Erzurum Güncel- İstanbul Barosu avukatlarından Müşir Deliduman, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin, kamuoyunda ''taş atan çocuklar'' olarak bilinen Terörle Mücadele Yasası'nda değişiklik yaptığı gün, Erzurum Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi tarafından sorgulanıp, tutuklanarak Erzurum E Tipi Cezaevi'ne gönderilen 14 yaşındaki Ö.S. için 1 günlük açlık grevi başlattı. Geçen 10 aylık zaman diliminde sırasıyla Oltu T Tipi, Erzurum E Tipi, Bayburt ve son olarak Rize L Tipi olmak üzere 4 ayrı cezaevine gören, 2 Mart 2011 tarihinden bu yana ise Rize L Tipi Cezaevi'nde tutuklu olan Ö.S.'nin, yasaya aykırı olmasına rağmen 10 aydır halen iddiannamesi hazırlanmadı. Ö.S'nin tek kişilik bir koğuşta tecrit edilerek tutulduğunu söyleyen avukat Müşir Deliduman, Ö.S.'nin kanuna aykırı biçimde tutuklu kalmasını protesto etmek amacıyla Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi binasında bu eylemi yaptığını açıkladı. 4 CEZAEVİ GÖREN 14 YAŞINDAKİ Ö.S.'NİN 10 AYDIR İDDİANAMESİNİ HAZIRLAMADILAR Çocuk hakları ihlallerine dikkat çekmek için yarın(bugün) saat 14.00'a kadar eylemini sürdürecek olan Deliduman, "Çocuk şubesi tarafından sorgulanması gerekirken, Ö.S.'yi terörle mücadele sorgulamış. Çocuk savcısının yasa gereği derhal dava açması gerekiyordu ama 10 aydır dava açılmadı. Serbest bırakılması için, 14 Mart'ta Rize Cumhuriyet Başsavcılığı'na 7 ayrı dilekçe verdim ama dikkate alınmadı. Hakkında bilgi yok, belge yok, kanıt yok. Yalnızca bir olayda göz altına alınan şahıs, 'o da vardı' demiş. Çocukların yeri demir parmaklıklar değil evleri olmalı" diye konuştu. ÜNİVERSİTE YERİNE CEZAEVİNE GİRDİ 3-4 ay öncesine kadar vergi davalarına bakan bir avukat olduğunu ifade eden Deliduman, sözlerini şöyle sürdürdü: "Avukat arkadaşımın ricasıyla birkaç kez gözaltına alınan çocukların haklarını koruma adına savcılığa gittim. Gördüm ki çocuk hakları ihlalleri çok yaygın. Örneğin, 17 yaşındaki Ü.Y, 1 Mart 2011'de İstanbul Sultanbeyli'de gözaltına alınmıştı. Ü.Y.'nin anne ve babası yoktu. Nüfus cüzdanını da kaybetmişti. Yani kimliği bile yoktu. Vasi tayin edilmeden nüfus cüzdanı çıkarması da mümkün değildi. Üniversite sınavına girmesi gereken Ü.Y. Cezaevine girdi" dedi. CEZAEVİNDE BARDAK, TABAK KIRAN ÇOCUKLARI DA YARGILIYORLAR Avukat Deliduman, tanık olduğu bir başka çocuk hakkı ihlalini ise şöyle anlattı: "Maltepe Çocuk ve Gençlik Tutukevi'nde ise çocuklar cam, tabak, bardak kırdığı için 'Devlet malına zarar verme' suçuyla yargılanıyor. 15 çocuğa, cam kırdıkları için dava açmışlar. Toplasak 500 liralık zarar. Bunlar çocuk. Bardak da kırılır, cam da. Devletin koruması altındayken bile suç işlemiş sayılıp yargılanıyorlar. Bu çocukları kim koruyacak." 2 BİN ÇOCUK TUTUKLU ÇHD adına konuşan Av. Güçlü Sevimli ise 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı'nı hatırlatarak şöyle konuştu: "Çocukları yönetici koltuğuna oturtarak bayram kutlayacağız. Oysa Türkiye'de 2 bin çocuk tutukludur. Neredeyse her hafta 500 çocuk gözaltına alınmakta. Uluslararası sözleşmelere rağmen Türkiye'de halen çocuklar, yetişkin gibi sorgulanıp tutuklanmakta. 1998 yılından günümüze 398 çocuk, doğrudan kolluk kuvvetleri veya askeri patlayıcılar nedeniyle yaşamını yitirdi. Yalnızca İstanbul'da 650 civarında sokak çocuğu var. 3 bin aile çocuğunu Çocuk Esirgeme Kurumu'na bırakmış. Mardin'de briket fabrikasında ölen 13 yaşındaki Faruk Sönmez'i ve diğer çocukları unutmadık. Geleceğimiz olan çocuklara sahip çıkmak, onların hak ve özgürlüklerini korumak adına yapılan eylemi destekliyor, herkesi bu toprakların çocuklarına sahip çıkmaya çağırıyoruz." Kaynak: http://www.haberturk.com/yasam/haber/621540-avukattan-aclik-grevi