Erzurum Güncel- Joe Biden'in ziyaretinin gerçekleşeceği saat yaklaştıkça Başbakan'ın Üsküdar Kısıklı'daki evinin önünde de hareketlilik arttı. Başbakanlık korumaları çevredeki güvenlik önlemlerini artırırken, polisler de Başbakan'ın evinin bulunduğu caddedeki trafik akışını düzenledi. DUBLÖRÜYLE GELDİ ABD Başkan Yardımcsı Biden, saat 13.30'da Başbakan Erdoğan'ın evinin bulunduğu Kısıklı'ya geldi. Biden'ın bulunduğu limuzine Başbakan Erdoğan'ın iki motorsikletli koruması eskortluk yaptı. Biden iki limuzenle Kısıklı'ya geldi. Öndeki limuzinde Biden'in dublörü arkadaki limuzinde ise Biden Kısıklı'ya ulaştı. Biden ve Başbakan Erdoğan'ın görüşmesi basına kapalı olarak gerçekleşiyor. Biden Erdoğan'ın evinde! Foto galeri için tıklayın GÖRÜŞME 2 SAAT SÜRDÜ 2 saat süren görüşmeye Ömer Çelik, Namık Tan ve Feridun Sinirlioğlu da katıldı. ABD BAŞKAN YARDIMCISI BİDEN´DEN TÜRKİYE VE İSRAİL´E MESAJ ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, "Türkiye ve İsrail, ABD’nin en büyük müttefikleri olan ülkeler de kendi aralarındaki ilişkileri düzeltme ve kuvvetlendirme imkanına sahip olacaklardır diye umut ediyoruz" dedi. İstanbul Kongre Merkezi’nde TBMM Başkanı Cemil Çiçek, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün ve Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın katılımıyla başlayan II. Küresel Girişimcilik Zirvesi’nin açılışında konuşan Joe Biden, sözlerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın zirveye katılmasını çok istediklerini ifade ederek başladı. Biden, "Kendisini bu konferansın hemen akabininde ziyarete gideceğim, şahsen ziyaret etme şansına sahip olacağım. Dolayısıyla Sayın Obama ve tüm ABD Hükümeti adına kendisine acil şifalar dileme şansım olacak" dedi. TÜRKİYE VE İSRAİL ARALARINDAKİ İLİŞKİYİ DÜZELTECEKLERİNİ UMUT EDİYORUZ Türkiye ziyareti çerçevesinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve TBMM Başkanı Cemil Çiçek ile görüştüğünü anlatan Biden, "Çok verimli toplantılar yaptık. Türkiye’de yaptığımız görüşmelerin birçoğu karşı karşıya kaldığımız zorlukları ve endişe alanlarını kapsıyordu. NATO’da, Afganistan’da, Irak’ta yakın işbirliklerimiz ve ayrıca PKK’ya karşı vermekte olduğumuz büyük mücadele ve yakın zamanda gerçekleşen saldırılar sonucunda hayatlarını kaybetmiş olan sivil vatandaşlarla ilgili endişelerimiz, Suriye’yle ilgili, Libya’yla ilgili gelişmeler noktasında da Türkiye’nin yanında olduğumuzu tekrar hatırlatma imkanına sahip olduğumuz çeşitli konular şiarında gelişti. Beşar Esad’ın rejimini ne kadar yoğun bir şiddete maruz kaldığını dünkü görüntülerden yakından takip edebiliyoruz. Türkiye ve Türkiye’nin dostları, kuvvetli bir demokrasi istiyor o bölge için ve insan hakları ve özgürlüklere saygı istiyor. Türkiye ve İsrail, ABD’nin en büyük müttefikleri olan ülkeler de kendi aralarındaki ilişkileri düzeltme ve kuvvetlendirme imkanına sahip olacaklardır diye umut ediyoruz" diye konuştu. İstanbul Kongre Merkezi’nde TBMM Başkanı Cemil Çiçek, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün ve Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın katılımıyla başlayan II. Küresel Girişimcilik Zirvesi’nin açılışında konuşan Joe Biden, Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin ciddi bir şekilde geliştiğine kaydederek, "Askeri ilişkilerimiz gibi ekonomik ilişkilerimiz de gelişiyor. İki ülke arasında bu yıl gerçekleşen ticarette yüzde 