Erzurum Güncel - Başbakan Erdoğan ile CHP lideri Kılıçdaroğlu arasındaki terör konusunun çözümüyle ilgili kritik zirve saat 15.30'da başladı. İki liderinde kravatlarında kırmızı rengi tercih etmesi dikkat çekti. 2010'daki buluşmada Erdoğan yeşil, Kılıçdaroğlu ise kırmızı-lacivert-sarı çizgili renk kravatı tercih etmişti. Terör sorunu ile ilgili CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 10 maddelik bir yol haritası hazırladıklarını açıklamış ve sürpriz bir şekilde Başbakan Erdoğan’dan randevu talep etmişti. Başbakan Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun bu randevu talebine partisinin Şanlıurfa İl Kongresi’nde “Gelsinler görüşelim” şeklinde cevap vermişti. Olumlu hava siyaset dünyasında terörün çözümü konusunda önemli bir beklentiye yol açtı. KILIÇDAROĞLU AK PARTİ GENEL MERKEZİ'NE TAM SAATİNDE GELDİ Saatler 15.30'u gösterdiğinde CHP lideri Ak Parti Genel Merkezi'ne geldi. Kılıçdaroğlu'nu Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik karşıladı. Kritik görüşme Ak Parti Genel Merkezi'nde 8. katta Başbakan Erdoğan'ın odasında yapılıyor. İKİNCİ ZİYARET CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Ak Parti'ye ikinci ziyaretini gerçekleştirmiş olacak. İlk ziyaretini Aralık ayında Erdoğan'a 'geçmiş olsun' ziyaretiyle yapan CHP lideri, 15 Temmuz 2010'da Başbakan'la yine terör gündemli olarak Meclis'te bir araya gelmişti. Parti genel merkezine hiçbir basın mensubu alınmıyor. Çok sayıda basın mensubu Genel Merkez önünde konuşlanmış durumda. Kılıçdaroğlu'na görüşmede genel başkan yardımcıları Faruk Loğoğlu, Sezgin Tanrıkulu ve Grup Başkan Vekili Akif Hamzaçebi eşlik ediyor. Başbakan Erdoğan'ın heyetinde ise Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, Grup Başkanvekili Mahir Ünal ve Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay yer alıyor. Görüşmenin ardından Kılıçdaroğlu, saat 17.00'de partisinin MYK'sını toplayacak. Bu toplantının ardından da kamuoyuna bir açıklama yapacak. GÖRÜŞME ÖNCESİ YAPILAN SON AÇIKLAMALAR Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) 19. Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Başbakan, öğleden sonra CHP lideri Kılıçdaroğlu ile görüşeceğini belirterek ‘Siyasette küslük olmaz. Köprüler atılmaz’ dedi. BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, terör örgütünün ülkede siyaseti şekillendirmesine müsaade etmeyeceklerini söyledi. Erdoğan, "Biz meselenin çözümü için hiçbir zaman kapılarımızı kapatamadık. Kapılarımız ardına kadar açık. Kim gelirse, kim katkı vermek isterse ve kim bize bir çözüm önerisi getirirse dikkatle dinleriz" dedi. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) Ankara’da yapılan Olağan Genel Kurulu’na Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanısıra, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı da katıldı. Türkiye’nin şu anda stand- by anlaşmasını bir kenara koyduğunu belirten Başbakan Erdoğan, "23.5 milyar dolar IMF’ye olan borç ile biz Türkiye’yi devraldık. Ama şu anda 1.7 milyar dolar IMF’ye borcumu var. İşi buraya getirdik. Merkez Bankası’nın kasasında 27 milyar dolar var. 92 milyar dolar Merkez Bankası’nın döviz rezervi var. Yunanistan’ın Merkez Bankası’nda acaba ne var? IMF’ye olan durumu ne? AB’ye karşı olan durumu ne ? Nasıl olur da şu anda Türkiye’yi Yunanistan ile savunuruz. Olacak iş mi bu? Kargalar bile güler buna. Bence bunlara gerek yok" diye konuştu. "İKTİDAR VE MUHALEFET OMUZ OMUZA VERMELİ" Sıçramanın devam etmesi için iktidar ve muhalefetin omuz omuzu vermesi gerektiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, "Kıskanmaya gerek yok. 10 yıl önce milli gelir 230 milyar dolar idi. Ama şimdi 772 milyar dolar milli gelirimiz var. Yunanistan’ın nüfusu azalıyor. Bizim ise her yıl nüfusumuz 1 milyon artıyor. Ben daha fazla artmasını da istiyorum. 