Asker annesinin ağlatan feryadı!
Erzurumlu Özkan Öner, 15 Mart 2011'de Ağrı İl Jandarma Komutanlığı'nda askerlik görevini yaparken hayatını kaybetti. Şimdi annesi feryat ediyor...
Erzurum Güncel- Erzurumlu Özkan Öner, 15 Mart 2011'de Ağrı İl Jandarma Komutanlığı'nda askerlik görevini yaparken hayatını kaybetti. Resmi makamların ?intihar etti' dediği Özkan Öner'in annesi Şenay Çakır, buna inanmıyor. Oğlunun ölümünden sonra eşinden ayrılan Şenay Çakır, raporların tamamen yanlış düzenlendiğini ileri sürerek oğlunun asla intihar edecek bir çocuk olmadığını söyledi. Ufuk İNCE / ERZURUM Ağrı'da vatani görevini yaptığı sırada hayatını kaybeden Jandarma komando onbaşı Özkan Öner şehit sayılmıyor. Anne Şenay Çakır, oğlunun şehit olduğunun devlet tarafından kabul edilmesini istiyor. Ağrı il Jandarma Komutanlığında görevini sürdüren Özkan Öner (20) 15 Mart 2011'de nizamiyede nöbet tuttuğu sırada isabet eden bir kurşunla hayatını kaybetti. Olay sonrasında düzenlenen raporda Özkan Öner'in silah ile kendini vurduğu bildirildi. Yetkililer, Özkan Öner'in şehit sayılamayacağını ve aileye sadece tazminatı ve sigortasının verilebileceğini bildirdi. Anne Şenay Çakır, raporların tamamen yanlış düzenlendiğini ileri sürerek oğlunun asla intihar edecek bir çocuk olmadığını intihar etmesi için bir nedenin bulunmadığını söylüyor. Çakır, "Oğlumun intihar etmesi için hiç bir neden yok. Hem oğlum intihar edecek olsa neden kendi silahı ile intihar etmesin ki ? Başka birinin silahını alıp intihar etmesi mantık dışı ben oğlumun intihar ettiğine inanmıyorum" dedi. Devlet bizi sahipsiz bıraktı Yaşadıkları acı olay yetmezmiş gibi bir darbe de devletten geldiğini söyleyen anne Şenay Çakır, "Devlet bizi bir başımıza bıraktı. Bana oğlumun intihar ettiği söylendi. Ama raporlar çelişkili geldi bize. Zaten bende inanmıyorum benim çocuğum intihar edeceğine benim kuzum kendine zarar verecek biri değildi. Çocuğumun kötü alışkanlıkları bile yoktu. Bize verilen raporlar çelişkili. Bizde iki rapor var. Birinde şehit olarak geçmiş, diğerinde vefat etmiş denilmiş. Böyle olunca benim kafamda soru işaretleri oluştu. Benim çocuğum kendi silahı dururken neden arkadaşının silahını kullandı. Çocuğum intihar ettiyse neden tazminatıyla sigortası verildiği bunlar verildiyse neden maaş bağlanmadı ve mezarı yaptırılmadı. 19 aydır ne arayan var ne soran var. Bu mesele kapandı gitti. Benim 20 yaşında dağım devrilmiş. Benim içim yanıyor. Oğlumdan sora eşimden ayrıldım. Bu işi araştıracak maddi durumum yok, devletten de hiç ses çıkmıyor. Ben çocuklarımı çobanlık yaparak büyüttüm. Bir evlat kolay kolay yetişip vatana gönderilmiyor. Çocuğum şehit olduktan sonra devlet arkamızda durmadı. Bu yüzden bende sesimi Başbakana duyurmak istiyorum " diye konuştu. Pusula
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.