Barışa her zaman bir şans vardır
BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık'ın, ölen oğlu için başsağlığı telefonu açan Başbakan Tayyip Erdoğan ile yaşadığı diyalog siyasetin ana gündem maddesi olurken, 'kanı durdurun' çağrılarına birçok yeni isim eklendi. Kamuoyunda Kürt sorununa yönelik ilgileri
Erzurum Güncel- BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık'ın, ölen oğlu için başsağlığı telefonu açan Başbakan Tayyip Erdoğan ile yaşadığı diyalog siyasetin ana gündem maddesi olurken, 'kanı durdurun' çağrılarına birçok yeni isim eklendi. Kamuoyunda Kürt sorununa yönelik ilgileri nedeniyle birçoğu 'akil adam' olarak da adlandırılan isimlerin ortak talebi hem iktidarın hem de BDP'nin adım atması yönünde. İşte, 'Barışa her zaman bir şans vardır' dileğinin öne çıktığı o görüşler: Kazan-kazan siyaseti - Bekir Ağırdır (Konda Genel Müdürü): Kürt sorunu üzerine konuşulmayan kalmadı. Artık soru ne yapılmalı değil neden yapılmıyor sorusu olmalı. Öncelikle bu sorunun tarafları BDP de AK Parti de kazan-kazan yerine kaybettirme üzerinden siyaset geliştiriyorlar. İlk yapılması gereken kazan- kazan politikası olmalıdır. Son iki aydır BDP'nin yaptıkları Kürt halkı için bir kazanım değil. Başbakan'ın söylemleri ve yaptıklarının da Türkiye'nin menfaatine uygun düşmediği kanısındayım. BDP, 'Başbakan çözer' diyerek sorumluluğu sadece Başbakan'a bırakamaz. Başbakan da yapacaklarını şartlara bağlamamalı. BDP, PKK'yı silah bırakmaya ikna etmek için adım atmalı. - İsmail Bedirhanoğlu (GÜNSİAD Başkanı): Barış için her zaman bir şans vardır. Yapılması gereken muhakkak bir şey vardır. Siyaset kurumları ve siyasetçiler bu şansı ellerinde tutuyor. Gerilimi ve tansiyonu yükseltmek yerine uzlaşı yolu aranmalıdır. Biz bir barış için temas grubu oluşturduk çünkü diyalog, barışa giden yol için ilk basamaktır. Sakık ile Başbakan arasındaki konuşmayı oldukça önemli buluyorum. Siyasetçiler gerilime su taşımamalı. İnsanlar ölüyor, kan akıyor. Bu noktada kimse kimsenin samimiyetini ölçemez. Sıfırdan ya da kalınan yerden ama bir an önce AK Parti ve BDP üzerine düşeni yapmalı. - Sedat Yurttaş (DEP eski milletvekili): Kürt sorununun çözümü ve barış için her şeyin bittiğine inanmıyorum. Sırrı Sakık'ın bütün acısına rağmen Başbakan'la yaptığı konuşmada 'akan kanın durması için' söylediği sözleri önemsemek gerekiyor. Ölen insanlar ülkemizde ne yazık ki artık sayılardan ibaret. Her ölüm Kürtler ve Türkler arasındaki uçurumu arttırıyor. AK Parti'nin borcu var - Avni Özgürel (Gazeteci): Sırrı Sakık'ın söylediği sözleri fevkalade anlamlı buluyorum ve bu konuşmanın sadece duygusal bir konuşma olduğunu düşünmüyorum. Bir acıyı hissetmek ayrı, o hisle birlikte toplumsal duyarlılığı aktarmak ayrı şeylerdir. Henüz barış için her şeyin bittiğine inanmıyorum. Kürt sorununun çözümünde düne kadar ordu ya da yargı engel oluyor deniliyordu. Peki, bugün çözümü engelleyen ne? Başbakan ve AK Parti bu ülkenin yüzde 50'isinden fazlasının oyunu almıştır. Bu topluma bir borçları var. Kürt sorunu- nu çözmek AK Parti'ye batıda yüzde üç oy kaybettirir ama çözmemek Türkiye'ye kaybettirir. Sorumluluk iktidar partisinindir. BDP de toplumun mesajlarını almalıdır. Ölenlerin hepsi bu ülkenin evlatları - Dengir Mir Mehmet Fırat (AK Parti eski Genel Başkan Yardımcısı): Barış için tek yol diyalog. Asker, polis, PKK'lı. Ölen çocukların hepsi bu ülkenin evlatları. Verdiğimiz bu kayıplarla bir yere varamayız. Sırrı Sakık'ın acısını derinden hissediyorum. Sakık, o acısının içinde bile başka çocuklar için bir umut arayışında. Bir an önce silahların susması ve demokrasinin devreye girmesi gerekiyor. Toplum gittikçe ayrışmaya başladı.Ülkede sosyal bir yırtılma yaşanıyor. Bütün siyasetçiler açık ve net olmalıdır. Barışın ve diyalogun yeniden başlaması gerekiyor. Eller yumruk halindeyken barış için tokalaşmak mümkün değil. Ellerin açık olması gerekir. Başbakan'ın silahların susması sözleri karşılık bulmalı ve hemen barış için görüşmeler başlamalı. BDP de üzerine düşeni yapmalıdır.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.