45’lik artış var. Bu Amerikan halkına yarayacağı kadar Türk halkına da yarayacak bir gelişmedir. Bu sebepten Sayın Obama, Sayın Erdoğan’ın bu toplantının İstanbul’un ev sahipliğinde düzenlenmesine gösterdiği ilgiden dolayı çok memnun oldu" dedi. ABD’de bir sonraki seçimlerde yine seçileceğini düşündüğünü söyleyen Biden, "Ülkemin liderliğine kim gelecek olursa olsun ekonomik ilişkiler yanında kendime bir yer bulacağımı düşünüyorum" diye konuştu. MEYDANA GELMEYE BAŞLAYAN DEVRİMLER, GİRİŞİMCİ BİR RUHUN ESERİDİR Biden, haysiyet, ifade özgürlüğü ve iyi yönetişim için dillendirilen beklentiler ile daha iyi bir yaşam arayışının Orta Doğu’yu ve özellikle de Kuzey Afrika’yı tarihsel bir evrim sürecinden geçirmeye başladığını söyleyerek, "Bizler hepimiz sokaklarda daha iyi bir hayat arayışında mücadele veren hakların duygularını ve ifade etmeye çalıştıklarını algılayabildik. Kendimizi onlarla özdeşleştirebildik, çünkü demokratik devrimler Mısır, Tunus, Libya ve Suriye’de meydana gelmeye başlayan, Yemen’de de olan dönüşümler, devrimler, girişimci bir ruhun eseridir. Böyle bir bakış açısını gerektirir. Bir ruhun risk almasını ve inisiyatif üstlenmesini gerektirir. Gerçek bir dönüşüme imza atması ve belli başlı değerler etrafında buluşabilmesi ve aynı arzular peşinde koşmasını gerektirir. Oradaki halklar hükümetleri yerle bir etti ve kendi isteklerini duyulur hale gelmesini sağladı. Otoriterlik, yolsuzluk, rüşvet ve ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılmasını isteyen halklar var. Siyasi ve ekonomik özgürlüğü tesis edebilecek uygulamalara imkan verecek hükümetlerin kurulmasını istiyorlar. Konuşabilmeyi, basın özgürlüğü istiyor ve kendi çağlarının teknolojik imkanlarından faydalanmak istiyorlar. Özgürlük ve yenilikçilik arayışı söz konusu olduğunda Amerika her zaman bu arayışların yanında olacaktır" diye konuştu. BİR SONRAKİ STEVE JOBS TÜRKİYE’DEN ÇIKABİLİR İnterneti girişimciliğe ya da ifade özgürlüğüne kapatmak isteyen ülkelerin bu yaklaşımlarının çıkmaz bir sokak olduğunu göreceklerini belirten Biden, "Bu sizin şiarınızdır. Girişimciliğin itici gücü internettir. Girişimcilik hayatı güçlendirmekle ilgilidir. İnternetin amacı da budur" dedi. Biden, dünyanın en zengin 20 ülkesinin aynı zamanda dünyanın en girişimci ülkeleri olduğunu kaydederek, "Türkiye’de bulunmamız da hiçbir şekilde tesadüf değildir. Türkiye, geçtiğimiz 10 yıl içerisinde 3 kat büyüdü. İhracat 4 katına çıktı. Kişi başına düşen gelir çok ciddi biçimde arttı. Aileler artık kendilerine ve çocuklarına daha iyi bir hayat verebiliyor" diye konuştu. ABD’nin Ankara Büyükelçisi’nin, bir sonraki Steve Jobs’ın Türkiye’den çıkabileceğine ilişkin sözlerini aktaran Biden, büyükelçinin bu sözlerine hiç şaşırmadığını dile getirdi. Türkiye’de de ciddi yetenekler var. Hatta şu an aramızda da olduğunu biliyorum. Türkiye dünyanın en önemli ekonomilerinden birisi ve bunun çok daha da ötesine gidebilme durumunda. 