Erzurum Güncel- İstemelerine rağmen çocuk sahibi olamayan çiftlerin tedavisinde en sıkıntılı durum, doğal yolla hiç sperm hücresinin çıkmadığı azospermi olgularıdır. Böyle durumlarda mikroTESE ameliyatı ile testislerden alınan spermler kullanılarak tüp bebek yapılabilir. Her ne kadar mikroTESE çok zor olgularda bile yüz güldürücü sonuçlar veriyor olsa da, ne yazık ki başarısı sınırlı kalmaktadır. Oysa son yıllarda moleküler biyoloji ve genetik alanında kaydedilen ilerlemeler, azoospermi ile seyreden erkek kısırlığının tedavisinde de bir umut oldu. 

Kendi çalışmalarımızdan elde ettiğimiz sonuçlar bu alandaki gelişmelere büyük katkı sağlamıştır. İşte biz de, hem teknik anlamda hem de moleküler düzeyde kaydedilen gelişmeleri mikroTESE ameliyatı ile birleştirerek “çok yünlü mikroTESE” metodunu uygulamaya başladık. Bu metodun dayandığı temel prensipler; ameliyat öncesi hastanın bir süre tedavi görerek hazırlanması, yapılan testlerle testislerde sperm üretiminin belirlenmesi, mikroTESE ile en kaliteli sperm hücrelerinin dikkatli biçimde seçilmesi ve dondurularak saklanması, son aşamada da sperm ve yumurta hücrelerinin yeni tanımlanan tekniklerle canlandırılmasıdır. Bu uygulamanın önemli bir ayağı da, istenen kalitede sperm çıkmaması durumunda nasıl bir tedavi yapılacağını planlamak üzere mikro TESE sırasında uygun doku örneklerinin alınmasıdır. 

  Genel hatlarıyla tanımladığımız bu “çok yönlü mikroTESE” metodu, mikroTESE’yi sadece testislerde sperm bulmaya yönelik bir ameliyat olmaktan çıkarıp, çocuk sahibi olma başarısını belirleyecek detaylı bir uygulama haline getirmiştir.