Başsavcı suskunluğunu bozdu
Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, Başsavcılığın, ''İsmailağa cemaati'' olarak bilinen yapılanmaya yönelik yürüttüğü soruşturmayla ilgili olarak yazılı ve görsel basın ile internet medyasında, kişisel onur ve saygınlıklara saldırı niteliğinde y
Erzurum Güncel-Başsavcı Cihaner, yaptığı yazılı açıklamada, Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ''İsmailağa cemaati'' olarak bilinen yapılanmaya yönelik yürüttüğü soruşturmayla ilgili yapılan bazı haberlerin, olgulara ve mantık kurallarına açıkça ters, soruşturmada görev almış kolluk mensuplarını ve adli görevlileri hedef gösterici, halen yürütülmekte olan soruşturma ve davaları etkileyecek nitelikte olduğunu savundu. Bugüne kadar ''polemiğe yol açılmaması, yürüyen davaların bulunması, haklarında daha önce soruşturma yapılmış bir takım kişilerle hukuk davası yoluyla olsa da karşı karşıya gelinmemesi gibi etik kaygılarla iftira niteliğindeki bu yayınlarla ilgili şikayet ve dava yoluna başvurulmadığını'' ifade eden Cihaner, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: ''Artık basın yoluyla yürütülen linç ve karalama kampanyasına dönüşen, soruşturmada görev almış adli ve kolluk görevlilerinin kişisel onur ve saygınlıklarına ağır saldırı niteliği alan bu yayınlarla ilgili olarak basın bildirisinin yayınlanması zorunluluğu doğmuştur. Başsavcılığımızın yürüttüğü soruşturmayla ilgili olarak, 'soruşturma konusu suçun çocuklara Kuran öğretilmesi olduğu, 22 ilde teknik takip yapıldığı, teknik takibe alınanlar içerisinde bir bakan ile AK Parti'nin önde gelen bir belediye başkanının olduğu, soruşturmayı jandarmanın yaptığı, polis nezaretinde yapılması gereken 'baskınların' yalnızca jandarma tarafından yapıldığı, 26 kişinin hukuka aykırı olarak gözaltına alındığı, gözaltına alınanlara psikolojik harekat uygulandığı' ileri sürülmüştür. ERZİNCAN'DAKİ ASKERLER TARİKATI SORUŞTURDUKLARI İÇİN Mİ TUTUKLANDI 4.5 aylık hamile bir kadının 48 saat aç ve susuz bırakıldığı için çocuğunu düşürdüğü, hayali deliller üretildiği, Adalet Bakanlığı'ndan gizli soruşturma yapıldığı iddiaları yanında; söz konusu soruşturmanın, basına 'kaos planı', 'AK Parti ve Gülen'i bitirme planı', 'irticayla mücadele eylem planı' olarak yansıyan, halen soruşturma konusu olduğu basında haber konusu olan iddialarla bağlantılandırılarak, 'plan uygulamaya çoktan geçti komutanım', 'Kaos planının üstü olan lahika-1 çoktandır uygulanıyormuş meğer' gibi başlıklı haberlerle söz konusu planın, Erzincan Başsavcısı tarafından yürürlüğe konulduğunu, ordu içerisinde varlığı iddia olunan bir cuntanın talimatları doğrultusunda söz konusu soruşturmanın yapıldığı, hiçbir somut bulgu ileri sürülmeden iddia olunmuştur.'' 3 JANDARMA MENSUBUNUN TUTUKLANMASI Başsavcı Cihaner, ayrıca, Erzincan'da 3 jandarma mensubunun tutuklanması üzerine, benzer haberlerin büyük bir planın parçası gibi gündeme getirilmeye başlandığını bildirdi. Haberlere konu ''İsmailağa soruşturmasının'' herhangi bir ihbara dayalı olarak ya da jandarmanın ihbarı üzerine değil, CMK'nın 160. maddesi gereği başlatıldığını belirten Cihaner, açıklamasını şöyle sürdürdü: ''Soruşturmaya dair tüm adli işlemler, örgüt nitelendirmesi dahil Başsavcılığımızca belirlenmiş ve o yöndeki talimatlar kolluğa iletilmiş, kolluk Başsavcılık