66 milyon nüfusumuz vardı şimdi ise 75 milyon oldu. Çünkü ekonominin temelinde özellikle genç dinamik nüfusun yattığına inanan bir insanım. Batı çöküyor. Çöküşünün altında yatan en önemli sebeplerden bir tanesi yaşlı nüfustur" dedi. "KAMU İLE ÖZEL SEKTÖR GÖRÜLMEYEN BİR UYUM İÇİNDE" Başbakan Erdoğan, Hükümetin istikrarın ve güven zemininin sarsılması için azami hassasiyet gösterdiğini belirterek "Türkiye sadece belli kesimlerin refahtan pay aldığı bir ülke olmaktan çıkıyor ve refah tabana yavaş yavaş ilerliyor. 2023 yılı hedefleri noktasında TİM ile gerçekten çok güzel bir uyum sergiliyoruz. Kamu ile özel sektör tarihinin hiçbir döneminde görülmeyen bir uyum ve sinerji ile ortak hareket ediyor. Ortak bir hedefe yani 2023 Cumhuriyetimizin 100. yıl kuruluş yıl dönümünde 500 milyar dolar ihracat hedefine doğru ilerliyoruz" diye konuştu. "TERÖR SİYASET MALZEMESİ OLARAK KULLANILIYOR" ’Bu ülkede terör, acı, kan ve gözyaşı maalesef bir siyaset malzemesi olarak kullanılmıştır’ diyen Başbakan Erdoğan şunları söyledi: "Bugün de hala kullanılıyor. Nasıl ki ekonomi üzerinden hükümet zarar görsün diyerek Türkiye’nin zarar görmesine göz yumanlar olduysa hükümet zarar görsün diye ve ’gençlere ne olursa olsun’ diyerek teröre göz yumanlar oldu ve oluyor. Son 30 yıldır hükümet görevinde bulunan her partiye muhalefet terör üzerinden yüklenmiştir. Terör bir dönem bu sorumsuz anlayış neticesinde Türkiye’de siyaseti şekillendirir noktaya dahi ulaştı. Seçim dönemlerini alın, yanına terör eylemlerini koyun ne dediğimi anlayacaksınız" dedi. "TERÖRÜN SİYASETİ ŞEKİLLENDİRMESİNE MÜSADE ETMEYECEĞİZ" Terörün milli bir mesele olduğunu ve çözümünün de ancak birlikte olabileceğinin altını çizen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: "Karşımızda aynı zamanda ulusal ve uluslararası karanlık çevrelerin taşeronluğunu yapan ve uyuşturucudan silah kaçakçılığına kadar her türlü kirli işe bulaşmış bir terör örgütü var. Karşımızda bunlarla birlikte aldığı ihaleler karşılığında siyaseti dahi dizayn etmeye çalışan bir örgüt var. Ben bunları ilk defa söylemiyorum. Bu meselenin milli bir mesele olduğunu ve çözümünün de ancak birlikte olabileceğini defalarca söyledik. TBMM’ye bu konuyu taşıdık. Orada çözüm üretmek istedik. Ama açıkçası biz bu meselede yalnız bırakıldık. Biz ’Analar ağlamasın’ dedikçe birileri maalesef ’Tabi ki analar ağlayacak’ dedi. Biz tüm zorluklara rağmen ve yalnız bırakılmış olmamıza rağmen terörle daima kararlı bir şekilde mücadele ettik ve ediyoruz. Milletimiz bize inandı. Bize emanetini verdi ve ’bu işi çözün’ dedi. Biz de çözüm için sonuna kadar gayret göstereceğiz. Terör örgütünün bu ülkede siyaseti şekillendirmesine ve milli iradeye kast etmesine asla müsaade etmeyeceğiz." "KİM BİZE BİR ÇÖZÜM ÖNERİSİ GETİRİRSE DİKKATLE DİNLERİZ" Sadece terörle mücadele etmediklerini, aynı zamanda istismar siyaseti ile mücadele ettiklerini belirten Başkan Erdoğan şunları söyledi: "Biz sadece Kürt kardeşlerimizin meselesini çözme mücadelesi vermiyoruz. Aynı zamanda istismar siyaseti ile mücadele ediyoruz. Aynı zamanda ulusal ve uluslararası şebekelerle mücadele ediyoruz. Ön yargılarla ve ön kabullerle mücadele ediyoruz. 