Bereketli Düşlere Yolculuk!..
Kalan Müzik tarafından yayınlanan Barış Güney ve Grup Kibele'nin albümleri kadim Anadolu ve Mezopotamya topraklarına selam veriyor yine.
"Sevdaların dili, dini yoktur/Yoktur toprakları/Hudutları yoktur.//Söz olur dillere dolanır/Türkçe/Kürtçe/Ermenice/Arapça/Ezgi olur dillere dolanır/Mızrapça/Yayca..."Çok sesli, çok dilli, çok kültürlü Anadolu'nun binyıllık ezgilerinden harmanlanmış, sade ama bir o kadar da gösterişli bir kapak tasarımıyla sunulmuş taze besteler... Barış Güney'in Düşlere Yolculuk albümündeki besteler insanı uzak diyarlara götürüyor adeta... Bağlama sanatçısı ve besteci Barış Güney'in, 2004 yılında yayınlanan "Tohum" adlı çalışmasından beş yıl sonra hazırladığı ikinci enstrümantal ağırlıklı solo albümü "Düşlere Yolculuk" yayınlandı. Yönetmenliğini ve düzenlemelerini Barış Güney'in üstlendiği albümde, Güney'in altı bestesi ve kendisinin seslendirdiği "Karadır Kaşların" (uzun hava) adlı geleneksel bir eser yer alıyor. Konser performansları düşünülerek canlı icraya yönelik tasarlanan ve hazırlanan albümün büyük kısmı Almanya'da kaydedilmiş. Albümde Barış Güney'e, Markus Wienstroer (elektrik gitar), Philipp Bardenberg (bas gitar), Florian Bungert (davul) , Ertan Tekin (duduk), Özer Arkun (çello) ve Furkan Bilgi (tırnak kemençe) enstrümanlarıyla eşlik ediyor. "Düşlere Yolculuk" albümü, iddialı olmaktan kaçınarak, dinlemenin, öğrenmenin ve değişimin sürekliliğine olan inancı anlatıyor. Barış Güney ikinci solo albümünde, ilk çalışmasının aksine Batı enstrümanları ile eserlerini icra etmeyi tercih ediyor ve gerçek anlamda özgün bir Doğu-Batı armonisini ortaya çıkarmaya çalışıyor. Kadim toprakların sesi Bir diğer nefes açıcı çalışma da 11 yıllık bir geçmişi olan ancak ilk albümlerini yeni yayınlayan Grup Kibele'nin "Bereket" adını verdikleri albümleri. Ankara'da sahne aldıkları "Fikrim Bar"ın şöhretli grubu olan Kibele, Anadolu ve Mezopotamya topraklarının kadim halklarının şarkılarını yorumluyor. Grup üyeleri, bereket, bolluk ve üretim manasındaki "Kibele" ismini seçmelerinde, bu topraklarda hiç durmadan üretilen, bu günlere tazelikle ulaşan ezgiler ve demeleri anlatmak istediklerini belirtiyorlar. Grubun ilk albümü de bu bakış açısıyla Türkçe, Kürtçe, Zazaca, Farsça, halk şarkılarından oluşuyor. Albümde yer alan birbirinden değerli çalışmaların içinde sözü ve bestesi Celal Güzelses'e ait, onlarca sanatçı tarafından seslendirilen "Hangi Bağın Bağbanısan" türküsü ilk sırada yer alırken, Kürtçe seslendirilen Tew Be, Şeyh Bahayi'nin sözlerinden Arapça Kavuşma, yine Celal Güzelses'ten Bir Ceket İsterem gibi türküler yer alıyor. Erzurum yöresine ait Uca Dağların Başında, Rize'den Derenin Kuyuları, Artvin'den Eliya Gogo gibi geleneksel formlara da yer verilmiş. Grup, yaptıkları müzikleri, "Bu topraklarda yeşeren kültüre, kimisi folklorunu, kimisi dilini, kimisi de inançlarını bıraktı. Ama hepsi ana yurdundan ayrılırken hasretini ve sesini bırakmayı ihmal etmedi. Mezopotamya'nın özündeki gizler çözülecek gibi değil... Çünkü insanlar hayallerini hep orada yeşertmeyi denedi. Düşünsenize Kibele tüm bereketini Anadolu'ya yaydı ve kadim halklar bundan nasiplendi. Bu bereketin yine bu topraklara barış ve özgürlük getirmesini, aşkların ve sevdaların korkusuzca yaşanmasını ve stranların, deyişlerin, halayların, ağıtların, türkülerin bu sevdalara rehberlik etmesi diliyoruz" sözleriyle yorumluyor
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.