Cemal Gürsel Stadyumu'nun Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'nün verdiği 'maç oynanamaz' raporu doğrultusunda kapılarının kapanmış olmasına tepkiler, Vali Sami Bulut'un Erzurumspor'un hesaplarının incelenmesi talimatı verdiğini açıklamasıyla bir anda ikinci plana düştü. Ancak biz bu konunun gündemde kalmasını sağlamakta kararlıyız. Günlerdir Erzurumspor'da yaşanan mali sorunları gündeme getirip, Vali Sami Bulut'a izlediği yolda açık destek verdik, vermeye de devam edeceğiz. Bugün de bazı konulara temas etmek niyetindeyiz. Ama öncelikli olarak yeniden Cemal Gürsel Stadyumu'nu tartışalım istedim… Vali Bulut'un Erzurumspor ile ilgili spor muhabirleriyle yaptığı değerlendirme toplantısına, Gençlik ve Spor İl Müdürü Fatih Çintimar da katılmış, sorumlunun kendisi olmadığını ifade etmişti… Bu açıklama itiraz etmeye başlamıştık ki, Vali Bulut, tartışma ortamı oluşmaması adına, konuyu değiştirmeyi uygun bulmuştu… Ancak, bu konu tartışılmadan kapatılacak kadar basit ve önemsiz değil… Cemal Gürsel Stadyumu, futbol müsabakalarına Mayıs ayında kapısını kapattığı herkesin malumu… Yaklaşık 3.5 ay boyunca stadyumda maç yapılamadı… 29 Ağustos'ta da ligin ilk maçının oynanacağı Haziran ayının ortalarında açıklandı… Sayın Çintimar, tartışılmayacak bir şekilde, 3.5 ayı kılını bile kıpırdatmadan geçirip, maçların başlamasına kısa bir süre kala, Futbol Federasyonu'na 'maç yapılamaz' yazısını göndermiş. Bir kere, Sayın Çintimar'ın Erzurumspor konusundaki tavrı, çok açık ve net… Bulunduğu her platformda kulübün kapatılması yönünde görüş belirten, valileri de bu fikri doğrultusunda yönlendirmekten çekinmeyen bir bürokrat. Stadyumun kapatılması da zaten bu düşüncenin bir ürünü… Siz, 3.5 ay boyunca, kılınızı bile kıpırdatmadan bekleyeceksiniz, sonra da Erzurumspor, Erzincan'da oynamaya mahkum edilip, tepkiler oluşunca da, "3 Temmuz tadilattan geçirilip, maçlar burada oynanacak" diyerek, kamuoyunun karşısına geçeceksiniz… 3 Temmuz projesi, kim ne derse desin, kamuoyu tepkisiyle, apar topar uygulanmaya çalışılan bir projedir. Bunun aksini kimse iddia edemez, etse de kimseye kabul ettiremez. O halde, insana sorarlar: 1 ayda bitirebileceğin bu proje için neden 3.5 ay bekleyip, maçların başlamasını beklediniz? Buna verebilecek cevap yoktur, olsa da inandırıcılıktan uzak olur… Sayın Cintimar, "her şeyi ben bilirim" edasıyla, Erzurum'da spora, özellikle de futbola büyük bir darbe vuruyor. Sporun içerisinde olan hemen herkes çok iyi bilir ki, zemin haricinde, yapılacak hiçbir tadilatta, stadyumlar kapatılmaz. Bunun örnekleri de çoktur. Örneğin, Trabzon Avni Aker, Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu, Manisa Şehir Stadyumu… Buralarda, kale arkaları tribünleri yıkılmasına rağmen, inşaat sahasına çekilen çelik örgülerle, maçlar oynanabilmiştir. Zaten, 2011 kapsamında Cemal Gürsel Stadyumu'nda yapılacak en büyük çalışma, kale arkalarının yıkılmasıdır. Zeminin düzeltilmesi, ancak yaz sezonunda yapılabilecek bir çalışmadır. Kısacası, sporun içinde olan herkesin ortak kanaati, Cemal Gürsel Stadyumu'nda maç oynanmasına engel bir tadilatın söz konusu olmadığıdır... Vali Sami Bulut'tan bu hususları dikkate alarak, Cemal Gürsel Stadyumu'nda yeniden maçların oynanabilmesini sağlayacak adımı atmasını bekliyoruz… Gelelim Atatürk Üniversitesi'ne ait stadyuma… Sayın Çintimar, buranın da Futbol Federasyonu tarafından yeterli görülmediğini iddia etti. Gerekçe ise soyunma odaları ve hakem odalarının yetersizliğini gösterdi… Bu açıklamada, Sayın Çintimar'ın 3.5 ayı boş geçirdiğini ortaya koymaya yetiyor… Bir iki küçük tadilatta hazır hale gelebilecek Atatürk Üniversitesi Stadyumu, Sayın Çintimar'ın işini önemsememesi yüzünden yapılamamıştır. Bunu ben değil, Sayın Çintimar açık bir şekilde itiraf ediyor… Kaldı ki, Türkiye'nin birçok stadyumunu gören bir kişi olarak, Atatürk Üniversitesi Stadyumu'nun çoğu stadyumdan iyi konumda olduğunu da rahatlıkla söyleyebilirim. En azından, Erzincan'ın, Trabzon Karadenizspor'un, Of'un, Çankırı Belediye'nin hatta ve hatta Kars'ın stadyumundan bile çok çok önde olduğunu herkes biliyor. Saydığım yerlerde maçların oynanmasında bir sakınca