Bu yazı birilerini kızdıracak!..
Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, “Erzurum ayaklar altına alınıyorsa Erzurumspor'un hiçbir kıymeti kalmaz” dedi, ortalık karıştı. Küçükler’e cevap Erzurumspor ile yatıp kalkan yine aynı gazeteciden geldi. İşte Orkun ÇizmeliR
Onuru ayaklar altına alan Erzurumspor olmadı... "Benim şehrimin takımı başka şehre götürülüyor ama oradakiler yemek parasını karşılıyor. Erzurumspor Erzurum'un önemli bir değeri fakat Erzurum daha önemli. Erzurum ayaklar altına alınıyorsa Erzurumspor'un hiçbir kıymeti kalmaz." Bu sözler Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler'e ait. Erzurumspor'un ligin ilk yarısında sahipsizlik yüzünden yaşadığı rezaletlere isyan ediyor Başkan Küçükler... Ama maalesef haksız bir isyan. Erzurumspor'un bu rezaletleri yaşamasına neden olanların arasında yeralan Küçükler'in bunu söylemeye , ne kadar hakkı var sizce... Tamam, haksızlık da etmeyelim. Başkanlığı süresince Erzurumspor'a en büyük desteği veren isim oldu Küçükler. Küçükler ile ilgili itirazımız bu sezonla ilgili... Eğer Başkan Küçükler, sezon başında 'altın tepsi' içerisinde kendisine sunulan öneriyi değerlendirmiş olsaydı; bugün ne o onursuz tablo yaşanmış olurdu, ne de Erzurumspor bugün ilk yarı bitiminde küme düşmeyi garantilerdi. Yani Sayın Küçükler, bu onursuz tablonun oluşmasına, dönemin Valisi Sami Bulut'a olan kızgınlığı yüzünden neden oldu. Neydi o öneri... Erzurumspor'a Süper Lig döneminden sonra en büyük başarıyı yaşatan isim Hasan Çelik ve onun kurduğu takım oldu kuşkusuz. Kulübümüzün transfer engeline neden olan alacaklar da Çelik ve oyuncularına aitti. SEZON BAŞI 300 BİN TL İLE SORUN ÇÖZÜLÜYORDU Hasan Çelik ve oyuncuları, hem alacaklarının büyük bir bölümünden vazgeçiyor hem de kalan kısmını sezon boyunca taksitlendirmeyi kabul ediyordu. Böylelikle, Erzurumspor'un 1 milyon 7 bin TL'lik transfer engeli bir anda ortadan kalkıyordu. Sadece 250-300 bin TL'lik bir rakamla, Erzurumspor'un güçlü bir kadroyla lige girmesi sağlanacaktı. Bu öneriyi bizzat Başkan Küçükler'e ileten de benim... Öneriye birkaç konu dışında sıcak bakan Küçükler'in isteği doğrultusunda Çelik Erzurum'a davet edildi. Çelik ile Küçükler, maçların başlamasına 3 ya da 4 gün kala bir araya geldi. Kağıt üzerinde Kulüp Başkanı olan Coşkun Arslan, gazeteci Nurullah Pala ve ben de o görüşmede yeraldık. Ama ciddi bir sorun ortaya çıktı... O gün, Ekspres gazetesinde dönemin valisi Sami Bulut'un özetle, "Ben elimden geleni yapıyorum ama Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler elini taşın altına koymuyor" ifadeleri manşette yeralmış, Başkan Küçükler de deyim yerindeyse çileden çıkmıştı. O manşete o kadar kızmıştı ki, işini gücünü bırakıp, bir ramazan günü Erzurum'a kadar gelen Çelik'e, "Şu habere bakar mısınız, bu şartlarda ben bu işe girmem" diyerek, kızgınlığını ortaya koymuştu. Başta Çelik olmak üzere odada bulunan herkes Küçükler'i yatıştırmak istese de, başarılı olamamıştı. Gelelim Küçükler'in o öneri için kafasını meşgul eden konuya... "Biraz da zorunlu olarak anlaşma sağlanacak oyuncudan ne kadar randıman alabiliriz" diyordu Küçükler ve ekliyordu; "Bu oyuncuları nasıl oynatacaksınız hocam?" Gerçekten de haklı ve yerinde bir endişeydi... Ama Çelik'in yanıtı da netti: Oynatmak benim işim. Oyuncuların hepsine kefilim. O zihniyetteki oyuncuyla ben de çalışmam zaten. Ancak, biz ilk 4-5 hafta hazır olmadığımız için kötü sonuçlar alabiliriz ama sonrasında toparlar ve zirveye ortak oluruz. O süreçte siz bizim yanımızda ne kadar olur sunuz? Bizi ne kadar desteklersiniz? İşte Çelik'in bu sorusuna Küçükler'in verdiği yanıt, görüşmeyi bitirdi. "Ben, geçen yıl 630 bin TL verdim. Hadi bu sene zorlayayım 1 milyon TL vereyim ama sadece benimle de olmaz. Görüyorsunuz Vali Bey'in açıklamasını. Ben bu şartlarda yola çıkmam." Yani Küçükler'in önceki gün basın toplantısında iddia ettiği gibi Hasan Çelik "Ben oynatamam" diye bir söz sarf etmedi. O görüşmede bulunan herkes buna şahitlik edecektir. O gün 250-300 bin TL ile kurulması