendirmesini yapmamız lazım. Bu noktada güçlendirmede yetersiz kalacak ve maliyeti yüksek olacaksa yıkıp yeniden yapmayı düşünüyoruz.” dedi. EĞİTİM KAMPÜSÜ PROJESİ Milli Eğitimde reform düzeyindeki 4+4+4 uygulaması kapsamında , eğitimde kaliteyi artırmak amacıyla kampus oluşumunun çağdaş bir zorunluluk olduğuna değinen Öztürk, “ Milli Eğitim Bakanlığı ‘bir kampus yeri seçin, burada ihtiyaç duyduğunuz okullar hangileri ise konuşlandırın’ şeklinde görüş bildirdi.. Fakat biz bir tane kampüsten ziyade 3 yerde konuşlandıralım dedik. Hepsini bir yerde toplamayalım dedik. Bu merkezdeki okulların kapatılacağı anlamına asla gelmiyor.” diye konuştu. ERZURUM’DA ÜÇ KAMPÜS KURULACAK Kampüs Projesiyle 4+4+4 eğitimine uygun eğitimde fiziki şartları yerine getirmeyi amaçladıklarını kaydeden Öztürk şunları söyledi, “ İlçelerimizde yine çok katlı okullarımız gözden geçireceğiz fakat bizim önceliğimiz il merkezi. İl merkezinde okullarımızın güncelleştirilmesi, yeni sisteme uygun hale gelmesi için ne gerekiyorsa onları yapacağız. Eğer bir kampus yapılacaksa şehrin değişik yerlerinde 3 yerde olmasını , üç merkezi alanda kurulmasını düşünüyoruz . “ AKDAĞ TALİMAT VERDİ Türkiye’de Eğitim Kampüsü Projesinin ilk uygulamaya geçtiği ilin Bursa olduğunu, Erzurum’un bu alanda ikinci adımı atacak şehir konumunda bulunduğunu bildiren Öztürk, ‘Eğitim kampüsünü uygulaması Bursa’da var. Türkiye’de çok yaygın bir uygulama değil. Sağlık bakanımız Sayın Recep Akdağ, bu projeyi duyar duymaz bizi harekete geçirdi. Pilot il olma noktasında çalışıyoruz. Milli eğitim bakanlığı bu projeyi hayata geçirdiği an, biz bu projeye hazırız diyeceğiz. “dedi. KAMPÜS PROJESİ TÜRKİYE PROJESİ Kampüs Projesi’nin bir Türkiye Projesi olduğunu, projenin hayata geçirilmesi sürecinde mevcut okulların kapatılmasının söz konusu olmadığını vurgulayan Öztürk Eğitim meselesi ninertelenebilir bir mesele olmadığının altını çizerek, şunları kaydetti, “ Eski okulları kapatıp da kampüse toplama gibi bir durum yok. Eğitim binalarını iş adamlarına yaptıracağız. Biz 30 yıllığına, 40 yıllığına kiralayacağız. Projede amaç, özel sektörün parasal imkanlarını eğitim hizmetlerine aktarmak, ertelenemez eğitim hizmetlerinde fiziki anlamda Avrupa standartlarını yakalamaktır. Bu projede bize anlatılan da budur. Henüz yönetmelik çıkmadı. Çıktığında daha net anlaşılır olacak. Bu proje eğitimde fiziki şartlar anlamında tavan yaptıracaktır. Biz Erzurum olarak, eğitim noktasında daha sıkı takiple imkanların elverişli olduğu ortamda eğitimde yüzde 100 başarı hedefine ulaşmayı amaçlıyoruz. Bu Türkiye’nin hedefi, bu Erzurum’un hedefi. “dedi. GÜNCEL TİMES YAZMIŞTI... İşte Erzurum'un marka dergisi Güncel Times'in Genel Yayın Yönetmeni Orhan Bozkurt'un kaleme aldığı ve haber yorum... KİM KAZANACAK? RANTSAL DÖNÜŞÜMÜN SON BOYUTU… Erzurum’da 400 okul yıkılacak! ‘Kentsel Dönüşüm Projesi ve Deprem Riski’ gerekçesiyle Erzurum’da 400 okul binasının yıkımına karar verildi. Şehir merkezi, ilçe ve köylerde toplam 400 okulun yıkılacağı projeyi Güncel Times mercek altına aldı. Haber –Yorum: Orhan BOZKURT KIYMAYIN EFENDİLER! ‘Kentsel Dönüşüm Projesi ve Deprem Riski’ gerekçesiyle Erzurum’da 400 okul binasının yıkımına karar veril(miş)di… Parantez içerisine öncelikle dikkat edin!.. Çünkü bizde bu cümleden yola çıktık. Ve… ‘Erzurum’da gerçekten böyle bir tehlike var mı?’ diye araştırmaya koyulduk… Araştırdıkça, konuştukça, ‘mış ve miş’ uzantısı öyle derin bir gerçek olarak karşımıza çıktı ki… ‘Erzurum’da bürokrat-siyaset, siyaset-cemaat çatışmasının’ en son noktası gibi… Şaşırdık.. Dedikodular, belgelere, belgeler eylemlere yansıdı… Şehir merkezinde ilçe ve köylerde 400 okulun yıkılacağı projeyi bizzat Çevre ve Şehircilik Bakanlığı adına Erzurum’da en üst düzeyde birinin takip ettiği bilgilerine ulaştık. Ulaştığımız bilgilere göre özellikle kent merkezindeki arsa değeri çok yüksek okullar için kıran kıran bir mücadele sürüyor. Bu öyle bir mücadele ki, en güvenilen bürokratın görev süresi bir yılı geçmiyor… Mevcut okullar hakkında; ‘Depremsellik ön incelemesi’ yapılmadan ‘mekânsal inceleme raporları’ düzenlenerek tek tek yıkılma kararı alınıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yürüttüğü üstü kapalı proje ile ilgilenen çok sayın büyüğümüz hiçte uzmanlık alanında olmamamsına rağmen, kapalı kapılar ardında düzenlediği çok özel toplantılarda, bürokrat ve teknik elemanlara, “yığma binaların depremsellik incelemesi mi olurmuş. Mekânsal olarak inceleyin ve gereğini yapın…” diye talimat verdiğini öğrendik. Şimdi; ‘depremsellik incelemesi nedir?’, ‘mekânsal inceleme nedir?’ gibi bir soru çıkıyor karşımıza. Bizde gazeteci olarak bu iki terimi uzmanlarına sorduk… Aldığımız cevap aşağı yukarı aynıydı. Yani; Deprdemsellik analizi: Bir yapının (- ki bu yapı basit binadan, bir yerleşim ünitesi ne kadar değişebilir) yer aldığı bölgenin deprem fayları açısından incelenmesi etüd edilmesi demek. Mekânsallık analiz: İnsan ve doğal ortam arasındaki etkileşimler sonucu ortaya çıkan uyum ya da uyumsuzluğa göre değerlendirme… ( tamamıyla sübjektif bir tanım ve kişiye, ortama, proje ve uygulamaya göre değişen bir kavram) Öyle ya; Erzurum’da şehir merkezinde en görkemli ve rant olarak en verimli alanlar okullar… Düşünsenize Yakutiye’nin göbeğindeki ‘İsmet Paşa, Tatbikat, Kurtuluş, Ömer Duygun, GAMPO, Endüstri Meslek, Ticaret, Kız Meslek Lisesi… vb…’ gibi okulların mekânsal değerlerini…. Zaten bu hedefle ‘Kentsel Dönüşüm’ adına ilk kıyılacak mekân da seçilmiş…. “Erzurum’a Allah aşkına yakışıyor mu şu Kız Meslek Lisesi… Şehrin en kıymetli alanında uyduruk bu okulun ne işi var? Buraya yeni bir kentsel mimarı yapılıp kızlarımız için çok özel bir okul şehirden uzak bir bölgede daha sosyal donatılarla yapılamaz mı? …Ve söylemde bu, gerekçede rantsal kaygılar ile düğmeye basılmış… Örnek uygulama; “Erzurum Kız Meslek Lisesi yıkılsın!…” Emir büyük yerden olunca, emir kulları da işlerine koyulmuş… Hemen uzmanlar, çağrılmış… Mühendisler, mimarlar oturmuş gerekli projeyi yapmışlar… Hatta proje o kadar detaylandırılmış ki, çok ünlü bir otel zinciri ile görüşmeler yapılıp onların mimarları bile bu toplantılara katılmış… Anlayacağınız minarenin kılıfı dikilmiş… Şimdi sırada o minareyi çalmak var… Eee… Öküz evden olunca hırsız bacadan çıkarmış… Neyse biz bu masalımsı havadan uzaklaşıp gerçeğe dönelim… Yıkılacak okulların arasında birçok tarihi bina ve milyon dolarlarla ifade edilen arsa rantının oluşacağına dikkat çeken uzmanlar hükümetin gücü karşısında birçok bürokratın duruma karşı sessiz kaldığını vurguluyor. Hatta ufak tefek itirazların yükselmesi nedeniyle bir dizi bürokratın görev yerlerinin değiştirilip kızağa alındığı, birçok teknik memurun ise ‘depremsellik’ gibi bir bilimsel gerçeği inkâr edemedikleri ve ‘mekânsallık’ gibi bir masalla yapılan rantsal incelemenin altına imza atmadıkları için ya tayinlerinin çıkarıldığı ya da sürgün edildikleri belirtiliyor. Güncel Times olarak bu konunun yakından takipçisi olduğumuzu belirterek diyoruz ki; Kıymayın Efendiler… Doğrunuza doğru demek her erdemli kişi gibi bizimde boynumuzun borcu ama… Yanlışa da nasıl evet diyebiliriz ki… Garip gurebanın, fakir fukaranın hakkını savunan Başbakanımızın şiir sevgisinden esinlenerek Tevfik Fikret’in o eşsiz dizeleriyle bu konuya şimdilik nokta koyuyoruz. Bu sofracık, efendiler - ki iltikaama muntazır Huzurunuzda titriyor - bu milletin hayatıdır; Bu milletin ki mustarip, bu milletin ki muhtazır! Fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır... Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin, Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin! Efendiler pek açsınız, bu çehrenizde bellidir Yiyin, yemezseniz bugün, yarın kalır mı kim bilir? Bu nadi-i niam, bakın kudumunuzla müftehir! Bu hakkıdır gazanızın, evet, o hak da elde bir... Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin, Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin! Bütün bu nazlı beylerin ne varsa ortalıkta say Haseb, neseb, şeref, oyun, düğün, konak, saray, Bütün sizin, efendiler, konak, saray, gelin, alay; Bütün sizin, bütün sizin, hazır hazır, kolay kolay... Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin, Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!