Erzurum Güncel- Bunun altında yatan sebepler de üniversite okuyan kadınların kısırlaşması ve araştırmalarında objektif olmayacakları gibi gerçekçiliği olmayan hurafelere dayandırılıyordu. Yaşadıkları dönemlerde ortaya atılan söylentilerle yılmadan savaşan cesur kadınlar, bilim dünyasında çığır açan buluşlara imza attı ve milyonlarca kişinin hayatını etkilemeyi başaran buluşların temelini oluşturacak keşiflere imza attı.

Gazeteci Rachel Swaby'nin, 'Dikbaşlılar: Bilimi ve Dünyayı Değiştiren 52 Kadın' ismiyle çıkardığı kitabında zorluklara karşı gelen bu kadınların hikayeleri yer alıyor. İşte nice yeni bilim insanına ilham veren bu kadınlardan 10'unun hikayesi...

Maria Sibylla Merian: Doğa araştırmacısı. 17. yy Almanya'da doğdu. Entomoloji yani böcek bilminin kurucu isimlerinden olan Merian, bilimsel araştırma yöntemlerinden ölzellikle gözlemleme yönteminde adeta çığır açtı. Çalışmaları günümüzde hala referans alınmaya devam ediliyor. Portresi uzun yıllar alman paralarının üzerinde yer aldı.

Mary Putnam Jacobi: Modern tıbbın öncü isimlerinden. 19. yy'da dünyanın en prestijli eğitim veren Fransa’daki tıp fakültesine kabul edilen ilk kadındır. Okullarını birincilikle bitirmekle kalmayan Jacobi, tıp alanında sayısız buluşun sahibi oldu. Tıp fakültesi kuran ilk kadın olarak tarihe geçti. Kadınların tıp okullarına kabul edilmesi için hayatı boyunca kampanyalar yürüttü. Kadınların siyasi haklarını kazanmaları için de mücadele etti.

Rita Levi Montalcini : Nobel ödüllü İtalyan biyolog. Gelişimsel nörobiyolojinin kraliçesi olarak biliniyor. Sinir hücreleri üzerine yaptığı çalışmalarla hasarlı omurilik tedavisi gerçekleştirdi. Çalışmalarıyla pek çok felçli hastayı tekrar hayata döndürdü. Onun tedavi yöntemleri tıp dünyasında milat oldu.

Nettie Stevens: ABD'li genetikçi. 19. yy'da yaşadı ve kadınlarla ilgili engeller yüzünden bilimsel araştırmalarına ancak 35 yaşından sonra başlayabildi. Buna rağmen araştırmaları devrim niteliğinde oldu. Cinsiyet kromozomlarının nasıl geliştiğini anlayabilen ilk bilim insanıydı. X ve Y kromozomlarını bilim dünyasına kazandırdı. Pek çok bilim kadını elde ettiği başarıları Nattie Stevens'a atfetti.

Anna Wessels Williams: ABD'li biyolog. Milyonlarca çocuğun ölümüne neden olan bulaşıcı difteriye karşı ilk ilacı geliştiren Williams, kuduz hastalığının nasıl teşhis edileceğini keşfetti. Bilme kazandırdığı önemli keşiflere rağmen ne yazık ki ismi bilim dünyası dışında duyulmadı.

Annie Jump Cannon: ABD'li gök bilimci. Araştırmalarıyla günümüzde kullanılan yıldız sınıflandırmasının temelini oluşturdu. 1941 yılında hayata veda ettiğinde yaklaşık 400 bin yıldızı saptamış ve sınıflandırmıştı. Harvard Gözlemevi'nin ilk başkanı oldu. Uzay araştırmalarında çığır açan bir çok buluş ona ithaf edildi.

Irene Joliot Curie: Madam Curie ismiyle de tanınıyor. Eşi ile birlikte yapay radyoaktivite ışınlamasını bulan Madam Curie, 1935'te Nobel Bilim Ödülü'nü kazandı. Araşırmaları kimya alanında yeni bir çağ başlattı. Fransa'da kadınların oy verme hakkı yokken o ilk kadın kabine üyelerinden biri oldu.

Virginia Apgar: Tıbbın anestezi alanını kurumsallaştıran Apgar, yenidoğan ölümlerini engelleyen uygulamalar başlattı. Kendi adını taşıyan muayene ve müdahale metoduyla yenidoğanlarda ölümleri azalttı. Kalıtsal doğum hasarları ve akraba evlilikleri konusunda yanlış bilinenlerde farkındalık yarattı.

Hedy Lamarr: O aslında bir film yıldızıydı. Ama günümüzde kullanılan sayısız aracın da mucidi, fikir annesi ve patent sahibi. GPS'nin yani küresel yer belirleme sisteminin habercisi olan frekans atlamalı yayılma spekturumunu geliştirdi. Bu teknolojinin çalışma prensiplerinden yola çıkarak wifi ve bluetooth gibi kablosuz ağ sistemleri bulundu. Lamarr'ın sayısız teknolojik keşfin altında imzası var.

Marie Tharp: ABD'li jeolog ve okyanus bilimci. Kıtaların bir zamanlar birleşik olduğu fikri ciddiye alınmazken o bu teoriyi okyanus tabanını haritalandırarak kanıtladı. Tarp, 20. yy'ın önemli bilim insanlarından biri olarak kabul ediliyor. Araştırmaları jeoloji okullarında öğretilmeye devam ediliyor.