muhtemel olan kadro, Başkan Küçükler'in dönemin valisi Sami Bulut'a olan kızgınlığına kurban gitti adeta... O görüşmeden çıkan olumsuz sonuç, Başkan Küçükler'in dediği gibi, şehrin onurunu ve gururunu inciten bir tablo oluşturdu. Yanlış anlaşılmasın, bunun tek sorumlusunun Başkan Küçükler olduğunu iddia etmiyorum. Erzurumspor'u sahipsiz bırakanlar listesi yapsak, Başkan Küçükler'i bu sıralamanın en sonuna rahatlıkla ekleyebiliriz... Ama bu, Başkan Küçükler'e "Erzurum ayaklar altına alınıyorsa Erzurumspor'un hiçbir kıymeti kalmaz" deme hakkını vermiyor. ONUR ŞİMDİ Mİ AKLINIZA GELDİ Erzurum'un onurunu, gururunu, bugün düşünmenin bir anlamı yok. Bunu, daha sezon başlamadan düşünmeleri gerekirdi. Hoş, kimsenin bunu da düşündüğü de yok, mesele, onur ve gurur edebiyatıyla, Erzurumspor'un kapatılması için kamuoyu desteği sağlamak. Maksat bu... Erzurumspor'u kapatmayı akıllarından geçirenler, kapısına kilit vurulduğu zaman asıl bu şehrin onuru ve gurunun incineceğini de iyi bilmelidir. Ben buradan Başkan Küçükler'e soruyorum: Erzurumspor, Erzurum'un onuru ve gururunu incitecek pozisyona nasıl geldi acaba? Örneğin, bugün Erzurumspor'un önündeki en büyük engel olan, eski Başkan Bekir Ilıcalı'nın 1.8 milyon TL'lik alacağında sizin hiç mi katkınız olmadı? Ilıcalı yönetiminin ibra edilmeme tehlikesi üzerine kürsüye çıkıp, masaya yumruğunu vurup, hesapların ibrasını sağlayan siz değil miydiniz Sayın Başkan? O gün Ilıcalı'nın hesapları ibra edilmeseydi, sizce Erzurumspor, Erzurum'un onurunu ve gururunu ayaklar altına alabilecek kadar aciz duruma düşer miydi? Peki Tefik Özel'i Erzurum'a getiren kimdi? Onun başkan olmasını sağlayan da siz değil miydiniz? Bugün Erzurumspor'un en büyük alacaksı olan iki başkanda da eliniz olacak, sonra da "Erzurum ayaklar altına alınıyorsa Erzurumspor'un hiçbir kıymeti kalmaz" diyeceksiniz. Sizce de bunu söyleme hakkınız var mı Sayın Başkan? 3. LİG ÇANTADA KEKLİK DEĞİL "Amatörden bir takım kuralım, 3. Lig'e taşıyalım" ifadelerini artık duymayan kalmamıştır herhalde... Erzurumspor'un kapatılmasını sağlayacak önemli bir proje bu... Tabii, herkesin aklına da ilk bakışta yatıyor... Ne güzel değil mi, koca Erzurum borçların üstüne yatıp, başka bir takımla, borçsuz bir şekilde liglerde mücadele edecek. Mesela, geçtiğimiz sezon ölümle burun buruna gelen ve futbol hayatı biten Gökhan Çavuş'un alacaklarının da üstüne yatacak koca Erzurum... "Kul hakkı mı, o da ne be kardeşim... Bana ne Gökhan Çavuş'tan... Akıllı olsaydı da, kendini ölümle burun buruna getiren o pozisyona girmeseydi canım" mı diyeceğiz şimdi. Baksana, Erzurum'u yönetenler bu zihniyette... Yani kul hakkını düşünmeyen idareciler tarafından yönetiliyoruz, ne güzel... Yani bu davranış Erzurum’un, Erzurumlu’nun onurunu ayaklar altına almıyor ama kulübün maçlara zor şartlar altında çıkması onur kırabiliyor, pes doğrusu... Bu işin bir boyutu... Diğer bir boyutu da, 3. Lig'e çıkmanın, söylemde olduğu gibi basit olduğu düşüncesinin lanse edilmesi... Bugün Türk futbolunu istediği gibi yöneten Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın bile Düzcespor'u 3. Lig'e çıkarabilmek için 4 yıl mücadele ettiğini bilmiyorlar tabii... 3. Lig'e çıkmak, öyle parayla, pulla olacak gibi bir iş değil. Belki de Süper Lig'e çıkmaktan bile zor... Peki, ne kadara harcayacaksınız amatör takıma... Diyelim ki, 2 milyon TL... Hoş daha fazlası gerekiyor yaa, neyse biz mütevazi olalım... Kurulan takımın şampiyon olamaması durumunda, bu şehre acaba nasıl hesap vereceksiniz? Mesela, "2 Milyon TL'yi neden Erzurumspor'a harcamadınız da, kulübün kapanmasına neden oldunuz?" sorusuna ne cevap vereceksiniz doğrusu merak ediyorum. Hadi bunu geçtik... İlk yıl amatörden takım çıkaramadığınız takdirde, ikinci yıl ya da sonraki yıllar için pes etmeyeceğinizi, "Denedik, olmuyor. Bizden bu kadar" demeyeceğinizi nasıl garanti edecek siniz? Kısacası çözüm kapatmak değil, yaşatmaktır... Erzurumspor'un ipini çekmeden önce bunları da iyi düşünün...
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.