2009 yılındaki Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’ni başlatırken çelik gibi sinirlerimiz olacak demiştik. Bugün çelik gibi sinirle yılmadan kararlılıkla meselelerin üzerine gidiyoruz. Biz bu meselenin çözümü için hiçbir zaman kapılarımızı kapatamadık. Kapılarımız bugün de ardına kadar açık. Kim gelirse ve kim katkı vermek isterse, kim bize bir çözüm önerisi getirirse dikkatle dinleriz. Hassasiyetle üzerinde dururuz. Oradan istifade edip alacağımız ne var alır ve onu uygulamaya koyarız. Bizim hiçbir ön yargımız yoktur. Biz bu milli meselede iktidar gibi ve muhalefet gibi değil annelerin gözyaşlarını dindirmeye çalışan, kalp taşıyan ve vicdan taşıyan insanlar gibi olmayı her zaman istedik. Demokratik siyasete inanan her parti diyaloğa, müzakereye ve uzlaşı arayışına açık olmak durumundadır." KILIÇDAROĞLU: “TERÖR BELASINI ÇÖPE ATARIZ” Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Olağan Genel Kurulu'nda Başbakan Erdoğan'ın konuşmasının ardından kürsüye çıkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, çözüm yolunu ürettikleri zaman terör belasını ülkenin yakasından alarak çöp sepetine atacaklarını söyledi. Türkiye'de 30-35 yıldır devam eden bir terör sorununun olduğunu hatırlatan Kılıçadaroğlu, "Başbakan Erdoğan terör konusunda çok duyarlı olduklarını söyledi. İnanmıyorum arkadaşlar. Kimse kusura bakmasın. 'Neden inanmıyorsun?' diye sorabilirsiniz. Terör konusunda duyarlı olan bir siyasi iktidar hükümet programına terörle ilgili bir cümle yazar. Hükümet programı okunuyor ve oylanıyor ama terörle ilgili bir cümle yok. Allah rızası için. Terör konusunda duyarlı olan tek parti var. O da CHP'dir. Bunu kıvançla ve övünçle her yerde söylüyorum. Bu konuda duyarlıyız. Siyaset malzemesi yapmamaya da özen gösteriyoruz. Siyaset malzemesi olacak bir konu değildir. İnsan hayatı siyaset malzemesi olmaz" dedi. Getirdikleri çözüm önerisinde bir dayatma olmadığını belirten Kılıçdaroğlu şunları söyledi : "İki komisyon kurulsun. Terörü nasıl sonlandırırız diye. Bir uzlaşma komisyonu kuralım. Her partiden terörün sonlandırılması ile ilgili sağlıklı düşünce yapısına sahip milletvekilleri var. Niye bir araya gelmiyoruz? Bu sorun ülkenin ortak sorunu ise ve 30-35 yıldır çözülemiyorsa bunun sorumlusu siyaset kurumudur. Biz bir harita öneriyoruz. Bir yol haritası öneriyoruz. Biz bir açılım modeli önermiyoruz. Parlamento dışında da bir komisyon kuralım. Orada ise kanaat önderleri olsun.Toplumun her kesimi ile görüşebilirler. İki komisyon da eş güdümlü ve eş zamanlı çalışsın. Hepimiz konuşuyoruz neden yan yana gelip konuşmuyoruz? Düşüncelerimizi neden tartışmıyoruz? Bu demokratik olgunluğa neden ulaşamıyoruz? Bizim önerdiğimiz model bu. İçini doldurmadık. Doldurabiliriz ama o bizim görüşümüz. Herkesin bir görüşü var ama bir araya gelip görüşelim. Çözüm yolunu ürettiğimiz zaman terör belasını bu ülkenin yakasından alır çöp sepetine atarız. Türkiye bu demokratik olgunluğa ulaşabilmeli. Siyaset malzemesi olmamalı."