yokken, Erzurum'da oynatılmaması, Sayın Çintimar'ın işini iyi yapmadığının bir göstergesi. Elbette, Atatürk Üniversitesi Stadyumu Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'ne ait değildir. Sayın Çintimar'ı bundan dolayı eleştirmiyorum. Ancak şunu çok iyi biliyorum ki, Atatürk Üniversitesi Stadyumu'ndaki eksiklikleri, Sayın Çintimar, Rektör Prof. Dr. Hikmet Koçak'a iletmiş olsaydı, bugün Erzurumspor maçlarını Erzincan'da oynamak zorunda kalmazdı. AMATÖR MAÇLARA BİR GARİP ENGEL Erzurum'da yaşanan bir başka spor sorununa değinmek istiyorum… Hafta sonunda 3 Temmuz Stadyumu'nda yapılması gereken A Gençler ve U 16 maçları, son derece garip bir şekilde oynanamadı… Garip diyorum, çünkü bu hadise sadece ve sadece Erzurum'da olabilecek cinsten… Mayıs ayında toplanan Spor İl Güvenlik Kurulu'nda, amatör maçlardaki güvenliğin, amatör kulüpler tarafından özel güvenlik maharetiyle sağlanması yönünde karar alınıyor ve bunun altına da dönemin Futbol İl Temsilcisi olan Fahrettin Selçuk imzasını atıyor. Görevi, amatör kulüplerin haklarını korumak olan Selçuk, amatör camianın yaşadığı ekonomik sorunları bile bile, kulüplere ciddi bir ekonomik yük getirecek bu kararı onaylayarak, amatörleri resmen ateşin içine atıyor. Sonuç olarak, özel güvenlik maharetiyle maçların oynanacağı kabul edildiğinden, emniyet müdürlüğü, hafta sonunda oynanması gereken maçlar için polis görevlendirmemiş. Haliyle, müsabakaların hakemleri de, güvenlik sağlanmadığı için, maçların oynanmasına izin vermemiş. Gerçekten inanılır gibi değil… Erzurum'a neler oluyor, spor neden bitirilmek isteniyor, anlamakta inanın güçlük çekiyorum. Erzurumspor maçlarını Erzurum'da oynayamıyor, amatör maçlar iptal ediliyor… Erzurum'da açık bir şekilde futbolun altına birilerini dinamit koymaya çalışıyor… Yaşananları, iyi niyet çerçevesinde değerlendirmek istesem de, inanın buna kendimi bile ikna edemiyorum… Hadi, "Erzurumspor dipsiz kuyu" diyor, destek vermiyorsunuz? Peki, amatörlerden istediğiniz nedir? Hafta sonunda maçları iptal edilen çocukların, tinerci, uyuşturucu müptelası olması mı sizleri memnun edecek? Bu işe artık Vali Bulut'un dur demesi gerekmiyor mu? HINISLIOĞLU KONUŞTU: TUFANÇLI PARAYI KULÜBE VERDİ Son olarak, Cumartesi günkü yazımla alakalı olarak, ETB Başkanı Hakkı Hınıslıoğlu'nun açıklamalarına yer vermek istiyorum. Yazımızda, "Bir bilen olabilir" diyerek işaret ettiğimiz Sayın Hınıslıoğlu, Kulüp Müdürü Haluk Recai Tufançlı'nın 114 bin TL'lik temliğinden haberdar olduğunu, diğer temliklerden de bilgisi bulunmadığını açıkladı. Göreve geldiklerinde, kulüp çalışanlarının, primlerden de yararlandırıldığı için ciddi bir alacağının bulunduğunu, bunun üzerine de Tufançlı adına 114 bin TL'lik bir temlik yaptırdıklarını söyledi Hınıslıoğlu. Paranın Tufançlı'nın hesabına yatmasının hemen ardından, kulüp müdürünün paranın tamamını kendilerine getirdiğini ve Erzurumspor'un hesaplarına aktardığını anlatan Hınıslıoğlu, "Kendisine de yanlış hatırlamıyorsam, 2 ya da 4 bin TL ödeme yaptık. Gerisini de Erzurumspor'un ödemelerine kullandık. Çalışanlar, o gün ciddi bir fedakarlık yapmıştı ve onlara da teşekkür ettik. Bunun haricinde bir temlik daha vardı ama onu sonradan iptal ettik. Bizim zamanımızda sadece 114 bin TL'lik temlik vardı, sonrasından bilgim yok" diyerek, kafalardaki bir soru işaretini daha ortadan kaldırmış oldu. Görünen o ki, kulüp müdürü Haluk Recai Tufançlı, Vali Bey'e bilgiyi aktaran Gençlik ve Spor İl Müdürü Fatih Çintimar'ın dediği gibi 500 bin TL para almamış. Aldığı para toplam 98 bin TL. Malzemeci İbrahim Sırtıkara da, 96 bin TL'yi kulübe bağışladığını, belgelerle ispat ettiğine göre, ortada araştırılacak üç konu kalıyor. Birincisi, geçtiğimiz ay alınan 301 bin TL'nin, 207 bin TL'sinin kime ödendiği… İkincisi de, 214 bin TL'lik temliği olan malzemeci İbrahim Sırtıkara'nın 164 bin TL'lik temliğini, kimin, nasıl bir üç kağıtçılık yaparak, iddaaya koydurduğudur… Üçünçüsü de, kulüp müdürü Tufançlı'nın 'haberim yok' dediği 500 bin TL'lik temliğini kimin hazırladığıdır. Bu üç konunun ortaya çıkarılması, yapılacak incelemeye de yön verecektir... 24 SAAT SADECE ERZURUM

www.erzurumajansi.com