1. HABERLER

  2. SİYASET

  3. Başbakan belge gösterdi
Başbakan belge gösterdi

Başbakan belge gösterdi

Başbakan Erdoğan, grup toplantısında Türk Antropoloji Enstitüsü'nün bir kitabındaki kafataslarını göstererek, ''10 ayrı bölgede kafatasları ölçülmüş. Bizim millet tarifimiz bu olabilir mi'' diye konuştu.

A+A-

Erzurum Güncel- Başbakan Erdoğan, Ak Parti grup toplantısında Türkiye gündemine ilişkin değerlendirmelerde buldu. 

İşte o konuşma...

Ermeniler’in Hocalı’da yaptıkları katliamın hesabının sorulmadığını belirterek, ”Azeri kardeşlerimiz de biz de yakın tarihimizin bu katliamını unutmayacağız, unutturmayacağız” dedi.



KENTSEL DöNüŞüM: 'Dedikolara aldanmayın'

Zeytinburnu Sümer mahallesinde kentsel dönüşüm projesi altında yürtüttüğümüz proje kapsamında önemli bir tören gerçekleştirdik. 731 konutun inşaatı tamamlandı ve o anahtarlar hak sahiplerine verildi. Esenler Turgut Reis mahallesinde de konutlar hak sahiplerine verildi. İstanbul genelinde 14 bin 45 konut ile 3 bin iş yerinin yıkımını bu törenle hayırlı bir yıkımla gerçekleştirdik. Kadıköy Fikirtepe'de Esenler'de Sancaktepe'de Sarıyer'de sağlıksız riskli yapıları yıkmaya başladık. Yenilerini inşaa edeceğiz. Hükümet olarak attığımız her adıma karşı çıkanlar var olacak. Kentsel dönüşüm projelerine muhalefet ediyorlar. CHP ve onun etrafına doluşmuş radikal sol örgütler ub dönüşümün önüne geçmek istiyorlar. Bir çok gecekondu bölgesi ne yazık ki marjinal örgütlerin eleman devşirdiği mekanlar haline geldi. Gerek CHP gerek yanındaki sol örgütler terör örgütlerinin hayat imkanı bulduğu bu ortamın yok olmasını istemiyorlar. Bunların insanca yaşam gibi bir kaygısı yok. Bunların çürük yapılarla ölümlerden bir kaygısı yok. Ama biz belediyelerimizle bu dönüşümü yürütüyor. 

Vatandaşım dedikodulara asla kulak asmasın. Asla bu tahriklere izin vermesin. Kentsel dömüşümlerin sonuçları bir bir ortaya çıkıyor. Herkesin insan gibi yaşayabileceği konutlar inşa ediliyor.

'SABAH SöYLEDİĞİNİ öĞLEN YALANLIYOR'

Mardin'in Kızıltepe ilçesinde toplu açılış töreninde kullandığım bazı ifadeler CHP ve MHP tarafından çok yoğun şekilde istismar edilmek istendi. Benim kullandığım ifadeler aynen şu, 'Bu süreçte kimse bizim karşımıza Kürtlükle Türklükle çıkmasın. Biz her türlü milliyetçiliği ayaklar altına almış bir iktidarız'. Bu sözlerim sonrası çok yoğun bir istismar faaliyetini başlattılar. Bu sözleri 'Rize'de söyleyemezsiniz' dedi. Biz konuştuğumuz yere ya da saate göre dil kullanan bir siyasi parti olmadık, hiçbir zaman da olmayız. CHP lideri farklı yerlerde farklı şeyler söyleyen birini arıyorsa aynaya baksan. CHP lideri sabah başka akşam başka konuşan birini arıyorsa kendisine baksın. 3 senedir sabah söylediğini öğlen, öğlen söylediğini akşam yalanlıyor. Genel Başkanlık'a kesinlikle aday olmayacağım dedi gitti aday oldu. Gömlek, havuz, çarşaf liste daha neler neler.. Türk bayrağını Hakkari'de sallayamayan biri çıkıp bizi farklı konuşmakla itham edemez. Atatürk'ün kurduğu partiyiz diyeceksin ama bir tek Türk bayrağı sallayamayacaksın. Ak Parti her iki kişiden birinin oyunu aldıysa doğuda söylediğini batıda da söylediği için almıştır. O dil birilerinin dili değildir. 76 milyonun milletin dilidir. Meclis kürsüsünde bir vekilleri çıktı ırkçılık yaptı. Şu anda o vekille o ırkçı vekille aynı düzeye geldi. Bir başka milletvekili Meclis kürsüsünde ağzından çıkanı kendi gurubu da duymuyor. Kendini bilmez ceddini bilmez bir genel başkandan bir şey olmaz. Biz Mardin'de söylediğimizi Rize'de söyleyemez diyen 

'O DüŞüNCELERİ TUNCELİ'DE DE SöYLESİN'

Erdoğan konuşmasında, CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler’in, ”Türk ulusuyla Kürt milliyeti eşit olamaz” sözlerine dikkati çekerek, ”Kılıçdaroğlu, İzmir Milletvekilini yanına alsın. o düşünceleri kendi memleketi Tunceli’de dile getirsin. Bak biz Mardin'de söylediğimizi İstanbul'da söyledik Ankara'da söyledik. Yakında Rize'ye gideceğiz iyi takip etsin bizi orada da söyleyeceğiz. 

