1. HABERLER

  2. GENEL

  3. Başbakan'dan Beklenen Konuşma
Başbakan'dan Beklenen Konuşma

Başbakan'dan Beklenen Konuşma

Başbakan Erdoğan, Uludere olayıyla ilgili önemli açıklamalar yapacağını duyurduğu AK Parti grup toplantısında konuşuyor.

A+A-

Erzurum Güncel - Fatih Camii restorasyonu yaklaşık 24 mikyon lira bedelli gerçekleştirildi. Fetih yıldönümünde açıyoruz. Diğer partiler büyük kongrelerini bile küçük salonlarda yaparken ve dolduramazken biz İstanbul il kongremizi stadyumda yaptık. Kıskananlar olabilir, maşaallah, mazaallah diyorum. 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nı çok farklı biçimde kutladık. Bayramın adına uygun düşen anlar yaşadık. Suriye'de aldığımız haber yüreklerimizi dağladı. E Hule'de 110 masum sivil acımasızca, hunharca katledildi. Katledilenlerin yarısı elleri arkdan bağlanan çocuklardı. Bu insanlıkdışı saldırıları şiddetle kınıyorum, lanetliyorum. Suriye yönetimine bu 50 masum yavrunu vebali yeter. Bu aklı fikri tamamen terk etmektir. İnsanı insan yapan hangi değer varsa onu çiğnemektir. Sabrın da bir sınırı vardır. BMGK'nın da sabrının bir sınırı vardır. Bu dünya ile dalga geçmektir. Bu yönetimin vahşetine çanak tutanların da eline bulaşıyor. Suriyeli kardeşlerime başsağlığı diliyorum. Bazı siyasi partilerin kalkıp da buradaki zalimlerin yanında yer almasının anlaşılır yanı yoktur. Zulme rıza zulümdür, zalimle hareket eden de zalimdir. Hem terörle mücadele hem de Uludere konusundaki bazı değerlendirmelerimi paylaşmak istiyorum. Biz ne kendi arasında ne de aziz milletimizle aracılar vasıtasıyla konuşan bir kadro değiliz. Gönül diliyle konuştuk. Medya aracılığıyla iletişim kuran kadro hiç değiliz. Devletin diliyle, bürokrasinin, siyasetin diliyle konuşan kadro değiliz. Biz kalpten kalbe görünmeyen yol ile iletişim kurduk. Miletimizle gönlümüzle iletişim kurduk. Bugün buradan sadece ekranları başında bizleri izleyen milletime konuşuyorum. Kalbimle, yüreğimle, bütün samimiyetimle konuşuyorum. Din üzerinden bize müdebbirlik yapanlara zerre miskal kıymet vermeyiz. Suyun akışına kapılan bir hareket değiliz. Attığımız her adımda ilkelerimizi gözetiriz. Milletimizin rotasında yürürüz. Biz iktidara gelmeyi amaç edinmeyiz. İnsanımız mutluysa kendimizi başarılı görürüz. Bunun takdirini yapacak olan ise sadece aziz milletimizdir. 10 yıldır bu kürsüden milletime bir şeyler söylüyoruz, medyanın, siyasi partilerinin tavrıyla terör meselesi çözülemez. Biz soğru soruları sorduk. Doğru sorulara doğru cevaplar ardık. Anaların gözyaşını dindirmek, gençlerin akan kanını dindirmek için samimiyetin diliyle konuştuk. Hiçbir şeyi gizlemeden sadece gerçekleri aktarıyoruz. Bu salondaki kadro Cumhuriyet döneminin en karanlık dönemlerini aydınlığa kavuşturmak için canını ortaya koymuş bir kadrodur. Dersim'in, 27 Mayıs'ın, 12 Eylül'ü yargıay siz taşıdırnız. 28 Şubat'ı sizler yaşadınız. 27 Nisan bildirisi karşısında milletin emanetine sizler sahip çıktınız. Hak ve özgürlükleri geliştiren parti AK Parti'dir. Biz devletin diliyle değil milletin diliyle konuşuruz. Devleti şamaroğlanına çevirmek isteyenlere izin vermeyiz. 1914 yılında Erzincan'da Osmanlı 3. Ordusu, doğuya hareket ediyor. Yüzbinlerce nefer Allahü Ekber Dağları'na ilerliyor. Onbinlerce asker şehit oldu, rahmetli dedem de o dağlarda şehit oldu. 31. Tümen, yan tarafından gelen saldırıya karşılık veriyor. Tam dört saat çarpışıyorlar, birbirlerine yaklaştıklarında 31. ve 32. Tümen'in birbiriyle çarpıştığı anlaşılıyor. Dünyanın her yerinde buna benzer hadiseler yaşanıyor. Kıbrıs Harekatı esnasında Kocatepe Muhribi kendi uçaklarımız tarafından batırıldı. Bingöl Karlıova'da dur ihtarına uymayan vatandaş canlı bomba sanılıp vuruldu. Hataen