Biz, “demiştik” demeyi sevmiyoruz, ama…
Biz, “Derin tehlike” başlığını atarken elbette ki ne kahinlik ne de müneccimlik yapmıştık.
Bize bu başlığı attıranlar, tamamen uzmanlardı ve onların yaptıkları bilimsel tahminlerdi.
Merak edenler buyursun gelsin mesaj havuzunu herkese gösterelim.
Öyle aklı evvel zirzoplar öyle mesajlar yazdılar ki, haşa sanki depremi biz planlamışız gibi algı yaratmaya kalktılar.
Evet; Erzurum ve çevredeki tüm iller beşik gibi sallandı.
Tam da uzmanların ön gördüğü gibi depremin büyüklüğü beşin üstündeydi.
Neyse ki şimdilik bir can kaybı ya da beklendiği gibi bir yıkım yok.
Lakin canımızı sıksa da bu gerçeği haykırmak zorundayız:
Kuzey Doğu Anadolu Fay Hattı artık harekete geçti.
Birkaç yüz yıllık tarihi içerisinde pek çok yıkıcı felakete uğrayan Erzurum ve civarı bir kez daha eski hatıralarıyla yüzleşiyor.
Ölüm mukadder, ihmal aptallık…
1983 depreminden beri hiç bu denli sarsılmamış, bu denli “eyvah” dememiştik.
Bendeniz hala Erzurum’un yapı envanterinin mukavemetli olduğuna inanlardanım, ama bu demek değil ki deprem Erzurum’u yıkamaz.
İster sabahtan akşama kadar komplo teorisi kurup durun, isterse bilimsel gerçeklere sırt çevirin.
Hakikat şu ki: Erzurum’un da olduğu bu coğrafya, deprem fay hattı üzerindedir ve her yüz yılda bir de olsa öyle ya da böyle bize kendisini hatırlatacaktır.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.