'çIKMIŞ MİLLİYETçİCLİK DİYOR! SEVSİNLER SENİ'

Biz İzmir mitingimizi nasıl ay yıldızlı bayrak altında yaparsak gider Tunceli'de de aynı bayrak altında o konuşmayı yaparız. çıkmış milliyetçilik ve ulusalcılık aynı şeylermiş diyor. Sevsinler seni. İşte bu konularda bilgin, derinliğin bu kadar. Gerek benim yol arkadaşlarımın en çok kullandığı kavram millet kavramıdır. Biz millet kavramıyla asla bir gurubu kabileyi kast etmedik. Etnik milliyetçiliğe, bölgesel milliyetçiliğe, dinsel milliyetçiliğe karşıyız. Hiç bir zaman kafa taslarının üstünlüğü olarak kullanmadık. Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerinde yaşayan insanlar nasıl bakıyorsa biz de aynen öyle bakarız. Ecdadımız millet kavramıyla neyi kast etmişse biz de aynı şeyi ifade ediyoruz.



'RAFLARDA YüZLERCE KAFATASI VAR'

Türk Antropoloji Tarihçesi. 1940 basımlı yeri de İstanbul. Kitabın 5. sayfasında bir resim var. Raflarda yüzlerce kafa tası var. İncelenmiş ya da incelenmeyi bekliyor. Bu kafataslarını da öyle enteresan almışlar ki; Trakya mıntıkasından şu kadar falan diye. 10 ayrı bölgeden bu kafataslarını toplamışlar. Kadın ve erkekler üzerinde ölçümler yapılıyor. Olur mu öyle şey demeyin. Vesika burada
Bizim millet tarifimiz bu olabilir mi? Türk Antropoloji Enstitüsüsü’nün tarihinde iki kıymetli vesika diye geçer, Reisi cumhur olarak Mustafa Kemal, İsmet Paşa2nın da o zaman altında Başbakan olarak imzası var. Onunla da Nurettin Beyefendi’ye İstanbul Darülfunun Emiri’ne bununlar ilgili tebrik yazılmış. Bu insani midir, vicdani midir?
Dinimizde, inanç dünyamızda yeri olabilir mi? Şeytan kendisinin ateşten, insanın ise topraktan yaratıldığını söylemiş ve kibir etmiştir. Kendi soyunun diğerinden üstün olduğunu iddia eden hiç şüphesiz şeytanın izindedir

AYETLE öRNEK

Rabbim sizi boylar halinde, kabileler halinde yarattık ta ki tanışasınız diye buyuruyor. Sonra devam ediyor Allah katında üstünlük takvadadır. Şu ırk şu ırka üstündür demiyor
Hepiniz çamurdansınız, birsiniz diyor. Tanışasınız diye sizi farklı yarattık diyor. Peygamberimiz de veda hutbesinde Arapın Aceme Acemin de Arapa üstünlüğü yoktur diyor. Kimse bir başkası karşısında böbürlenmeyecek, kibirlenmeyecek.

'MUSTAFA KEMAL'İN O SöZLERİNİ HATIRLATTI'

Gazi Mustafa Kemal şu ifadeleri kullanıyor. CHP , MHP ve BDP'ye hepsine ithaf olunur:

Efendiler, Meselenin bir daha tekrar etmemesi ricasıyla (demek ki o da bunalmış) bir iki noktayı arz etmek isterim. Burada maksut olunan Meclis Ali'mizi teşkil eden zevat yanlız Türk değildir, yanlız Kürt değildir yanlız çerkez değildir. Anasırı İslamdır diyor. Samimi bir mecmuadır diyor.

Ziya Gökalp, Erol Güngör, Mümtaz Turan, Nazım Hükmet... En önemlisi bizim millet ve milliyet anlayışımızı simgeleyen mezar taşları üzerine yazılanlardır. Sakarya Dumlupınar öyledir. HEr bir şehitlik bize nasıl bir millet olduğumuzu anlatan olaylardır. Biz etnik kökene kafa tasçılığına dayalı bir milliyetçiliği kast ediyoruz. Biz CHP gibi ayrımcı bir milliyetçilik tanımını ayrımcılık olarak görüyoruz.

'MİLLİYETçİLİK KüFRETMEK MİDİR?'

