Aşkına kavuşamayan Dilan'ı intihara sürükleyen tokat!
Aşkına kavuşamayan Dilan'ı intihara sürükleyen tokat! Muş'ta 3 gün arayla canlarına kıyan gençlerin kara sevdası Kerem ile Aslı'ya benzetilmişti...
Erzurum Güncel- Muş’un Korkut ilçesine bağlı Tan köyünde, yıllarca kavuşma hayaliyle yaşayan iki gencin, babanın attığı bir tokatın ardından ölüme gitmeleri hafızalarda acı bir iz bıraktı. İki genç bedeni yan yana toprağa düşüren bir baba inadının ardında Kerem ile Aslı’dan “Mem û Zîn”e uzanan bir hikayenin dalgınlığı kaldı.
Dilan Tuna (21) ve Yakup Sönmez (26) aynı köyün çocuklarıydı. Anlatılanlara göre, birbirine karşı güzel duygular besleyen gençler dokuz yıl önce büyük bir sevdanın temelini attı. Yıllar içinde iki gencin birbirine sevgisini köyde bilmeyen kalmadı.
BABADAN RET YANITI
Yıllar geçtikçe gençler bu birlikteliği evlilikle taçlandırmak istedi. Anlatılanlara göre üç yıl önce Dilan 18 yaşındayken Yakup babasına açıldı. Baba da Dilan’ın evinin yolunu tuttu. Kızı babasından istedi. İşte bu andan sonra istenmeyen gelişmeler birbirini kovaladı. Baba F.S, köy muhtarı Dilan’ın babası M.İ.T’den ret yanıtı aldı.
Ancak Yakup’un pes etmeye niyeti yoktu. Babası F.S’nin anlattığına göre daha sonra da Dilan’ı oğluna istemek için defalarca M.İ.T’nin kapısını çaldı, köyde sözü geçen büyükler devreye girdi. Ancak her seferinde ret yanıtı geldi.
Köyüler, Dilan’ın babasının bu evliliğe onay vermemesini bir türlü anlayamıyordu. Bu duruma “baba inadı” dediler. Ama kimse bu inadın böyle bir acıya dönüşeceğini tahmin edemiyordu.
BİR TOKAT YETTİ
İki genç bir gün kavuşma hayali kurarken, pes etmeyen Yakup en son 10 Ağustos günü umutla babasını bir kez daha Dilan’ın babasına yolladı. Ancak M.İ.T, Yakup’un babasının karşısına bile çıkmadı. Kızına “Git söyle, benim bunlara verecek kızım yok” dedi. Dilan karşı çıkınca öfkelenip bir tokat attı. Ardından duyulan tüfek sesi köyü yasa bürüdü. Dilan gözyaşlarıyla toprağa verilirken Yakup’un babası F.S’nin yüreğine kurt düştü. Aile üyelerini “Yakup’a dikkat edin, yalnız bırakmayın” diye tembihledi. Fakat bu uyarı Yakup’u kurtarmaya yetmedi. 13 Ağustos’ta evden çıkan Yakup, bir daha dönmedi. Cansız bedeni bulundu.
Tan köyündeki acı yürekleri dağlarken gençlerin belki de o güne kadar bu konuda söz hakkı verilmeyen anneleri son bir istekte bulundu. Yüreği dağlı iki anne çocuklarının yan yana defnedilmesini ve mezarlarına gelin-damat tülbentleri bağlanmasını istediler. Öyle de oldu. Birinin mezar taşına yeşil, diğerininkine kırmızı tülbent bağlandı.
‘MALIN MÜLKÜN ANLAMI KALMADI’
İki bedeni yan yana toprağa düşüren olayı kimi Mem û Zîn’e kimileri de Kerem ile Aslı’ya benzetirken Tan köyündeki matem milyonların hafızasına kazındı. Olayın “başlık parası” yüzünden gerçekleştiği iddiaları üzerine aileler açıklama yapmak zorunda kaldı.
Yakup’un babası “Sosyal medyada gündem olduğu gibi başlık parası gibi bir durum yok. Kimse başlık parası istemedi. Keşke başlık parası isteselerdi, malım mülküm vardı, oğluma kurban ederdim. Ama şimdi malın mülkün bir anlamı kalmadı” dedi.
‘OLAYDAN SONRA HABERİM OLDU’
Dilan’ın babası M.İ.T. “Kimseden başlık parası falan istemedim. Çocukların birbirini sevdiğini de duymadım. Vahim olay yaşandıktan sonra gençlerin birbirlerine karşı sevgi beslediklerini duydum. Ailemi ve bana karşı sosyal medyada başlatılan karalama kampanyasına karşı hukuki süreç başlattım. Bu kişiler sadece iki genç insanın günahını almakla kalmamış aynı zamanda geniş ailemizi de zan altında bırakmıştır” açıklamasını yaptı.
GÖNÜL KOCA DENİZ / Milliyet
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.