Bu yazı birilerini kızdıracak
Erzurum Polisi, canını dişine takmış, gecesini gündüzüne katmış kimin umurunda. İşte Erzurum’da iki polisin başına gelenleri Sinan Özçaylak yazdı…
İnadına açıklama… İl Emniyet Müdürü İbrahim Çelik, geçtiğimiz aylarda gündeme gelen bir haberle ilgili olarak gazetecilerin sorduğu sorulara “inadına açıklamadım.” yanıtını vermişti. Onun için birazdan yazacaklarıma da bir açıklama beklemiyorum. Anlatacağım olay 14 Şubatta yaşanıyor. Emniyet mensupları Çaykara caddesindeki 12 AH 376 plakalı araçtan şüpheleniyor. Park halindeki aracın plakasını sorguluyor. Sorgulama sonrası plaka ile aracın örtüşmediği ortaya çıkıyor. Bir müddet sonra aracın başına birisi gelince gidip durumu izah edip karakola gitmeleri gerektiğini söylüyorlar. Duruma müthiş sinirlenen araç sahibi “ben Bingöl’ün Yedisu Kaymakamı Mustafa Pala’yım sizinle hiçbir yere gelmiyorum.”diyerek zorluk çıkarıyor. Polis memurlarının ısrarı üzerine Mustafa Pala “ Buyurun gidelim karakola ama hepinizle hesaplaşacağız diyerek küfürler tehditler savuruyor.” Polis memurları tehditlere aldırmayıp görevlerini yapmanın bilinciyle alıp kaymakam beyi emniyete götürüyorlar. İfadesi alınan kaymakam bey serbest bırakılırken, görevini yapan iki polis memuru sürülüyor. Sıradan vatandaşlar bilmese de biz gazeteciler biliyoruz ki güvenlik gerekçesiyle bu tarz plaka değişiklikleri yapılabiliyor. Ancak hepsi resmi bir biçimde yapılıyor. Anlayacağınız polis sorgusunda durum ortaya çıkıyor. Öyle görünüyor ki Kaymakam bey resmi kaydı olmadan kafasına göre plakaları değiştiriyor. Beyefendi Kaymakam olduğu için hiç kimsenin hiçbir şekilde kendisine herhangi bir şey sormaması gerektiğine inanıyor. Yaşanan bu olayda Kaymakam beyin bu düşüncesinde ne kadar haklı olduğunu gözler önüne seriyor. Nedir bu polis memurlarının suçu? Görevlerini yapmak. İki polis memuru sadece görevini yaptı diye sürülüyor. Şimdi empati yapalım ben polis memuru olsam ve başıma böylesi bir olay gelse, bir daha şüpheli gördüğüm hiçbir aracın plakasını sorgulamam. Umursamam emniyet müdürünün direkt talimatı olmadan kılımı kıpırdatmam. İçişleri Bakanlığı’nın bu olaydan haberi var mı çok merak ediyorum? Bir kaymakam iki polis memurunu nasıl sürdürebilir? Hem de hiçbir suçları yokken. Bunun adı kölelik sistemi. Bu kaymakam polis memurlarını kölesi olarak mı görüyor? Kendisini bütün kanunların üzerinde gören bu kaymakamın talimatıyla polis memurlarını süren yöneticilere ne demeli. Yazıya başlarken belirttiğim gibi Emniyet Müdürü İbrahim Çelik’ten bir açıklama yapmasını beklemiyorum. Kendisine “inadına açıklamadım” deme zevkini yaşatmamak için….
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.