BDP son kararını açıkladı
BDP Meclis boykotunu sona erdirdi, 1 Ekim'de Meclis'te olacak...
Erzurum Güncel- BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 1 Ekim’de Meclis çalışmalarına katılacaklarını açıkladı. Doğruluğuna inandıkları siyasi bir direniş hamlesi olarak 1 Ekim’den itibaren Meclis çalışmalarına katılma kararı aldıklarını belirten Demirtaş, ’savaşı durdurmanın tek yolunun demokratik siyaset ve müzakere olduğunu’ söyledi. Demirtaş, "20 yıl aradan sonra Kürt sorununun çözümü konusunda hükümetin müzakereye hazır olması önemlidir. Ama şunu söylüyoruz kolunu kanadını kırdığınız, elini ayağını bağladığınız siyasetle mi müzakere yürüteceksiniz. Biz hazırız. Sizin siyasi cesarete hazır olmanız gerekir" dedi. BDP bugün Diyarbakır’da grup toplantısı yaptı. Meclis’e döndüklerinin ilanının yapıldığı toplantıda BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, konuşmasına yaşanan çatışmalarda hayatını kaybedenler için başsağlığı diledi. Demirtaş, "Annesinin karnında dünyaya acı şekilde gözünü açan ve bir gün dahi yaşamadan veda eden küçük bebeğin şahsında tüm halkımıza başsağlığı diliyorum" dedi. Tüm ölümlerin acılarını yüreklerinde yaşadıklarını belirten Demirtaş, şunları söyledi: "Ölenin kimliğinde bakmadık öldürenin de bakmadık. İnsan olmanın, insan erdemini taşımanın gereği budur dedik. Ölümler sarsıcıdır. Savaşı durdurmaya çalışan, savaşın bu kaosu, kanlı faturası içerisinde sivil ölümlerine elbette çocuk ölümlerine, bebek ölümlerine de sözümüz olmalıdır. Biz BDP olarak bugüne kadar kendi payımıza ne düşüyorsa bu sorumluluktan imtina etmedik. Anne karnında bebeklerin daha dünyaya gelmeden savaş mağduru olduğu bir ortamda savaşı durdurmak için çaba sarf etmezsek sorgulayacağımız insanlıktır." "YARIN SABAH MÜZAKEREYE HAZIRIZ" İnsanların ölenin kimliği bakarak üzüldüğünü ya da sevindiğini ileri süren Demirtaş, barışçıl çözümün yolunun müzakerelerden geçtiğini öne sürdü. Demirtaş sözlerini şöyle sürdürdü: "20 yıl aradan sonra Kürt sorununun çözümü konusunda hükümetin müzakereye hazır olması önemlidir. Ama şunu söylüyoruz kolunu kanadını kırdığınız, elini ayağını bağladığınız siyasetle mi müzakere yürüteceksiniz. Biz hazırız. Sizin siyasi cesarete hazır olmanız gerekir. Biz sayın Öcalan ile görüşün, barış silahsızlanma konusunda muhataptır dedik. Kıyamet kopardılar. Sonra öbür tarafla görüşme yaptılar. Peki bize bu kadar saldırmanın bir anlamı var mıydı? Biz doğru yöntemi, yolu gösteriyoruz. Atılacak adımlar, yasalar konusunda blokumuz muhataptır. Gelin konuşalım, tartışalım, birlikte hayata geçirelim. Eş zamanlı olarak yapacağımız müzakereler barışa hizmet etsin diye PKK ve Öcalan ile müzakere yürütmelisiniz ki birbirinizi beslesin. Yarın sabah başbakan bu perspektifi benimsiyorsa AKP ile blok arasında siyasi müzakereler başlar. Başlamalıdır da. Karşımızda verdiği sözü tutabilen, birbirinin ayağını kaydırmak yerine iktidar mücadeleleriyle uğraşmak yerine, bu sorunla uğraşan tek muhatap görmek istiyoruz. Sayın başbakan ne dediğini anlıyordur. AKP kendi içinde netleşsin. İç iktidar savaşlarını bıraksın. Barış konusunda muhatap olsun. Bizde muhataplık sorunu yoktur." ABD’YE DİYET BORCU VAR Başbakan Erdoğan’ın şahinleşmesinin nedenin ABD’ye olan 'diyet borcu’ iddiasında bulundu. Demirtaş, "İçeride bu kadar şahinleşmenin önemli nedeni diyet borcudur. Başbakanın sıkıntısı varsa açıkça ifade etsin. Kan dursun istiyorum ama gücüm yetmiyor desin. Biz destek verelim. Ülkedeki kardeşleri birbirine vurdurmak için Obama’nın önünde silah için yalvarmayın. Gelin o desteği biz verelim. Barış için çözüm ABD de değil, buradadır" dedi. MECLİS’E DÖNÜYORUZ BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, savaşa karşı barışı savunmak için meclise dönme kararı aldıklarını açıkladı. Demirtaş, doğruluğuna inandıkları siyasi bir direniş hamlesi olarak 1 Ekim’den itibaren meclis çalışmalarına katılma kararı almış bulunduklarını ifade ederek şöyle dedi: "O günün siyasi koşullarında aldığımız haklı boykot kararımız bir direnişti, bir tavırdı. Bu gün ise