1. HABERLER

  2. GENEL

  3. Bir zamanlar Doğu'nun Başvuğuydu!
Bir zamanlar Doğu'nun Başvuğuydu!

Bir zamanlar Doğu'nun Başvuğuydu!

'Doğu'nun Başbuğu' olarak bilinen Yılma Durak, ortaya çıkan yolsuzluk iddiaları, yargı, emniyet ve medyaya yapılan müdahalelerin Türkiye'nin itibarını yok ettiğini ifade etti.

A+A-

Erzurum Güncel- 'Kendilerine hizmet etmeyen, haksızlıklarını örtmeyen savcıları alaşağı ediyorlar.' 'Efkan Ala bundan sonra Erzurum'a destur diyerek girmelidir.' 'Hizmet'in yanlışlar karşısındaki tavrını savaş gibi algılıyorlar.' 'TÜSİAD'ın bütün üyeleri tehdit ediliyor. Halbuki bu insanlar vatana hizmet ediyor.' 12 Eylül darbesinde ağır işkence gören insanlardan biri olan Erzurumlu Yılma Durak , "Devletin çivisi çıktı. Ne hak, ne adalet, ne hukuk kalmıştır. Şimdi kendilerine hizmet etmeyen, haksızlıklarını örtmeyen savcıları alaşağı ediyorlar. Haksızlık ve yanlışlıklarını örtmeyen, 'bu yanlışı yapma' diyen polisleri top yekün yok ediyorlar." dedi. Yılma Durak, aynı çevrede yetiştiği ve aile olarak hep Kur’an çizgisinde yaşayan Fethullah Gülen Hocaefendi ile öncülük ettiği Hizmet’in, Başbakan Erdoğan tarafından hedef alınmasını yakışıksız bulduğunu söyledi. Durak, yurt dışında Türkiye’yi en başarılı şekilde temsil eden Türk okullarına yardım etmek yerine, bunları büyükelçilerimiz aracılığıyla ihbar etmenin ise vatana ihanet olduğunu ifade etti. EFKAN ALA, HOCAEFENDİ’YE HADDİNİ AŞAN LAF EDEREK AYAĞINA KURŞUN SIKTI Yılma Durak, kendisi de bir Erzurumlu olan İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın, Erzurumlu Hocaefendi’yi hedef alan yaptığı konuşmasının kendisini çok üzdüğünü ifade etti. Efkan Ala ve ailesini yakından tanıdığını ifade eden Durak, "Makamların tarif ettiği insanlardır bunlar, emin olun. Bunlar makamları değil, makamlar bu insanları tarif ediyor. Ben Efkan Ala'nın o konuşmasından sonra, hatta ona gösterilen tepkiyi de çok az buluyorum. Nitekim başka cemaatlerde de çok ciddi tepki çekti. Onu da ben noksan görüyorum. Efkan Ala bundan sonra Erzurum'a destur diyerek girmelidir. Yazık bir şey, yazık... Efkan Ala, haddini aşan o lafları, sırf Tayyip Erdoğan'a daha yakın olmak maksadıyla yapmıştır. Ben zannediyorum şimdi o laflarından dolayı pişmandır. Çünkü o tepki Erzurum'da şu an devam ediyor. Şu anda Erzurum'un her evinde bu mesele konuşuluyor. Dolayısıyla Efkan Ala, kendi ayağına kurşun sıkmıştır, İçişleri Bakanı olarak." diye konuştu. HOCAEFENDİ HAYATINI İNANÇLARI DOĞRULTUSUNDA TANZİM ETTİ Hocaefendi ile çok eskiden beri tanıştıklarını dile getiren Durak, aralarında bir veya iki yaş farkı bulunduğunu, aynı muhitte, aynı kültür muhitinde yetiştiklerini ifade etti. "Hocam bizden farklı olarak, gerçekten inançları doğrultusunda hayatını tanzim eden insan oldu." diyen Durak, şöyle devam etti: "Hiç kimsenin belki tahammül edemeyeceği bir hayatın içerisinde okudu, araştırdı ve seviye