Binin üzerinde terörist öldürdüm
Ergenekon davasında tanık olarak dinlenilen JİTEM davası sanığı Adil Timurtaş, emniyetteki ifadesinin büyük kısmını kabul etmeyerek, “Bu saçma ifadeleri kabul etmiyorum. Kim yazdıysa davacıyım” dedi
Erzurum Güncel- İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, Diyarbakır’daki JİTEM davasının sanıklarından olan başka suçtan hükümlü itirafçı Adil Timurtaş tanık olarak dinlenildi. Timurtaş, terör örgütü PKK itirafçısı olduktan sonra JİTEM’de çalıştığını, kendisine bölge komutanlığına ait kimlik verildiği ve maaş aldığını anlattı. Timurtaş, 1986-1987’de jandarma ile birlikte operasyonlara çıkarken, davanın tutuklu sanıklarından İbrahim Şahin’i gördüğünü ifade ederek, “Onlar özel harekat, biz jandarmaydık. Zaman zaman birlikte operasyonlara katıldık. O dönemde zaten bir ayrım yoktu. Birlikte çalışıyorduk. Şahin ile birebir görüşmem yok. Emekli Albay Arif Doğan Silopi’deki BOTAŞ tesislerine gelip 1-2 gün kalır giderdi. Ama birlikte operasyona katılmadık” diye konuştu. Timurtaş beyanındaki “Arif Doğan’ın BOTAŞ’a geldiğinde subay ve astsubayların maaşını getirdiği” ifadelerini de kabul etmedi. ‘Buradan çıkamazsın!’ Timurtaş, “Beşiktaş’taki kafem yanmıştı. Kafemin yandığı basında yer alınca Ergenekon soruşturmasını yürüten savcı Zekeriya Öz’e bu olaydan dolayı ifade verdim” dedi. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese’nin ifadesini neden kabul etmediğini sorduğu Timurtaş, “İfademde söylemediğim bir sürü yazı yazılmış. Beni savcı Zekeriya Öz çağırdı. ‘Veli Küçük’ü tanıyor musun?’ diye sordu. ‘Yok’ dedim. ‘İfade vereceksin’ dedi. ‘Tamam’ dedim. Karakolda bana ‘28 faili meçhul cinayet var, üzerine kalır, buradan çıkamazsınız’ dediler. 25 sayfa ifade yazılmış, ‘Avukatlarım okusun’ dedim. ‘Bir şey yok’ dediler. İmzaladım, çıktım. Bu saçma ifadeleri kabul etmiyorum. Kim yazdıysa davacıyım” dedi. Gizli tanık olduğu iddiasını kabul etmeyen Timurtaş, bir komplo sonucu 25 yıl ceza aldığını söyledi. ‘JİTEM adını Ersever buldu’ Timurtaş’a İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde alınan 25 sayfalık ifadesi okundu. Timurtaş, ifadesinde geçen “Diyarbakır Cezaevi’nde kalırken beni izinli gösteriyorlardı. Siirt’te kalıyordum. Hasan Kundakçı beni ‘bu şahsı takip et’ diye Cem Ersever’e teslim etti. Operasyonlara katıldık” diye konuştu. Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, “JİTEM ne demektir? JİTEM’in sadece ‘istihbarat’ yaptığı, operasyon görevi olmadığı söyleniyor. Operasyon göreviniz var mıydı?” diye sordu. Kendi gruplarına Cem Ersever tarafından ‘JİTEM’ adının konulduğunu belirten Timurtaş, “Bir istihbarat geldi mi hemen operasyona çıkardık” dedi. Üç binin üzerinde çatışmaya girdiğini ve binin üzerinde terörist öldürdüğünü belirten Timurtaş, başka bir soru üzerine de jandarma tarafından faili meçhul cinayetler işlenmediğini, kendisinin bu şekilde bir kişiyi bile öldürmediğini iddia etti. ‘Yeşil JİTEM’ci değildi’ Timurtaş, Ergenekon davasının tutuksuz sanığı eski İstanbul Organize Suçlar Şube Müdürü Adil Serdar Saçan’ı tanıdığını söyledi. Saçan’ın kendisine şoförü aracılığıyla haber gönderip, Mahmut Yıldırım’ı bulmasını istediğini söyleyen Timurtaş, “Yanıma bir de kız verdiler, turist görünümü için. Mahmut Yıldırım’ı 2000 yılında Silopi’de tespit ettik. Kızla birlikte gördük. Sakalını kesmişti. Saçan’ı Habur’dan aradım. ‘Çıkın gelin’ dedi. Kız kaldı, ben geri döndüm. Yeşil, JİTEM’ci değildi, bilgi getiriyordu, çatışmada görmedim” diye konuştu. ‘Kuyulara ceset atmadık’ “1989’da Ersever beni Silopi’ye BOTAŞ’a getirdi. Cudi ve Gabar’da operasyonlara katılıyorduk. BOTAŞ’ta sorguladıklarımızdan serbest bırakılanları Binbaşı Cemal Temizöz’e teslim ederdik” yönündeki ifadesi üzerine Timurtaş, sorgulananların Temizöz’e teslim edilmediğini söyledi. Timurtaş, BOTAŞ’taki tesislerde kaldıklarını belirterek, öldürülen bazı kişilerin buradaki kuyulara atıldığı iddiasını da kabul etmedi. Timurtaş, “Cesetler çıkmış, ‘siz atıyorsunuz’ diyorlar. Niye atalım. Ben saçım kadar çatışmaya