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisi olmayı hedefliyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılına tekabül eden bu yılda Türkiye dünyanın en önemli 10 ekonomisinden biri olacak. Geçtiğimiz 10 yıl içerisinde gördüğümüz çok büyük gelişmeler ve atılımlar var. Böyle bir geleceği tesis edebilmek için hepimiz bireysel olarak üzerimize düşen görevi yapmak zorundayız. Girişimcileri desteklemek ve onların yeşermesine yardımcı olmamız gerekiyor. Steve Jobs’ın da dediği gibi ’Düşünmek, farklı düşünmek’, girişimcilere destek olmalıyız" dedi. BİLGİNİN TEKELİ ABD’DE DEĞİL Biden, insanların beyinlerinde yatan en değerli kaynağın girişimcilik olduğunu vurgulayarak, girişimci kişilerin baskı altındaki hükümetlerin yönetiminde olduğunda, özgür değillerse, sınırlamalardan ve hantal uygulamalardan kurtulamıyorlarsa, rüşvet, şeffaf olmayan çeşitli engellerden muzdaripler ise girişimcilik ruhlarının yeşermesinin mümkün olmayacağını anlattı. Biden, ABD, Türkiye ve diğer ifade özgürlüğünü seçen ortak ülkeler ile geleceği beraber inşa edeceklerini düşündüğünü belirtti. Genç girişimcilere fikirlerinin çalınmasına izin vermemeleri gerektiğine işaret eden Biden, "Eğer biri çıkıp bu fikirleri sizden alacaksa bu fikirleri geliştirmek için niye bu kadar uğraşılsın? Fikri mülkiyeti tanımayan bir ülke ve anlayış kesinlikle kabul edilemez. Bilginin tekeli ABD’de değil, teknolojik yeniliklerin tekeli de ABD’de değil" diye konuştu. Girişimcilerin demokrasinin gelişiminde gereken en önemli itici güçlerden biri olduğunu dile getiren Biden, hayallerin ve fikirlerin 21. yüzyılı inşa edeceğini de sözlerine ekledi. BİDEN’İN DE KATILDIĞI 2. KÜRESEL GİRİŞİMCİLİK ZİRVESİ İstanbul Kongre Merkezi’nde 3-6 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan II. Küresel Girişimcilik Zirvesi, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün ve Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın katılımıyla başladı. Zirvenin açılışında konuşan Cemil Çiçek, zirvenin Türkiye’de yapılmasının bir tesadüf olmadığını ifade ederek, "Türkiye çoğulcu demokratik sistemi, güçlü ekonomisi, sürdürülebilir kalkınma alanında sağladığı başarılar, vizyoner dış politikasıyla bugün tüm dünyada gıptayla izlenen örnek bir başarı hikayesidir" dedi. GİRİŞİMCİLİK, ÇOK KIYMETLİ BİR ARAÇ Türkiye olarak, girişimciliği daha adil ve müreffeh bir dünyanın inşası için yararlanılabilecek önemli bir küresel değer olarak gördüklerini belirten Çiçek, "Zira biz biliyoruz ki, başarılı girişimcilik, yeni üretim, kazanç, istihdam ve iş imkanları, yani toplumsal barış ve refah demektir. Bir girişimcinin başarısı, sadece kendisini değil, geniş bir çevreyi de etkilemekte, bir bakıma kitlelerin yaşam standartlarını hatta kaderlerini belirlemektedir. Dolayısıyla biz bugünün dünyasında girişimciliğin geliştirilmesini, sadece ekonomik veya ticari bir mesele olarak değil, geniş toplumsal ve sosyal boyutları olan stratejik bir zaruret olarak görüyoruz. Girişimciliğin ayrıca farklı kültürler arasında diyalog ve anlayışın geliştirilmesine, karşılıklı ön yargıların giderilmesine ve ortak bir zeminde buluşmamıza hizmet edecek çok kıymetli bir araç olduğunu düşünüyoruz" diye konuştu. KRİZİ DOĞRU OKUYAMAZSAK, ASIL SARSINTININ TAHRİBATI, DAHA BÜYÜK OLACAKTIR Çiçek, 2002-2010 yılları arasında internet kullanıcı sayısının 4 milyondan 35 milyona, cep telefonu kullanıcı sayısının 23 milyondan 62 milyona, kredi kartı kullanıcısı sayısının 16 milyondan 46 milyona, havayolu yolcusu sayısının 33 milyondan 102 milyona, yabancı turist sayısının 13 milyondan 29 milyona çıktığını kaydetti. Sınırsız kazanma, üretirken yerküreye verilen zararları gözardı etme ve hırsla tüketme çılgınlığı, zengin ve fakir arasında büyüyen uçurumun, tüm dünya ülkelerinin ekonomilerini sarsan bir sonuç doğurduğunu vurgulayan Çiçek, "Eğer