Ciğerim Fuat konuşuyor(2)
ERZURUMSPOR'un en renkli simalarından olan Fuat Elaldı ya da Ciğerim Fuat'la, Kadir Sabuncu'nun Röportajı devam ediyor...
Erzurum Güncel- İşte o Ciğerim Fuat (2): "Eskiden maçlara bidonla giderdik” ERZURUMSPOR'un en renkli simalarından olan Fuat Elaldı ya da Ciğerim Fuat'la sohbete devam ediyoruz: -Daha eski yıllarda maçlara gelmez miydin? Sesin bu kadar çıkmazdı? -Biz o zamanlar su bidonu ile maça giderdik. Bidonda rakı olurdu. O zaman kale arkasında otururduk. Bir gün eski Emniyet Müdürü Aziz Aksoy, bidonla maça girdiğimi gördü. O zamanlar Emniyet Amiriydi. 'Elindeki ne o Fuat' diye sordu. Ben de 'Amirim Dabakhane suyu. İstersen bir bardak doldurim iç' dedim. 'Yok aman güneşte ısınmıştır. O su içilmez' dedi ve tribünlere girmeme izin verdi. Allah affetsin, zehirimizi alırdık. Rahmetlik Kamilo baba. Kırıkkale - Erzurum maçında köpeği boyayıp sahaya atmıştı. Eyi Mevlüt, cambaz Gıcıroğlu Baharettin, Gavurboğanlı Akıdi, Tüli Turgut, Gocik Enver (Şimdi Antalya'da), Tosya Mahalleli Kor Eyüp ile Münip kardeşler. Eyip klarnet Münip davul çalar. Hep beraber muhabbete bakardık. Davul- zurnamız ya da def klarnetimiz yanımızda olurdu. Kışın turp, leblebi yazında karpuz, elma ile rakı içerdik. Kumanya ederdik. Sanki Halil İbrahim bereketi vardı. Kafasını bulan giderdi. Yine de bidon boşalmazdı. Ben susuz içerdim. Sonra rakıyı da sigarayı da bıraktım. Baktım fazla içenlerin ağızları burunları eğilmiş. Bende tedbirimi erkenden aldım. -Erzurumspor'un yaptığı maçlar hafızanızda yer alır mı? -Kuruluşundan beri yaptığı tüm maçları bilirim. Hangi maçta kim kimin pasıyla gol atmış onu unutmam. 'Şampiyon olacağız, liderliği yakalayacağız' diye hep hayal ve rüya görür onunla avunur yaşarım. ERZURUMSPOR 18 AYARDI, 22 AYAR OLDU AMA... - Eski seyirci İle şimdiki seyirci arasında fark var mı? -Eskiden yüzde 60, 70'i penaltıyı, ofsaytı bilmezdi. Adamın kravatı vardı, ofsayta 'sayit' derdi. Bu yüzden tereddüt ve tartışmalar çıkardı. Şimdi ise tribünde oturan seyirci siyah gömlek giyen düdüklü hakem kadar futbolu bilir. Eskiden gençler gelirdi maça. Şimdi ise 7'den 70'e herkes. Seyirci bilinçli olduğu için kavga eskisi kadar çıkmaz. Topçunun hatasını seyirci bilir. Seyirciye artık kimse bir şey yutturamaz. -Eski Erzurumspor ile şimdiki arasında bir kıyaslama yapar mısınız? -Eski Erzurumspor 18 ayar altındı. Şimdiki ise 22 ayar altın. Tesisler harika. Allah razı olsun Kıyasettin Yüksel döneminde Zakir Sevimli ve diğer yöneticilerin katkıları ile yaptırıldı. Daha sonra Cemal Polat başkanlığı döneminde beş yıldızlı tesisler yapıldı. Sahası, otobüsüyle harikaydı. Eğer bu altının değeri düşerse Allah Erzurumspor'un vebalini onlardan sorar. Bu lafımdan herkes kendi payına düşeni alır. Taksimatı onlar yapsın. - Aileniz bu kadar maç tutkusu karşısında nasıl davranıyor? -Öğle yemeğini sofrada bırakır ben maça giderim. Anam teneşirde olsa Erzurumspor'un maçı varsa ben stada giderdim. Ailenin reisi olduğum için Allah rahmet etsin anam, deplasmana gittin mi gelinceye kadar yatmaz beni beklerdi. Gelene kadar dua ederdi. Annemi bende çok severim. Ama Erzurumspor ayrı bir sevgi benim için. Eşime fazla taviz vermem. Çünkü o süratlı futbolcu değil. Bakarsın ofsayta düşer. Oğlum Murat'ı küçükken maçlara götürürdüm. Hiç oğlum Erzurumspor'u sevmez olur mu? "HEP BAR BAŞINI ÇEKEYİM İSTERİM" -Erzurumspor sohbetleri nerede en çok olur? - Valla benim gittiğim her yerde sohbet olur. Camiye bile gitsem Erzurumspor'un orada sohbeti olur. Geçenlerde Metin Onurlu'nun annesinin cenazesi için kabristana gitmiştik. Orada da fırsat oldukça yine aynı şeyleri konuştuk. Sonra Taşmağazalar da kuyumcu Namık'ın, Hacı Sadık'ın, Kuyumcu Sabahattin'in Gülahmet'te Faik Ustanın Kubilay Gazinosu ve Yeşil Dumlu Hamamı kulislerin en çok atıldığı yerdir. Burada Erzurumspor'un son durumunu tartışırız. Bunlar hep yapıcı olur. -Futbolcularla aranız iyi mi? - Vallahi tümüyle iyi bir diyalogumuz vardı. Kaptan Sebahattin Güneş 'Fuat abisenin sesini duyuduk mu, hele deplasmanda sanki 11 değil de 20 kişi oynuyoruz gibi geliyor bize' der. Aylıkçı olduğum için futbolculara hediye alamadığım için üzülüyorum. Malzemeci Hamza'yı da severim. Çünkü mavi beyazlı formada birleştikleri, 350 bin nüfuslu bir kenti temsil ettikleri için onları çok seviyorum. Benim giydiğim elbiseler bile çoğu zaman mavi- beyazdır. Sonra biz maçları Ahmet, Mehmet gibi seyretmiyoruz. Biz maçta heder oluyoruz. -Hakemlerle tribünden bazen diyalog kuruyorsun o nasıl oluyor? -Hakemlerin büyük bir bölümünü tanırım. Nereli, ne iş yapar, nerede oturur, onları hep bilirim. Onlar hep hafızamda kalır. Sevdiğim hakemlere 'düdüğün nohuduna kurban olayım' derim. Dürüstçe düdük çaldıkça bayrak kaldırdıkça hep iyi laflar ederim. Kötü çaldığı zamanda sonuç malum. Haksızlığa tahammül edemiyorum. Mağlubiyete alışkın değiliz. Hep 'bar başını çekeyim' derim. Poççik de kalmayı sevmem. Ama bazen kara gömlekliler gibi vicdanları da kara olanlar çıkıyor. İşte o zaman kahrımdan ağlarım.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.