Erzurum Güncel- İşte o yazı.... Milli Eğitim yaz- boz tahtasına döndü. Sekiz yılda 13. tayin... Muhtemelen dünyada bir örneği daha yoktur. Fevzi Budak, ha bire kendi rekorunu egale edip duruyor. Ankara, Ankara olalı hiçbir meselede böylesine kararlı, azimli ve inatçı olmadı. Bölücülere ve kanlı katillere bile tolerans gösteren Ankara, söz konusu Fevzi Budak olunca, en katı ve en acımasız yanını gösteriyor. Bilmeyen de zanneder ki Ankara ile Budak arasında öyle bir mesele var ki, ne benzer kuyruk acısına, ne benzer evlat acısına... İki dağ bir araya gelse dahi bu kin ve kavga nihayet bulmaz... Ankara, gözünü karartmış bir kere! O kararan göze ne Budak engel olabiliyor, ne de hukuk... Günümüzün kan davaları bile bu kadar yıl sürmüyor. Ankara, hukuk önünde yenemediği memurunu, kanun gücüyle ve iktidar erkiyle alt etmenin peşinde... Ankara, Ankara olalı böylesine kindar olmamıştı hiç! Düşünün ki... O gün ilkokulda olan şimdi lisede okuyor, o gün lisede olan da üniversiteyi bitirdi; ama bu kavga son bulmadı. Ankara, kendisine karşı "zafer kazandı" diye mütalaa ettiği memuruna dünyayı zindan etmek için var gücüyle çarpışıyor! Haydi öncekiler bir yana ama şu gariban Kars'ın suçu günahı neydi ki, sistemin aforoz ettiği "müdür" oraya reva görüldü! Sürgün değilse, nedir bu tayin o zaman? Erzurum'da zaten ipin ucu kaçmış, eğitimin cılkı çoktan çıkmış bir kere... Lâkin Kars'ın suçu ne? Zahir Doğu'nun değişmez yazgısı bu... Türkiye bir hukuk devleti ise, (ki, ben inatla böyle olduğuna dair inancımı muhafaza etme çabasındayım) Fevzi Budak'ın mahkemeden döneceği ayan beyan ortada... Çünkü yapılan atama yasaya aykırı: Ya bir üst göreve vereceksiniz, ya da muadil bir görev... Erzurum, kâğıt üzerinde de olsa "büyük şehir" dolayısıyla, Erzurum Milli Eğitim Müdürü'nü veya başka bir kamu görevlisini isteğinin hilafına bir göreve atayacaksanız, denklik meselesine ve yasaya riayet etmek zorundasınız. Aksi halde yargı sizin tasarrufunuza "dur" diyecektir. Bunu bile bile Fevzi Budak'ı Kars'a tayin etmek, en hafif şekliyle devleti yıpratmaktır. Daha önce 11 defa aynı şey oldu ve yargı siyasi iradeye "dur" dedi. Fakat siyasi irade öyle bir inat ve intikam ateşi içindeki hiçbir şeyi görecek durumda değil. "Malum zat" gitsin de nasıl olursa olsun... Hiçbir hukuk devleti bu hissi tasarrufa meşruiyet kazandırmaz. Velev ki sonunda kim zarar görürse görsün... Erzurum'un eğitimdeki hali ortada işte... Fazla lafa lüzum yok, tabiri caizse yerde sürünüyoruz. Buna rağmen Ankara, kan davası haline dönüştürdüğü Fevzi Budak fobisini bir türlü yenemiyor. Arada ziyan olan ise gerçek anlamda bu şehrin eğitimi ve yavrularımız... Ankara öfkeleniyor, Erzurum bedel ödüyor. Fevzi Budak direniyor, Erzurum sallanıyor. Her iki halde de arada ziyan olan bu şehrin çocukları. Aynı şeyi yine soruyorlar: "Madem öyle Fevzi Budak niye direniyor, varıp gitsin artık" Olabilir, en azından üzerinde tartışılabilir bir görüş. Lâkin karşı soru şudur: "Ankara niye inat ediyor, Ankara ne akla bu işi kan davası haline getirdi?" Fevzi Budak suçluysa, kim iddia edebilir ki bu meselede Ankara masumdur diye? Şirazesinden çıkmış bir durumla karşı karşıyayız. Bir tarafta kuyruk, öbür tarafta evlat acısı... Ankara egosunu tatmin ediyor, Budak yargı sayesinde mağdur olmuyor... Arada ezilen, yok olan ve irtifa kaybeden Erzurum.