küresel krizden gereken mesajlar çıkmaz ise bu krizi doğru okuyamazsak asıl sarsıntının tahribatı, çok daha büyük olacaktır. Şüphesiz bizlere düşen görev, ülkeler ve uluslararasındaki eşitsizliklerin giderilmesi konusunda en az kendi ülkelerimizdeki sıkıntılar karşısında gösterdiğimiz kadar duyarlı ve kararlı olmak. Ancak özel sektöre de bu hususta, önemli görevler düşmektedir. Dünyanın içinde bulunduğu güç koşullarda iş ve finans kesimleri, yoksulluk ve gelir eşitsizliğinin hafifletilmesi noktasında çok daha duyarlı bir duruş sergilemeli, küresel barış istikrar ve refaha katkı yapma iradesini daha net ortaya koymalı ve daha fazla özveride bulunmalıdır. Bugünkü bunalımdan çıkmamız için bu, acil bir zarurettir" dedi. AVRUPA ÜLKELERİNDE ÇOK CİDDİ SİYASİ LİDERLİK SORUNU VAR Başbakan Yardımcısı Ali Babacan da bir yandan bölgede yoğun bir dönüşüm rüzgarı eserken, öte yandan küresel ekonomide sıkıntılı bir dönemden geçildiğini kaydederek, "Gerekli adımlar biliniyor, ne yapılması gerektiği aslında açık bir şekilde ortada. ’Bugün bu problemli ortamdan nasıl çıkarız, neler yapılması gerekir’ diye sorduğunuzda aslında çözüm yolları çok açık. Ancak maalesef pek çok ülkede o çözümü yönetecek, o çözümü uygulayacak siyasi irade mevcut değil. Karar mekanizmaları zor işliyor. Özellikle bazı Avrupa ülkelerinde çok ciddi siyasi liderlik sorunu var. Adım atmakta güçlük çekiyorlar. Şu anda problem yaşayan hangi Avrupa ülkesi olursa olsun, bu bizim yapımızda, bizim gücümüzde, bizim kredibilitemize sahip bir hükümet olsun, inanın 3 ayda bu sorunlar çözüm yoluna girer. Burada önemli olan korkmadan gerekenleri yapabilmek, cesaretle sorunların üzerine gidebilmek ve ülkenin menfaatini her türlü şahsi ya da parti menfaatinin üzerinde tutmak" diye konuştu. BİZİM BÖLGE İÇİN VİZYONUMUZ, SINIRLARIN ANLAMINI YİTİRDİĞİ BİR BÖLGE Şu anda Kuzey Afrika ve Orta Doğu’da önemli bir dönüşüm süreci yaşandığına işaret eden Babacan, şunları kaydetti: "Bu sürecin düzenli, barışçıl bir şekilde yürütülebilmesi, bu dönüşüm sürecinin pek çok ülkede başarılı bir şekilde tamamlanması, içinde bulunduğumuz coğrafya için büyük önem taşıyor. Türkiye olarak vizyonumuz, uluslararası hukukun uygulandığı, temel hak ve özgürlükler konusunda en ufak bir istisnanın olmadığı, insanların doyasıya hak ve özgürlüklerini yaşayabildiği, insanların beklentileri, arzuları ve isteklerinin yansıtıldığı, hukukun üstünlüğü ilkesinin egemen olduğu bir bölge. Bizim bölge için vizyonumuz, insanların, ürünlerin, sermayenin, enerjinin serbestçe dolaşabildiği bir bölge. Sınırların anlamını yitirdiği bir bölge. Bu bölge, içinde bulunduğumuz coğrafya ülkeler arasındaki ticaretin tüm dünya ile mukayese ettiğimiz zaman en düşük olduğu bir bölge. Dünyada ülkeler arası ticari ilişkilerin en düşük olduğu bölge. İnanıyoruz ki serbest ticaret anlaşmaları yapıldığı, vize uygulamaları kaldırıldığı ve serbest hareket sağlandığı sürece bu bölge topyekun ayağa kalkacaktır. Bunun ekonomik sonuçlarının da çok önemli olacağını düşünüyoruz." TÜRKİYE, BÖLGE İÇİN İLHAM KAYNAĞI Babacan, Türkiye’nin son 9 yıldır yaptığı reformlarla İslam ve demokrasinin birarada sıhhatli bir şekilde yaşayabileceğini gösterdiğini, uygulamalarla bunu ispatladığını belirterek, Türkiye’de yaptıkları reformlar, demokrasi alanında yapmış oldukları ilerlemeler, temel hak ve özgürlükler konusunda gerçekleştirdikleri başarıların