üzücü olaylara sebep olan görevliler hakkında işlemler yapılıyor. Kasıtlı yapılan hadiseler oldu. Çok sert müdahaleler neticesinde bölgedeki vatandaşıma çok ağır faturalar yüklendi. Biz demokrasiden sapmadan mücadele yürütüyoruz. Valilerimiz yüzde 100 emin olmadan vurayın diyerek güvenlik güçlerimizi uyarıyor. Erkek milletvekillerinin hepsi askerliğini yaptı. Vatandaşlarımdan bir şey rica ediyorum. Kendinizi Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesinde ilerleyen takip eden jandarmanın yerine koyun. Orada nasıl bir gerilim yaşandığını hissedebiliyor musunuz? Güvenlik güçleri o aracı vurabilir, ama ya içinde sigara kaçakçısı, mazot kaçakçısı varsa. Çoban sandığımız için vurmadık diyen generalle haftalarca dalga geçildi. Terörle mücadele edenin de insan olduğu unutulmamalı. Bir tarafta öldürmeyi amaç edinen diğer tarafta yaşatmayı amaça edinen iki taraf var. Güvenlik güçlerinin gözünün önüne terör örgütünün hunharca katlettiği canlar geliyor. O alçaklar otobüs duraklarında canlı bomba eylemi yaptılar 9 dokuz kişiyi katlettiler. Birileri diyorki Türk bayrağımı götürdünüz de tabutlara Türk bayraşı açalım. Oranın kaymakamlığı var, öyle bir hassasiyetiniz olsa alırdınız. Onların Türk bayrağına layık olduğunu düşünseydiniz terör örgütünün bayrağını o tabuta sardırmazdınız.. (Başbakan Erdoğan şehit olan askerin mektubunu okurken duygulandı) Kılıçdaroğlu, o araç Göksu'dan Pınarbaşı'na nasıl gitti diyor. Aynı araç imha edilseydi, yargısız infaz yapılıyor diyecekti. Bitlis Güroymak'ta yaşanan hadiseyi kim hatırlıyor, o saldırı neden unutuldu? Beş polisimizin aynında altı vatandaşımız katledildi. BDP'lilere farklı sıfatlar kullanınca yaraları olduğu için gocunuyorlar. İstediğiniz yerde istediğinizi konuşun, tehditleriniz AK Parti iktidarını yıldırmaz. O sizin olmayan kalitenizi ortaya koyacaktır. Teröristin cesedi Malatya'ya götürüldü. Babası, valiye teröristin cesedini BDP'lilere vermek istemiyorum dedi. Bunlar ceset avcısı. Uludere'yi konuşanlar 15 kadını bırakıp gidenleri gündeme getirmezler. Bunlar 30 yılda verdiğimiz 40 bin canı umursamaz. Bu iş öyle anlatıldığı gibi kolay değil. Dikkat ederseniz kaçakçıların hiçbiri bu bombalara basmıyor. Harita kimin elinde olabilir? Bu iş siyasetin malzemesi olamayacak kadar hassas ve gerilimli bir iş. İnsanı yaşat ki; devlet yaşasın, bu söz yolumuzun ışığı. Devlet intikam duygusuyla hareket etmez. En başından beri Uludere ile ilgili hatanın olduğunu ifade etmemize rağmen "Başbakan hata olduğunu söyleseydi" diyorlar. Otomata mı bağlayacağız, dedik ya. Bugün de yüzde 100 emin olun diyoruz. Biz hiçbir hatayı örtmeye çalışmayız. Hiçbir hata yüzünden de yargısız infaz yapmayız. Terör örgütünün istismarını anlarız, BDP'nin ipleri terör örgütünün elinde, onları da anlarız. CHP'nin, medyanın istismarını anlayamıyoruz. Wall Street'i anlayamıyoruz. Sanane, seni ne ilgilendiriyor? Mevcut yöneti,mle Türkiye'nin arası iyiymiş, çünkü Yahudi lobisi rahatsız. Uludere'de devlet her şeyi yapmıştır. Hiçbir şeyin üzerinin kapatıldığı yok. Televizyonlarda tartışmalara varya bunlar her şeyi bilirler. Sadece yaptıkları eleştiridir, yargısız infazı bunlar yaparlar. Uludere konusunda adli, idari yargı devam ediyor. Türkiye artık ne askerin sivilin kulağını çektiği, ne de sivilin ensesine vurduğu ülke değildir. Türkiye ne BDP'li ne PKK'lı kalleşlerin gelip benim arkamdan gelip askerlerimi şehit ettiği ülke değildir. Güvenlik güçlerimize yargısız infaza müsade etmeyiz. Altı aydır Uludere'nin gündemde kalması kime çıkar sağlıyor? Faturayı AK Parti'ye çıkarmaya çalışanlar kimin ekmeğine yağ sürüyor? Herkes yargı sürecine saygı duymak zorundadır.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.