CHP ve medyaya sert sözler!
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'nın düzenlediği iftarda muhalefeti ve medyayı eleştirdi
Erzurum Güncel- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP'nin Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırmasına ilişkin, "Terörün, TBMM içinde, hem de Ana Muhalefet Partisi nezdinde Türkiye'de siyaseti şekillendirmesine asla izin vermeyeceğiz" dedi. Erdoğan, terörün "hükümeti yıpratmak amacıyla bir araç olarak kullanılmak istendiğini" söyledi. Erdoğan, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'nın WOW Otel'de düzenlediği iftarda yaptığı konuşmada, Londra 2012 Olimpiyat Oyunları Kadınlar 1.500 metre finalinde altın madalya kazanan Aslı Çakır Alptekin, gümüş madalya kazanan Gamze Bulut, tekvandoda gümüş madalya kazanan Nur Tatar'ı kutlayarak, önceki gün tekvando erkekler 68 kilo finalinde şampiyon olarak Türkiye'ye altın madalya kazandıran Servet Tazegül ile, ondan önce güreşte bronz madalya kazanan Rıza Kayaalp'e başarılarının devamını diledi. Erdoğan, iftara katılan sanatçı İbrahim Tatlıses ile eşine de "hoş geldiniz" dedi. "IMF'ye borç veren ülke konumuna yükseliyoruz" Erdoğan buradaki konuşmasında ekonomik gelişmelere değinerek, 2013 yılının ilk yarısında, muhtemelen nisan ayında Türkiye'nin IMF'ye borcunun sıfırlanmış olacağını belirtti. Erdoğan, "Şimdi artık IMF ile farklı bir borçlanma yapısını inşa ediyor, IMF'den borç alan ülke değil, IMF'ye borç veren ülke konumuna yükseliyoruz" dedi. "Terörün ana muhalefet nezdinde..." Sözü PKK'nın saldırılarına getiren ve örgütün, Kürt vatandaşlarla hiçbir alakası olmadığını, yapılan saldırıların ardında kimlerin olduğunu bildiklerini söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu: "Biz bu saldırıların hangi saikle yapıldığını çok iyi biliyoruz. Biz, bu saldırılardaki zamanlamayı, bu saldırılardaki asıl hedefi, asıl gayeyi çok iyi biliyoruz. En önemlisi de biz, bu saldırıların arkasında kimlerin olduğunu, terör örgütünü kimlerin kışkırttığını, terör örgütünün kimlere taşeronluk yaptığını da biliyoruz. Başta Şemdinli olmak üzere, terör örgütünün yaptığı bu saldırılar, terör örgütünün kendisini bitirdiği, intihar ettiği saldırılardır. Terör örgütü, bu saldırılarla, kimlerin değirmenine su taşıdığını, hangi karanlık odaklara, hangi Türkiye düşmanı çevrelere piyonluk yaptığını çok net olarak ortaya koymuştur. Bu saldırılar karşısında asla geri adım atmayacağız. Terörün, Türkiye Büyük Millet Meclisi içinde, hem de Ana Muhalefet Partisi nezdinde Türkiye'de siyaseti şekillendirmesine asla izin vermeyeceğiz." "Terörü hükümeti yıpratmak için kullanmak istiyorlar" Terörün siyaseti şekillendirme gayreti içinde olduğunu ve bunu geçmişte kısmen başardığını ileri süren Erdoğan, "Terör, hükümetleri yıpratmak için bir araç olarak kullanıldı ve kullanılmaya devam ediyor bu ülkede. Bugün de terörü bu şekilde, siyaseti dizayn etmek, hükümeti yıpratmak için bir araç olarak kullanmak isteyenler var. Ne yazık ki, geçmişte muhalefet partileri bu tuzağa nasıl düştülerse, bugün de aynı