girdim. Arazide birilerinin kuyruklarına basınca bize çamur attılar. Bu iddiaların aslı yok” dedi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, Diyarbakır’daki JİTEM davasının sanıklarından olan başka suçtan hükümlü itirafçı Adil Timurtaş tanık olarak dinlenildi. Timurtaş, terör örgütü PKK itirafçısı olduktan sonra JİTEM’de çalıştığını, kendisine bölge komutanlığına ait kimlik verildiği ve maaş aldığını anlattı. Timurtaş, 1986-1987’de jandarma ile birlikte operasyonlara çıkarken, davanın tutuklu sanıklarından İbrahim Şahin’i gördüğünü ifade ederek, “Onlar özel harekat, biz jandarmaydık. Zaman zaman birlikte operasyonlara katıldık. O dönemde zaten bir ayrım yoktu. Birlikte çalışıyorduk. Şahin ile birebir görüşmem yok. Emekli Albay Arif Doğan Silopi’deki BOTAŞ tesislerine gelip 1-2 gün kalır giderdi. Ama birlikte operasyona katılmadık” diye konuştu. Timurtaş beyanındaki “Arif Doğan’ın BOTAŞ’a geldiğinde subay ve astsubayların maaşını getirdiği” ifadelerini de kabul etmedi. ‘Buradan çıkamazsın!’ Timurtaş, “Beşiktaş’taki kafem yanmıştı. Kafemin yandığı basında yer alınca Ergenekon soruşturmasını yürüten savcı Zekeriya Öz’e bu olaydan dolayı ifade verdim” dedi. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese’nin ifadesini neden kabul etmediğini sorduğu Timurtaş, “İfademde söylemediğim bir sürü yazı yazılmış. Beni savcı Zekeriya Öz çağırdı. ‘Veli Küçük’ü tanıyor musun?’ diye sordu. ‘Yok’ dedim. ‘İfade vereceksin’ dedi. ‘Tamam’ dedim. Karakolda bana ‘28 faili meçhul cinayet var, üzerine kalır, buradan çıkamazsınız’ dediler. 25 sayfa ifade yazılmış, ‘Avukatlarım okusun’ dedim. ‘Bir şey yok’ dediler. İmzaladım, çıktım. Bu saçma ifadeleri kabul etmiyorum. Kim yazdıysa davacıyım” dedi. Gizli tanık olduğu iddiasını kabul etmeyen Timurtaş, bir komplo sonucu 25 yıl ceza aldığını söyledi. ‘JİTEM adını Ersever buldu’ Timurtaş’a İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde alınan 25 sayfalık ifadesi okundu. Timurtaş, ifadesinde geçen “Diyarbakır Cezaevi’nde kalırken beni izinli gösteriyorlardı. Siirt’te kalıyordum. Hasan Kundakçı beni ‘bu şahsı takip et’ diye Cem Ersever’e teslim etti. Operasyonlara katıldık” diye konuştu. Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, “JİTEM ne demektir? JİTEM’in sadece ‘istihbarat’ yaptığı, operasyon görevi olmadığı söyleniyor. Operasyon göreviniz var mıydı?” diye sordu. Kendi gruplarına Cem Ersever tarafından ‘JİTEM’ adının konulduğunu belirten Timurtaş, “Bir istihbarat geldi mi hemen operasyona çıkardık” dedi. Üç binin üzerinde çatışmaya girdiğini ve binin üzerinde terörist öldürdüğünü belirten Timurtaş, başka bir soru üzerine de jandarma tarafından faili meçhul cinayetler işlenmediğini, kendisinin bu şekilde bir kişiyi bile öldürmediğini iddia etti. ‘Yeşil JİTEM’ci değildi’ Timurtaş, Ergenekon davasının tutuksuz sanığı eski İstanbul Organize Suçlar Şube Müdürü Adil Serdar Saçan’ı tanıdığını söyledi. Saçan’ın kendisine şoförü aracılığıyla haber gönderip, Mahmut Yıldırım’ı bulmasını istediğini söyleyen Timurtaş, “Yanıma bir de kız verdiler, turist görünümü için. Mahmut Yıldırım’ı 2000 yılında Silopi’de tespit ettik. Kızla birlikte gördük. Sakalını kesmişti. Saçan’ı Habur’dan aradım. ‘Çıkın gelin’ dedi. Kız kaldı, ben geri döndüm. Yeşil, JİTEM’ci değildi, bilgi getiriyordu, çatışmada görmedim” diye konuştu. ‘Kuyulara ceset atmadık’ “1989’da Ersever beni Silopi’ye BOTAŞ’a getirdi. Cudi ve Gabar’da operasyonlara katılıyorduk. BOTAŞ’ta sorguladıklarımızdan serbest bırakılanları Binbaşı Cemal Temizöz’e teslim ederdik” yönündeki ifadesi üzerine Timurtaş, sorgulananların Temizöz’e teslim edilmediğini söyledi. Timurtaş, BOTAŞ’taki tesislerde kaldıklarını belirterek, öldürülen bazı kişilerin buradaki kuyulara atıldığı iddiasını da kabul etmedi. Timurtaş, “Cesetler çıkmış, ‘siz atıyorsunuz’ diyorlar. Niye atalım. Ben saçım kadar çatışmaya girdim. Arazide birilerinin kuyruklarına basınca bize çamur attılar. Bu iddiaların aslı yok” dedi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.