Ak Parti olarak milliyetçiliği anlatan değil yaşayan bir partiyiz. Sloganlara sıkıştıran bir parti değiliz. MHP Genel Başkanı aralıksız hakaret savurmaktan vazgeçse milliyetçiliğinin bu ülkeye ne kazandırdığını açıklasın. Bulunduğunuz hükümette bu ülkeye ne kazandırdınız. Bize borç bırakmaktan başka ne yaptınız? Nerede dikili bir ağacınız var? Muhalefette oldunuz hangi yapıcı eleştiriyi getirdiniz? Milliyetçilik hakaret etmek mi küfretmek midir, elle ve dille slogan atmak mıdır? Asarız keseriz duvar öreriz. Eğer milliyetçilik buysa biz bu milliyetçiliğe prim vermeyiz. 

' MİLLİYETçİYİM DİYENLER BANKA BATIRDI'

2002 sonunda MHP'nin de içinde olduğu koalisyon 230 milyar dolar milli gelirle bıraktı. Şu anda 742 milyar dolara çıkardık. 36 milyar dolar ihracat devretmişlerdi. 10 yılda 152.5 milyar dolara çıktı. Milliyetçiyim diyenler borçlandılar ve bize 23.5 milyar dolar IMF'e borç bıraktılar. Biz onların yaptığı borcu 10 yılda ödedik. 400 milyon dolar kaldı ve onu ödedikten sonra borcumuz bitiyor ve biz borç vereceğiz. Şu anda merkez bankamızın döviz rezervi 125 milyar dolar oldu. Milliyetçiyiz dediler işçimizin, memurumuzun parasını keserek 13.5 katrilyon borç var. Devletin işçisine memuruna olan borcu. Dedik ki devlet milletine borçlu olamaz. Ve bu borcun tamamını ödedik. KEY ödemelerini de kaynağından kestiler. Şu ana kadar bize evrakıyla gelen bu geldikçe ödemeye devam ediyoruz. Milliyetçiyiz dediler, bankaları batırdılar. 

'ECDADIMIZIN ULAŞTIĞI YERLERE DE ULAŞTIK'

Görev zararı diye gösterilen kamu banka zararlarını bitirdik. Kendi savaş gemisini, kendi savaş helikopterini üreten, kendi ürettiği uydusunu uzaya gönderen bir Türkiye olduk. Taa Moğolistan'da Göktürk anıtlarına kadar 42.5 km'lik gittim, gördüm, baktım. Ve dedim ki biz burayı yapacağız. Oraya asfalt yol yaptık ve oranın açılışını da Gümrük Bakanımız o dönemin MHP'li genel başkan yardımcısıyla yaptı. Bizim milliyetçilik anlayışımız bu. Ecdadımızın ulaştığı her yere ulaştık. Dünyanın her yerindeki tarihi eserleri hatırlayan onları yeniden dünyaya kazandıran biz olduk. Senegal'de tıbbi merkez Taşkent'te sağlık merkezi açtık. Bizim milliyetçilik anlayışımız budur. 

Paramızı rezil ettiniz, 6 sıfırla biz adeta rekor peşinde koşuyorduk. Ne yapalım maaşı aldığımız zaman millet döviz bürosuna gidiyordu. Ve biz 6 sıfırı atacağız dediğimizde bizileri Taksim Meydanı'nda eşek gibi anırırız dedi. Bunlar ulusalcı oldu şimdi. Anırmasını bilmediği için anırmadı hala. Birçok ülkeyle kendi paramızla alışveriş yapar hale geldik. Ay yıldızlı bayrağımızı dünyanın her yerde dalgalandırır hale geldik. 

KAN YüZLERİNE BULAŞIR

CHP Genel Başkanı ‘’tek şehit gelirse sorumlusu Erdoğan’dır’’ diyor. Adeta şehit gelsin de Başbakan’a yükleneyim diye bekliyor. Biz bu ülkede MHP ve CHP’ye rağmen kardeşliği tesis edeceğiz. Diye diye Sivas’ın ötesine gitmelerini sağladık zorla. Gitmek gönül işi. Varsa gönlün yüreğin gidersin, yoksa gidemezsin ama biz gideriz
CHP, MHP, BDP bugüne kadar kanın durması için sorumluluk üstlenmediler. Bundan sonra da üstlenmezse akan her damla kan yüzlerine bulaşır.

O BDP’Lİ VEKİLLER İMRALI’YA GİDİYORSA NEDENİ...

Onlar şehit cenazesi gelsin diye ellerini ovuştururken biz tek bir gencimizin burnu kanamasın diye çırpınmaya devam edeceğiz. çözüm süreci içinde BDP’li vekillere İmralı’ya gitmesi noktasında Adalet Bakanlığımız izin veriyorsa tek nedeni bu yolda adım atılabilir mi acabadır. MHP bunu da istismar ediyor. Biz çözüm için her yola başvururuz. Baldıran zehri içmek gerekse o zehri de içeriz yeter ki bu ülkeye huzur gelsin.
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.