Barış Manço 71 yaşında
Ünlü sanatçı Barış Manço 71. doğum yıldönümünde özlemle anıldı.
Erzurum Güncel- Müzisyen, besteci, şarkıcı, gezgin, söz yazarı, TV programcısı, koleksiyoner, ressam, sunucu, oyuncu… Barış Manço’yu anlatmak için söylenecekler arasında yer alan kelimelerden sadece bazıları. 90’lı yıllarda ‘Adam Olacak Çocuk’ adlı programıyla çocukların hayranlığını kazanan ve şarkılarıyla duygulara tercüman olarak gönüllere taht kuran Barış Manço’nun 71. doğum günü sevenleri tarafından kutlanıyor. 2 Ocak 1943 Üsküdar’da Rikkat Uyanık ve Hakkı Manço’nun oğulları olarak dünyaya gelen Barış Manço, 1991 yılında Türkiye Cumhuriyeti devlet sanatçısı unvanını aldı. Yaşamı boyunca tüm yaştaki insanların beğenerek takip ettiği ve örnek aldığı sanatçının ölmeden önceki vasiyeti ölüm yıl dönümlerinde değil doğum yıldönümlerinde anılmaktı. Ekvatordan kutuplara 5 kıtada 100’den fazla değişik yöreye giderek binlerce kilometre yol kat eden Manço, ülkemizde müzikten program yapımcılığına kadar birçok kültürel yeniliğe de öncülük etti. Müzik kariyerinin başlangıcı 1957'de amatör olarak müzikle ilgilenmeye başlayan Manço, 1958 yılında ilk grubu Kafadarlar grubunu kurdu. Ortaokul yıllarında kurulan bu grubun kadrosu kontrabas ve akordiyonda Benar Akbaş, gitarda Ender Enön, armonikada Savaş Özgenç, vokalde Oğuz Ardeniz ve saksofonda Asaf Savaş Akat yer almaktaydı. Rıza Omayer ve Emre Gönenç, bateride Fikret Zolan, tenor saksofonda Oğuz Kayıhan. Bu kadroyla grup rock'n roll coverları yaparken, Barış Manço'da ilk bestesi Dream Girl'ü bu dönemlerde yaptı ve Ankara'da küçük bir müzik ödülünün de sahibi oldu. İkinci grubu Harmoniler'de yine Galatasaray Lisesi'ndeki arkadaşları vardı. Gitarda Mehmet Şahinbaş ve Şanal Pınar, davulda Batur Pere, piyano ve bas Osman Önder, saksofonda da Asaf Savaş Akat yer almaktaydı. 1959'da Galatasaray Lisesi konferans salonunda ilk konserini verdi. Bu kadro ile Grafson şirketinden üç tane 45'lik çıkaran Manço, liseyi bitirdikten sonra Türkiye'den ayrılıp Belçika'da öğrenim hayatını sürdürmek isteyince Harmoniler dağıldı. Bu kadronun kaydettiği iki türkü Urfa'nın Etrafı Dumanlı Dağlar ve Kızılcıklar Oldu mu? yıllar sonra yayımlandı. 1963 yılının Eylül ayında Belçika Kraliyet Akademisi'nde yüksek öğrenim görmek için Türkiye'den ayrıldı ve Belçika'ya gitmeden önce karayoluyla bir kamyonla Fransa'nın başkenti Paris'e giderek daha önce konuştuğu ünlü Fransız şarkıcı Henri Salvador'la buluştu. Henri Salvador Barış Manço'nun Fransızcasını ve fazla kilosu nedeniyle dış görünüşünü yetersiz buldu ve anlaşma yapamayan Manço, Belçika'daki abisi Savaş Manço'nun yanına gitti. Belçika Kraliyet Akademisi'nde resim, grafik ve iç mimarlık eğitimi görürken bir yandan da garsonluk, otomobil bakıcılığı işlerinde çalıştı. Bu sırada Belçikalı şair André Soulac ile tanıştı. Soulac sayesinde Fransızcasını ilerletti ve yaptığı besteleri değerlendirme imkânı buldu. Soulac, Manço'nun bestelerine söz yazdı. 1964'te müzik hayatına devam etmek isteyen Barış Manço Rigolo plak şirketiyle anlaşarak "Jacques Danjean Orkestrası" ile beraber çalışmaya başladı. Twist'ten Rock and Roll'a dönen Barış Manço'nun kayıt şartları da iyileşmiş oldu. 1964'ün Eylül ayında dört şarkılık Fransızca iki EP çıkardı. ilk EP'de Baby Sitter ve Quelle Peste, diğer EP'de Jenny Jenny ve Un auire amour que toi şarkıları yer aldı. Plakların başarısı sonucu Fransız radyosunda yayınlanan "Salut les copins" adlı pop müzik içerikli bir programa konuk oldu. Bu EP Türkiye'ye geldiğinde radyocular Manço'yu Fransız bir sanatçı olarak düşünüp sundular. Manço bu dönemler ilk LP'sini çıkarmak istese de başaramadı. 12 Ocak 1965'te Fransa'da, Paris'in dünyaca ünlü en eski konser salonu Olympia'da Salvatore Adamo ve France Gall'den önce sahne alarak kendi bestesi olan Babysitter'ı daha sonra Jenny Jenny, Quelle Peste, Un autre Amour que toi ve Je veux savior adlı Fransızca ve ingilizce şarkılarını söyledi. Manço'nun sahne performansı Henri Salvador tarafından tebrik edildi. Aynı yıl Liège'de "Golden Rollers" adlı bir grupla konser verdi. 1966'da ise bir festivalde "The Folk 4" grubu ile Türk müziğinden örnekler sergileyerek dikkat çekti. Ancak Fransız bir müzisyenin Barış Manço'nun aksanını beğenmediği için onun plağının çalınmasını yasaklaması Barış Manço'yu derinden etkiledi ve Avrupa kariyerini sona erdiren nedenlerden biri oldu. Aynı yıl "L'Alba" adlı bir grup Barış Manço ve André Soulac tarafından yazılan ilk parçayı seslendirdi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.