talimatlarını yerine getirmiştir. Soruşturma 2007 yılının sonlarında başlatılmış olup, o tarihte iddia edilen 'andıç, kaos planı, irticayla mücadele eylem planının' yürürlüğe konulması imkansız olduğu gibi dosya içerisinde iddia edilen eylemlerden hiçbirisine dayalı delil mevcut değildir. İfadesine başvurulan muhtar yoktur. Söz konusu planla ve soruşturma ile ilişkilendirilen jandarma mensuplarından Binbaşı N.E. ve Üsteğmen E.E. soruşturma başladıktan yaklaşık 1 yıl sonra, 2008 yılı Temmuz ayında, Astsubay Başçavuş O.E. ise 2009 Temmuz ayında göreve başlamışlardır. Soruşturma dosyasının görevsizlik kararı ile Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesinden sonra bir kısım şüpheliler hakkında 'anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs' suçundan dava açılmış olup, onlarca hakimin ve Cumhuriyet Savcısının imza attığı bu süreçte bulunan herkesin 'darbe, cunta planının parçası' olarak gösterilmesi mantık ve olgularla açıkça çelişmektedir.'' Cihaner, 22 ilde teknik takip yapılmadığını ve tespit edilen adreslere göre örgüt yöneticilerinin ve örgüt adına suç işleyen kişilerin iletişimlerinin tespit edildiğini ifade ederek, bu kişilerin 3 ilde yoğunlaştığını ve iletişim tespitleri ile dinlemelerin tamamının mahkeme kararı ile yapıldığını belirtti. TEKNİK TAKİBE ALINANLAR Teknik takibe alınanlar arasında ''bir bakan ve AK Parti'nin önemli bir belediye başkanının'' bulunduğu iddiasının da tamamen ''uydurma'' olduğunu ifade eden Cihaner, açıklamasını şöyle sürdürdü: ''Hakkında iletişimin tespiti kararı alınan kişiler arasında bakan ya da milletvekili ve belediye başkanı yoktur. Ancak tesadüf sonucu elde edilen delil niteliğinde tespitler yapılmıştır. Soruşturma doğrudan Başsavcılığımızın re'sen başlattığı ve yürüttüğü bir soruşturmadır. Suç iddialarının tüm Türkiye çapında ve jandarma sorumluluk alanında da olması nedeniyle bir takım işlemlerin icrasının jandarma tarafından yapılmasında hiçbir hukuk dışılık yoktur. Her iki kolluğun sorumluluk alanına giren suç iddialarıyla ilgili işlemlerin polis ya da jandarma tarafından yapılması yasal olup örnekleri her gün yaşanmaktadır. Yapılan arama ve gözaltıların tamamında polis memuru bulundurulmuştur. Gözaltılarda hiçbir hukuk dışı uygulama yoktur. Şüpheli haklarına azami özen gösterilmiştir. Gözaltına alınanlara psikolojik hareket uygulanmamıştır. Tüm işlemlerde müdafi bulundurulmuştur. Şüpheli kadınlar ifadelerini müteakip aynı gün içerisinde serbest bırakılmış olup aç bırakma ya da çocuk düşürme olayı olmamıştır. Gözaltı giriş çıkış raporlarında hamile olduğu yönünde tespiti yapılmış şüpheli yoktur. Olayların yukarıda özetlendiği şekilde geliştiği açık ve çok küçük bir gazetecilik faaliyeti ile anlaşılacakken, ısrarla bundan kaçınıp hatta gönderilen düzeltme yazılarının basılmaması manidardır. Yaşananlar ve yazılanlar, 'Kırmızı Pazartesi' benzeri bir süreci hatırlatmaktadır. Başsavcılığımız, hiçbir yasa dışı oluşumun yönlendirmesinde olmadığı, olamayacağı gibi buna cüret edenler hakkında yasalardan aldığı gücü kullanacak cesaret ve hukuk bilgisine sahiptir. Tüm saldırı ve karalamalara rağmen bedeli ne olursa olsun yasaların suç saydığı eylemlere yönelik görevin gereğinin yapılmasından geri durulmayacaktır.''
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.