gelinen aşamada yeniden bir tavır ve duruş belirleme ihtiyacı hissediyoruz. Bu aşamadan sonra savaşa karşı barışı daha güçlü savunabilmek için, saldırılara karşı direnişte olan halkımıza Meclis’ten de destek olabilmek için, bize güvenen, ezilen bütün toplumsal kesimlere verdiğimiz sözün gereğini daha iyi yerine getirebilmek için, siyasi operasyonlara karşı direniş cephesini güçlendirmek için, Hatip Dicle ve tutuklu bütün siyasetçilerin özgürlüğünü sağlama mücadelesine katkı sunmak için, halkın iradesiyle alay edenlerin ikiyüzlü yaklaşımlarını teşhir etmek için, AKP’ye rağmen ve AKP’yi geriletmek için Meclis çalışmalarına katılma kararı aldık." GERİ ADIM ATMADAN İLERLEMEMİZ GEREKİYORDU Siyasi ahlakları gereği seçimlerden sonra hiçbir şey olmamış gibi davranamayacaklarını ifade eden Demirtaş, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Elbette ki bir tavır sergilememiz ve mücadelede geri adım atmadan ilerlememiz gerekiyordu. Bu nedenle; o günün koşullarında almış olduğumuz boykot kararı son derece haklı, onurlu ve meşru bir karardı. Kamuoyunun da izlediği şekilde sadece dışlayıcı, teslim almaya, itibarsızlaştırmaya dönük tutumlarla karşılaştık. Bütün iyi niyetli girişimlerimize ve çağrılarımıza rağmen bırakın durumun iyileşmesi için adım atmayı, her geçen gün durumu biraz daha ağırlaştıran bir saldırı kampanyası ile karşı karşıya kaldık. Özellikle yandaş medyanın da gücü kullanılarak çok yoğun bir psikolojik harekâta tabi tutulduk. Her gün onlarca arkadaşımız, seçilmişler, gençler, kadınlar KCK operasyonları adı altında siyasi soykırıma tutulmaya devam edildi. Meclis tatile girmiş olmasına rağmen bizler siyaseti tatile sokmadık. Her hafta grup toplantılarımızı yaparak yoğun bir eylem pratiği içinde de olduk." TAVİZKAR DAVRANMADIK Demirtaş, boykot kararı aldıkları dönemde AK Parti’nin bazı adımları atması halinde ölümlerin yaşanmayacağını, ölümleri engelleyebileceklerini savundu. Ak Parti ile uzlaşma ve protokol arayışının tek başına teknik bir yemin meselesi olmadığını ve gerçek bir barış arayışı olduğunu kaydeden Demirtaş, şunları söyledi: "Biz hiçbir zaman Meclise dönmek için AKP’den izin ya da icazet istemedik. Meclisi özel mülkiyeti zannedenlere karşı da asla tavizkar davranmadık. Meclis halkındır dedik ve bizler meclise gitmek için halkımızdan zaten yetki ve icazet aldığımızı her fırsatta belirttik." DTK: "MECLİS'E GİDİN" Demokratik Toplum Kongresi Eş Başkanı Ahmet Türk BDP’li milletvekillerine Meclis’e gitmelerini tavsiye ettiklerini açıkladı. Ahmet Türk Diyarbakır’da yapmış oldukları DTK toplantısından BDP’li vekillere TBMM’ye gitmeleri yönünde tavsiye kararı çıktığını söyledi. Ahmet Türk şunları söyledi: Önümüzdeki sancılı sürecin önüne geçmek için tüm halkın dikkatini çekmeye yönelik bir karar aldık. Diyalogun sürdürülmesi için bir talep olarak Türkiye’nin gündemine taşıdık. Ama bu duyarlılığımıza rağmen başbakan ve hükümet bir çatışma dönemine sürüklenmesini göre göre kanalları kapatarak demokratik Kürt muhalefetini tahrik etmeye çalıştı. Biz bugün yaşadığımız süreçte, müzakereyle sorunların çözülebileceğine hala inanıyoruz. Bir müzakere sürecinin geliştirilmesi konusunda ısrarımızı ve tavrımızı ortaya koyuyoruz. Biz halkımızın iradesiyle parlamentoya gittik. Gidip gitmeme kararını halkımızla paylaşarak bir karar oluşturmuş oluruz. O nedenle birilerinin Kürtlerin tavrı mücadele biçimi konusunda karar sahibi olamaz. Ancak bütün bu sürede, çatışmalı sürecin barışa dönmesi yolunda çabalarımızı sürdürme adına bütün STK’larla kurumlarla yaptığımız görüşmeler ve aldığımız eğilim, bunu tartıştık, meclisimizin tavrını tavsiyesini açıklamak istiyoruz. Tabiî ki DTK, STK halkımızla yaptığımız istişare Kürt halkının demokratik muhalefetini ve mücadelesini doğru bir şekilde Meclis’te sürdürme iradesi eğilimi çıktı. Tabiî ki DTK bir tavsiye kararı alıyor. Eğilimi ortaya koyuyor. Ancak grubumuzun alacağı karar ne olursa olsun, kararın arkasındayız, destekliyoruz ve bütün olarak grubumuzun yanındayız.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.