kazandı. Kendisini, hayatını, inançları doğrultusunda tanzim eden bana göre çok nadide inanlardan bir tanesidir... Hocaefendi Türkiye'de oldukça bilinen, oldukça itibar gören bir insan. Ama kardeşleri bu nüfuzdan istifade etmiş insanlar değillerdir. Halen daha başladıkları gibi hayatlarına devam ediyorlar." HİZMET’İN, YANLIŞLAR KARŞISINDAKİ TAVRINI SAVAŞ GİBİ ALGILIYORLAR Ülkücülerin iktidarın bazı laflarından üzüntü duyduğunu dile getiren Durak, "Hocaefendi'nin ve çevresinin yanlışlar karşısındaki tavrını da kendilerine bir savaş gibi algılayan, kavga gibi algılayan insanlar, biraz insaf sahibi olmalılar. Hakikaten insaf etmeliler. 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ndan sonra bir şey var; Türkiye'de hırsızların sayısını artırarak hırsızlığı meşrulaştırmak istiyorlar. Bunu, ellerinde imkan olanların, imkanlarını, etraflarına dağıtarak yapıyorlar. Buna karşı hiçbir Müslümanın, hiçbir inanan insanın, bu yetim hakkını yiyen insanlar karşısında tavır almaması mümkün değildir, doğru değildir. Hocaefendi'ye de yakışmazdı zaten." diye konuştu. Hocaefendi'yi, kardeşlerini ve babasını çok yakından tanıdığını vurgulayan Yılma Durak, "Aile top yekün Kur'anî ahkam içerisinde yaşamış, yaşamaya çalışmış. Emin olun çok mütevazi bir aile. Gün bulup gün yiyen insanlardır bunlar." dedi. Durak, son zamanlarda iktidarın yanlışları, hırsızlığı meşrulaştıracak tavırlar karşısında sonuna kadar Hocaefendi'nin yanında yer aldığını ifade etti. BU AYRIŞMA TÜRKİYE'NİN HAYRINA DEĞİL Son zamanlardaki ayrışmanın Türkiye'nin, Türk devletinin hayrına olmadığını vurgulayan Durak, şunları söyledi: "Bu ayrışmadan istifade eden bazı emperyal güçler, bu ayrışma aralıklarına, yarıklarına çok ciddi mikroplar koyabilir ve bu ayrışma daha da büyüyebilir, büyüyecektir. Çünkü Türkiye üzerinde oynanan oyunların maalesef Başbakanımız farkında değil, farkında değil... Sayın Başbakan'ın bir an önce bu yanlışından dönmesi, geri dönmesi lazım. Haşhaşi ne demek?" Başbakan Erdoğan'ın TÜSİAD'ı da tehdit ettiğini anlatan Durak, şu ifadeleri kullandı: "Türkiye'de iş adamalarının herhangi birisinin üzerine gidilirse mutlaka bir noksan bulunur. Ama yazık değil mi? Bu insanlar binlerce işçi istihdam ediyorlar. Vatana hizmet ediyorlar. Paralarını dışarı götürüp orada rant için oralara götürüp yatırmıyorlar. Dışarıya kaçırmıyorlar, içeride yatırım yapıyorlar. Bunların desteklenmesi gerekirken şimdi TÜSİAD'ın bütün üyeleri tehdit ediliyor. Dolayısıyla Türkiye iyi bir yerde değildir. " ERDOĞAN YANLIŞ İÇİNDE Durak, "Orta Asya'dan Selçuklu ve Osmanlı'dan beri gelen bir devlet anlayışımız var. Bu devlet anlayışımız 600 yıllık imparatorluğumuzun da temel ilkelerini oluşturmuş. Bunun fakında olmadan bu devleti yönetmek mümkün değildir. Bunun farkında olanlar, bu büyük milleti, bu devleti yönetebilirler. Bunun farkında değil maalesef Tayyip Erdoğan. Şimdi kendi kaybedeceğini anladığı