Bayram'da ağzınızın tadı kaçmasın!
Diyetisyen Kübra Işgın, bayramda hamur işi, tatlı, börek ve yağlı yiyeceklerin fazla tüketilmesinin önemli sağlık sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulundu. Işgın, ‘’İyi niyetli ikramlar sağlığınızı bozmasın, bayramda ağzınızın tadı kaçma
Erzurum Güncel- Ramazan ayı boyunca dinlenen sindirim sisteminin normal zamandaki seyrine devam edebilmesi için bayramın bir ‘geçiş dönemi’ olduğunu vurgulayan Diyetisyen Kübra Işgın, ‘’Bu geçiş döneminde bir kısmımız oruç psikolojisini üzerinden atamayıp öğün atlamakta; bir kısmımız ise özgürce yemek yeme hissiyatıyla yemek yeme eğilimi artmaktadır. Her iki durumda da mide-bağırsak problemleri, hazımsızlık, kan şekerinde ve tansiyonda dalgalanmalar ve kilo alma gibi problemler yaşanabilmektedir. Aslında yapılması gereken, bu geçiş döneminden adım adım normal yeme düzenine geçilmesidir’’ diye konuştu. Her dönemde unutulmaması gereken sağlıklı beslenme ilkelerine Ramazan Bayramı'nda da riayet edilmesi gerektiğini ifade eden Işgın, öğünlerde et, yumurta, süt, yoğurt ve bol miktarda sebze-meyvenin gerekli miktarlarda tüketilmesinin önemine işaret etti. YEMEYİ ABARTMAYIN… Diyetisyen Kübra Işgın, bayramda sağlıklı beslenme konusunda şu uyarılarda bulundu: ‘’Öğünlere fazla yüklenmek yerine hafif bir kahvaltıyla güne başlayıp; 3 ana ve 3 ara öğünden oluşan besin tüketimi sindirim sistemini yormamak ve bu dönemi kilo almadan atlatmak adına faydalı olacaktır. Ramazan boyunca yavaşlayan metabolizma beraberindeki kabızlık probleminin önüne geçmek için bol lifli gıdalardan sebze-meyveler ile kuru baklagiller, tam tahıllı besinler ve ayrıca yoğurt, kefir ve şekersiz kayısı ve erik hoşafları tercih edilebilir. Aynı zamanda metabolizmayı hızlandırması ve iyi bir antioksidan olması sebebiyle yeşil çay tüketimi faydalı olacaktır. Geleneksel bayram sofralarının zenginliği, bayram ziyaretlerinde edilen ikramlar ve ısrarcı tutumlar sonucu hamur işi, tatlılar, börekler ve yağlı yiyeceklere fazla yüklenmek metabolizmamıza ağır gelecek ve sonuçta iyi niyetli ikramlar sağlımızı bozan unsurlar haline gelecektir. İkramları kabul ederken fazla besin tüketiminin vereceği zarar göz önünde bulundurularak hareket edilmeli, kibar bir dille gerektiğinde reddetmeyi bilmeli ve reddedilemediğinde ise sunulan tüm tabağı tüketmek yerine tadımlık alıp; tabağımız eşimiz ya da çocuklarımızla paylaşılmalıdır. Ayrıca hem kendi sağlığımız hem de bayramda evimize konuk olanların sağlıklı bir bayram geçirmesi için şerbetli hamur işi tatlılar yerine sütlü ve meyveli tatlıların tercih edilmesi iyi bir seçenek olacaktır. Bayram ziyaretlerine çıkılmadan önce ana öğünlerin evde tüketilip çıkılması ağır yiyeceklerin tüketiminin bir nebze önüne geçecektir. Evde yemek hazırlarken de fazla yağlı besinlerden ve kızartma yönteminden mümkün olduğunca uzak durulmalıdır. Unutulmaması gereken bir diğer nokta ise bayram şekeri alımı konusunda dikkatli hareket etmektir. İçeriğinden emin olunan markalar tercih edilmeli ve mutlaka son kullanma tarihine bakılarak alınmalıdır. Aynı zamanda bayram şekeri tüketiminin abartılmaması gerektiği ve özellikle çocuklar olmak üzere tüm bireylerin, şekerin besin öğesi açısından fakir; boş enerji kaynağı olduğu ve fazla tüketiminin sakıncalı olduğu bilinciyle hareket edilmesi gerektiği unutulmamalıdır. Ramazan sonrası artacak tatlı isteğinin önüne geçilmesi için bir miktar tarçın kullanımı kan şekerinin dengelenmesi konusunda yardımcı olabilir.’’
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.