Başkan adaylığını açıkladı!
Prof.Dr.Hakan Kulaçoğlu, 25-26 Mayıs 2013 tarihinde yapılacak Trabzonspor Olağanüstü Kongresi için Başkan adaylığını açıkladı. Kulaçoğlu ve ekibinin konuyla ilgili basın açıklaması aşağıdadır:
Erzurum Güncel- İşte o açıklama Değerli Trabzonsporlular, Her şeyden önce şunu ifade etmemiz gerekir ki “Sadece Trabzonspor’un güzel yarınları için değil, Türk Futbolu’nun aydınlık geleceği için de adayız.” Türk futbolunun temizlenme şansının en azından ertelendiği, kirli çarkın dönmesi için belli güçlerin hâlâ çaba sarf ettiği ortadadır. Trabzonspor, bu süreçte hem hakkı gasp edilen kurum olmuş hem maddi açıdan büyük kayba uğramış hem de bir dağınıklığın içine düşmüştür. Trabzonspor bütçe anlamında büyük sıkıntı ile karşı karşıya kaldığı gibi, inanç ve enerji açılarından da erozyona uğramıştır. Bugün için büyük saha başarıları “zorunlu olarak” ikinci plana gerilemiş, büyük bir restorasyon, yaşam desteği olacak büyük bir iyileştirme operasyonu mecburi hale gelmiştir. Bu kadar çeşitli ve her biri büyük sorunların aşılabilmesi ancak çok iyi planlanmış akılcı hamlelerle ve çok çalışkan bir ekiple mümkün olabilir. Trabzonspor’un en önemli sıkıntılarından biri de bağımsızlığını yitirir konuma gelmiş olmasıdır. Bunun altında ise biri kronik diğeri ise yakın geçmişe ait iki süreç yatmaktadır. Trabzonspor yönetimleri birçok dönemde vesayet altında kurulmuştur. İcazet almak, koalisyon oluşturmak adet haline getirilmiştir. Ancak, ilk bakışta anlamlı, uzlaşmacı ve yararlı gibi görülebilen bu model her yönetim döneminin belli bir noktasında, hem de çok gecikmeden olumsuz etkisini göstermiştir. Zira bu model ile bir ekip çalışması yapabilmek kolay olmamakta hatta imkânsızlaşmaktadır. Trabzonspor için en doğru yönetim oluşumu, kurumun doğuş ve mücadele felsefesine uygun olan bağımsızlıktır. Kendi özgür iradesi ile adaylığını açıklayan, Trabzonspor’u taşıyabilecek ve temsil edebilecek bir ekip kuruma en büyük faydayı sağlayacaktır. Trabzonspor'u dik tutabilmek, oyunu dik oynayabilmek için "Bağımsız Kişi"lere, “Bağımsız Ekip”lere ihtiyaç vardır. İkbal mücadelesi değil onur mücadelesi vermek gerekmektedir. İhtiyaç, çok zengin ve makam sahibi olan değil, namusu ve cesaretiyle tarihe mal olmayı tercih edebilecek vasıfta ve yüreklilikte insanlardır. Şikeye karşı yürütülen hak ve adalet mücadelesi bu saptamaya destek veren en somut kanıttır. “Yeni Trabzonspor” çağdaş, cesur, atılımcı, mümkün olduğunca ve ilerleyen derecede profesyonel bir yapılanma ile inşa edilmelidir. Yönetim Kurulu şeffaf ve demokratik olmalıdır. Belki en önemlisi, Trabzonspor Başkanı, Trabzon’da ikamet etmelidir; tıpkı, Trabzonspor tarihinin en başarılı dönemlerinde olduğu gibi. Yönetim kurulu düzenli ve çok sayıda üyeyle toplanmalı; "güvenilir, makul, arkadaşlarını dinleyen, uzlaşan, uzlaştıran, karar alırken de çekinmeyen" bir başkanı olmalıdır. Başkan ve yöneticiler toplantı kültürüne, beyin fırtınasına, ortak karar almaya aşina insanlardan seçilmelidir. Uyumlu bir ekip, üyeleri her şeyi benzer şekilde düşünen değil, hepsi bir diğerinin düşüncesini anlamaya, değerlendirmeye, yararlanmaya ve kurumun faydası için kullanmaya çalışan ekiptir. Trabzonspor’un en büyük gereksinimleri; samimiyet, çalışkanlık, iyi temsil, iyi örnek olma, kurum yararının gözetilmesi ve şeffaflıktır. Uzun yılların deneyimi göstermiştir ki, Trabzonspor için en kolay bulunan şey para, en zor bulunan şey ise onun iyi kullanılmasıdır. Trabzonspor’un temel ve kesin olarak neleri kendine görev kabul ettiği, neleri ise reddettiği, asla yapmaması gerektiği belli olmalıdır. Başkan ve yönetimi seçim bildirgesinde taahhüt ettiği bu çerçevenin dışına çıkmamalıdır. Kurumun hesapları şeffaf ve kamuoyu tarafından aylık şekilde denetlenebilir olmalıdır. Trabzonspor’un çözüm olarak ihdas edilmesine rağmen zamanla sorun haline gelen bir konusu da asbaşkanlık meselesidir. Tüm değerli başkan ve yöneticilerin özverili çalışmalarına rağmen bu sıkıntıyı gidermek mümkün olamamıştır. Kulübün maddi sıkıntı içine düştüğü ve başkan adayı bulmakta zorlandığı 1980’lerde başlatılan bu “İstanbul’dan Başkan, Trabzon’da Asbaşkan” modeli kaçınılmaz olarak yönetim için gruplaşmalara, derin görüş ve icra farklılıklarına yol açmıştır. Başkanın, Trabzonspor’un bulunduğu Trabzon’da yaşaması bu nedenle hayati bir konudur. Ayrıntı değil konunun özüdür. Trabzonspor camiası, içinde bulunduğu yarışın tümüyle bir maddi güç mücadelesi olduğunu düşünerek yaptığı birçok seçim ile kulübün ileri taşınması hedefine ulaşamamış, aksine çok daha uzağına düşmüştür. Oysa rakibinizle mücadele ederken onun sizden üstün olduğu yönleri kulvara taşımak yerine kendinize özgü olumlu yanları kullanmaya çalışmak en akılcı yoldur. Trabzonspor, hiçbir zaman maddi anlamda İstanbul kulüplerinin büyüklüğüne ve bolluğuna ulaşamayacaktır. Trabzonspor’un en başarılı dönemlerinde olduğu gibi, farklı bir model geliştirmesi gerek şarttır. Trabzonspor’un ihtiyacı paralı başkan değil, zamanının ilerisindeki yöneticilerdir. Trabzonspor, ancak geleceğin hamlelerini bugünden yapabilerek rakiplerinin önüne geçebilir, onlarla yarışabilir. Trabzonspor kongreleri öncesinde düşülen en büyük hatalardan biri de en büyük dikkatin seçim kazanma konusuna verilmesidir. Oysa asıl hedef “kazanacak liste” değil “başaracak liste” olmalıdır. Zira Yeni Trabzonspor’un her alandaki başarıları ve örnek kurum olma vasfını sürdürme şansı buna bağlıdır. Yeni şeyler söylemek, yeni şeyler yapmak, varoluş felsefesine bağlı, aslının çağdaşı olan yeni bir Trabzonspor yaratmak için Trabzonspor Olağanüstü Kongresi’nde hizmete talibiz, güveninize adayız. Saygılarımızla, Prof.Dr.Hakan KULAÇOĞLU
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.