1. HABERLER

  2. SPOR

  3. Bir tek ‘Aysal-Yıldırım’dı noksan!..
Bir tek ‘Aysal-Yıldırım’dı noksan!..

Bir tek ‘Aysal-Yıldırım’dı noksan!..

Ercan Güven Milliyet Gazetesindeki köşesinde Ters Köşesinde Erzurum'u yazdı. Adı bir türlü koyulamayan Stadyuma ve stada sokulan meşalelere değinmeden geçmedi. İşte o yazı....

A+A-

Erzurum Güncel- Bir tek ‘Aysal-Yıldırım’dı noksan!.. Galatasaray başkanı Ünal Aysal ile Fenerbahçe başkanı Aziz Yıldırım, Erzurum’daki “fıstık gibi” maçı ve müthiş bir “fırsatı” kaçırdılar!.. Her halde Süper Kupa öncesi yaratılan “dostluk” havası midelerini bulandırdı. Rakip takım için “iyi niyetler”, “oynayan kazansın” gibi centilmen temenniler, “aman sorun çıkmasın” türünden ılımlı ayarlar arasında karizmayı çizdirmek istemediler. Ortama uysalarda kimseyi inandıramazlardı zaten. O yüzden, Erzurum’a bile teşrif etmediler. Sevimsiz görevi teknik direktörlere devrettiler! Açık söyleyeyim, yazık ettiler!.. Hiç de fena değildi Erzurum... Her şeyi tamamdı, bir başkanlardı noksan. Sokakta kavga yoktu ama tribün fedaileri görevlerini yapmaya çalışıyor, polisin “işsiz”, derbinin “hissiz” kalmasına izin vermiyorlardı. Yaratıcı zeka Doğu-Batı tanımıyordu. İstanbul’u kıskandıracak kadar meşale sokulmuştu adına bir türlü karar verilemeyen stada. Nasıl-hangi yolla önemli değil; “meşale yasak mı”, işte orada... Hem de Olimpiyat açılışında kullanılan havai fişeklere yakın miktarda. İnsanın aklına “statlarda kardeşlik ve dostluğu” yasaklamak geliyor... İnat diye sarmaş dolaş maç seyreder bu millet. Neyse... Erzurum’da malzeme ve alt yapı azdı belki, imkanlar sınırlıydı; lakin ufak tefek şeyler atılıyordu sahaya ki, adet yerini bulsun. Suyu içip boş şişeyi fırlatmak Erzurum ekonomisi hakkında olumsuz fikirler yaratıyordu. Belli ki, hayat zordu. Kimse ayakkabısına, çakısına kıymamışsa, kader utansın! Peki saha?.. Yeni sezon arifesinde futbolun berbat yüzüne katkısı olmayacak mıydı Galatasaraylı ve Fenerbahçeli futbolcuların?.. Çok şükür “utandırmadılar“ başkanlarını! Sahada “iyi niyetli” futbolcu zor bulunuyordu. Medarı iftiharımız Cüneyt Çakır’ı bile yakasından tutup askıya alan bir fedakâr futbolcu çıkarıyordu geçen yılın şampiyonu Süper Kupa’nın fatihi. Cezası ne?.. 10 maç-20 maç... Süper Kupa’ya süper özveri olacak tabi. Aferin Engin Baytar’a. Bana öyle geliyor ki, sayın Aysal ve Sayın Yıldırım 90 dakika boyunca “şimdi Erzurum’da olmak vardı anasını satayım” diye şarkı mırıldanıp durmuşlardır. Hele maç bittiğinde... Sayın Aysal gurur duyardı kupaya dokunurken. Melo’yu ilaha çeviren yönetimin başı olarak Engin’i alnından öpebilirdi. Sayın Yıldırım, Fenerbahçe’yi yıkmaya çalışan “büyük komploya” takımın ve Aykut Kocaman’ın da dahil olduğunu öne sürebilirdi. Her ikisi de taraftarlarını yeni sezon için bileyebilirdi. Zannettiler ki, medyanın zorlamasıyla, akil adamların konuşmasıyla, futbola hasret kentin havasıyla “örnek bir derbi” olacak!.. Acayip bir fırsatı ellerinin tersi ile ittiler vesselam.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.