şekilde düşüyorlar. İspanya'ya bakıyorsunuz, İngiltere'ye bakıyorsunuz, orada muhalefet partilerinin terör örgütlerine karşı iktidarla birlikte hareket ettiklerine şahit oluyorsunuz. Biz de ise tam aksine. Biz de muhalefet, 'terör örgütüne nasıl destek olurum?' gayreti içerisinde. Ana muhalefet partisi CHP'nin, 14 Ağustos'ta Meclis'i olağanüstü toplama girişimi tam bir basiretsizlik örneği olduğu kadar, aynı zamanda teröre de teslimiyettir. Hiçbir konuda hiçbir politikası olmayan CHP, böyle anlık tepkiler vererek terörün ekmeğine yağ sürmektedir." Eleştiren köşe yazarı nedeniyle medya patronuna seslendi Myanmar'ın Arakan bölgesinde yaşayan Müslümanların zulme uğradığını anlatan Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ve kızı Sümeyye Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Myanmar'a gitmesinin, bu ülke ile kurulan ilk diplomatik ilişki olduğunu söyledi. Basında bu ziyarete yönelik yer alan bir eleştiriyi konuşmasında hedef alan Erdoğan, şöyle konuştu: "Şimdi çıkmış birileri köşesinde yazıyor. Ne diyor? 'Dışişleri Bakanı'nın Myanmar'da ne işi var?'. 'Başbakan'ın kızının, hanımının gidişini anlıyorum da Dışişleri Bakanı oraya niye gidiyor?'. Ben buradan o medya patronuna 'yazıklar olsun' diyorum. Bu adamları köşe yazarı olarak nasıl tutuyorsunuz. Bu tür hedefi olmayan, bu tür aşkı, heyecanı olmayan insanların eline kalem vermişsin, köşe teslim etmişsin. Bunlar bu millete yabancı, bu milletin tarihine yabancı, bu milletin derdiyle dertlenen kalemler değil bunlar. Şehitlerimizin gittiği yerlere gittiğimiz gibi, biz, kardeşlerimizin, dostlarımızın, ihtiyaç sahibi her insanın olduğu yere gideriz ve gideceğiz." Erdoğan, Haiti'ye, Şili'ye, Açe depremine, Srilanka'ya gittiklerini de hatırlattı. Uzak diyarlara gittikleri için kendilerini eleştirenlere yönelik, "İstanbul'un Anadolu yakasına dahi geçmeyenler, geçme tenezzülünde bulunmayanlardır. Bunlar, Kocaeli'nin, Sakarya'nın nerede olduğunu da bilmezler. Bunların bir kısmı da Ankara'nın ötesine geçmez, Sivas'ın, Diyarbakır'ın, Van'ın nerede olduğunu bilmezler. 'Merkezi nasıl?' diye sor, anlatamazlar" dedi. CHP'yi, "akan kan üzerinden mezhep tartışması yapmak" ile suçladı Konuşmasında Suriye'de yaşanan iç savaş ve bu konudaki politikaları nedeniyle Türkiye'de kendilerine yöneltilen eleştirilere getiren Erdoğan'ın hedefinde yine CHP vardı. CHP'yi "akan masum kanlar üzerinden mezhep tartışması yapmak" ile suçlayan Başbakan Erdoğan, "Bakın şu anda CHP, en başta Genel Başkanı olmak üzere Suriye meselesine maalesef böyle bir nazarla bakıyor. CHP, boğazına kadar Baas rejiminin kirine, pasına, zulmüne bulaşmış durumdadır" diye konuştu. "Esad rejimi arkasında bıraktığı kan deryasıyla o koltuktan kalkarken, Esad'ı destekleyen ülke ve çevreler, göreceksiniz suç ortaklığı lekesini ömür boyu üzerlerinde taşıyacaklar. Halkının birlik ve beraberlik içerisinde böyle bir zalim rejime karşı verdiği bu mücadele kutlu bir mücadeledir ve ben bu mücadeleyi alkışlıyorum" şeklinde konuştu.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.