için bunu komünist sistemlerde biliyorsunuz, totaliter sistemlerde, sistem kendi yanlışını örtmek için bir mazlum ve mağdur icat eder, onun yanlışıyla sistemi kurtarır. Şimdi Tayyip Erdoğan böyle bir yanlışın içerisindedir. Ben doğrusu bunun hayra vesile olacağını zannetmiyorum." dedi. TÜRK OKULLARINI KARALAMAK VATANA İHANETTİR Durak, Türk okullarının karalanması için Başbakan tarafından büyükelçilere talimat verilmesine de tepki gösterdi. Türkiye ve dünyadaki Türk okullarını gezdiğini ifade eden Yılma Durak, şunları söyledi: "Mesela Afrika'da açılan o okullara ve birçok başka ülkede açılan okullara o ülkenin başbakanının oğlu, cumhurbaşkanının oğlu, yüksek bürokratların oğulları gönderiliyor. Çünkü o okullarda çok ciddi insanlar yetiştiriliyor... Böyle okulları destekleyeceğine, bu okulları oradaki elçilere ihbar etmenin, bana göre vatana ihanetle aynı şey olduğu kanaatini taşıyorum. Bu vatana ihanettir, böyle bir şey olabilir mi? Yani orada siz Türkçe öğretiyorsunuz, Türkiye'ye bağlı insanlar yetiştiriyorsunuz, burada Türkçe Olimpiyatları'nda Sayın Başbakan'ın söylediklerini de hatırlıyorum doğrusu. Söylediklerinin şimdi tam tersini söylüyor. Niye söylüyor? Siyaset için. Doğruları karalayarak, siyaset yapılamaz... 17 Aralık'taki operasyonlardan sonra bakanların oğulları, Türkiye'de bunu bilmeyen mi var; hırsızlık yapıyorlar. Kalkıp hırsızlık yapanların hesabını sormalıydı, oğlu da olsa." DEVLETİN ÇİVİSİ ÇIKTI Türkiye'nin dış politikasının yanlış olduğunu dile getiren Durak, PYD'nin büyük bir güç haline geldiğini ve sorumlusunun hükümet olduğunu vurguladı. Durak, şöyle devam etti: "Devletin çivisi çıktı. Bu çok meşhur bir sözdür. Bu söz çok önemli bir söz. Devletin çivisi çıkarsa, Allah korusun ne adalet, ne hak, ne hukuk kalır. Devletin çivisi çıktı. Ne hak, ne adalet, ne hukuk kalmıştır. Şimdi kendilerine hizmet etmeyen, haksızlıklarını örtmeyen savcıları alaşağı ediyorlar. Haksızlıklarını örtmeyen, yanlışlarını örtmeyen, 'bu yanlışı yapma' diyen polisleri top yekün yok ediyorlar." DERSHANELERİN KAPANMASI Yılma Durak, dershanelerin kapatılmak istenmesinin, Hocaefendi'yi hedef alan bir operasyon olduğunu vurguladı. Durak, "Ben Erzurum'u biliyorum. Sadece Erzurum'u değil, Kars'ı, Hakkari'yi, Ağrı'yı biliyorum. Şundan emin olun ki o dershaneler ancak Doğu'da bazı gençlerin, Batı'daki çocuklar seviyesine getirilmesi için yapılmış olan çalışmalardır. Ne yapsın başka? Çocuğunun üniversiteye girmesi için başka yol yok, başka çaresi yok zaten. Eğer o dershaneler kapandıktan sonra göreceğiz, bunun istatistikleri yapılacak ve göreceğiz. Erzurum'dan liseden mezun olan kaç çocuk üniversiteyi kazanacak? Ağrı'dan, Kars'tan, Elazığ'dan kaç kişi kazanacak, göreceğiz. Yani bu coğrafyada yaşayan gençlerin önünü kesmekten başka bir mana da taşımıyor maalesef." ifadelerini kullandı. Zaman

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.