tüm bu bölge için önemli bir ilham kaynağı olduğunu anlattı. İnsanların, önlerinde çalışan bir örnek gördükleri zaman çok daha kolay ikna olduklarını dile getiren Babacan, "Uluslararası kuruluşların tavsiyeleri, reçeteleri olur ama canlı, başarılı bir örnek pek çok ülke üzerinde bunların hepsinden daha etkilidir" dedi. 21. YÜZYILI GÜCÜN PAYLAŞIMI ÜZERİNE İNŞA EDELİM Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan da, çağın, korkusuzların ve hoşgörü sahiplerinin çağı olacağını dile getirerek, "Eski dengeler ve felsefeler yenileriyle yer değiştiriyor. Bu nedenle ülkelerin eksen kaymasıyla ilgili tartışmalarına da rastlıyoruz. Eksen kelimesinin dahi anlamının değiştiği bir zaman diliminde, bu münakaşanın basmakalıp bir polemikten ibaret haline geldiğini hep birlikte görüyoruz. Doğu, batı, kuzey, güney gibi ayrımlar uygulanabilirliklerini yitiriyorlar. Bu düzlemde kutuplaştıran, ayrıştıran ve ötekileştiren bir söylemin artık vicdanlarda yer bulmadığını görüyoruz. Gelin, 21. yüzyılı hegemonya ya da karşılıklı kutuplaşma üzerine değil, bir araya gelme ve gücün paylaşımı üzerine inşa edelim üzerine inşa edelim, üzerinde uzlaşacağımız ve çoklukları birlikte harmanlayacağımız bir yapının temel taşlarını birlikte koyalım" diye konuştu. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Ekonomi Bakanı Sultan Bin Said El Mansuri ise, dünya ekonomisinde büyük sorunlar bulunduğuna dikkat çekerek, "Güvenimizi, ümidimizi yitirmemeliyiz ki bu zorlukları aşabilelim. Girişimcilere fırsat verelim ki, kendi işlerinde başarılı olsun. Dünyamız girişimcilerin birbiriyle iletişim içinde olmalarını gerektirmekte. Hükümetler birlikte çalışarak, girişimcilerin başarısı için her türlü yolu hazırlamalıdır" dedi. Konuşmaların ardından Türkiye’nin en hızlı büyüyen 25 şirketinin temsilcilerine ödülleri verildi. BİDEN ERDOĞAN’I ZİYARETE GELDİ ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden saat 13.30’da Başbakan’ın Üsküdar Kısıklı’daki evine geniş güvenlik önlemleri altında geldi. Joe Biden’in ziyaretinin gerçekleşeceği saat yaklaştıkça Başbakan’ın Üsküdar Kısıklı’daki evinin önünde de hareketlilik arttı. Başbakanlık korumaları çevredeki güvenlik önlemlerini artırırken, polisler de Başbakan’ın evinin bulunduğu caddedeki trafik akışını düzenledi. ABD Başkan Yardımcsı Biden, saat 13.30’da Başbakan Erdoğan’ın evinin bulunduğu Kısıklı’ya geldi. Biden’ın bulunduğu limuzine Başbakan Erdoğan’ın iki motorsikletli koruması eskortluk yaptı. Biden iki limuzenle Kısıklı’ya geldi. Öndeki limuzinde Biden’in dublörü arkadaki limuzinde ise Biden Kısıklı’ya ulaştı. Biden ve Başbakan Erdoğan’ın görüşmesi basına kapalı olarak gerçekleşti. BİDEN İÇİN ÜST DÜZEY GÜVENLİK İstanbul Kongre Merkezi’ndeki Girişimcilik Zirvesi’nde ABD’li güvenlik ekipleri üst düzey güvenlik önlemi aldı. İstanbul Kongre Merkezi’nde bugün başlayan ve 6 Aralık’a kadar devam edecek olan II. Küresel Girişimcilik Zirvesi’nin açılışına ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden de katıldı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ameliyat olmasından dolayı katılamadığı zirve için üst düzey güvenlik önlemi alındı. Katılımcılar, Kongre Merkezi’ne girişte X-Ray aracından geçerken, kapıdaki ABD’li güvenlik ekipleri de dikkat çekti. Biden’in zirveye katılmasından dolayı zirveyi izlemeye gelenler, ABD’li güvenlik ekipleri tarafından aranarak içeri alındı.