Çocukluk çağı kanserlerinde "lösemi" ilk sırada
Kutluk, çocukluk çağı kanserlerinde löseminin ilk sırada yer aldığını belirterek, "Lösemi Türkiye'de yılda yaklaşık bin çocuğu etkilemektedir." dedi.
Erzurum Güncel-
Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Çocuk Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tezer Kutluk, çocukluk çağı kanserlerinde löseminin ilk sırada yer aldığını belirterek, "Lösemi Türkiye'de yılda yaklaşık bin çocuğu etkilemektedir." dedi.
Kutluk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünya genelinde çocukluk çağı kanserlerinin toplam kanser vakalarının yüzde 0,5 ile 4,6'sını kapsadığını söyledi.
Dünya genelinde yılda yaklaşık 200 bin çocukluk çağı kanserinin teşhis edildiğini belirten Kutluk, erken evrede teşhis edilen birçok çocukluk çağı kanserinin yüksek oranlarda tedavi edilebildiğine dikkati çekti.
Tezer Kutluk, Türkiye'de yılda ortalama 3 bin 500 çocukluk çağı kanseri vakasına teşhis konulduğunu anlattı.
Türkiye'de çocukluk kanserleri görülme sıklığının yüksek gelir düzeyindeki ülkelerle benzer oranlarda olduğununun altını çizen Kutluk, "Çocukluk çağı kanserleri tüm kanser vakalarının yüzde 1,3'ünü ve tüm kanser ölümlerinin yaklaşık yüzde 1'ini oluşturmaktadır. Milyonda olmak üzere ABD'de 137,9, Norveç'te 143,2, İsveç'te 149,4,İngiltere'de 118,2 ve Türkiye'de 131,3'tür." bilgisini verdi.
"Erken teşhisle tedavi başarısı yüksek"
Prof. Dr. Kutluk, çocuklarda görülen kanserlerin tip, tedaviye yanıt ve sağ kalım açısından erişkin kanserlerinden farklılık gösterdiğine dikkati çekerek, çocukluk çağı lösemilerinin çocukluk çağında en sık görülen kanser türü olduğunu vurguladı.
Kan kanseri olarak bilinen löseminin ilk sırada yer aldığına dikkati çeken Kutluk, "Çocukluk çağı lösemileri en sık görülen kanser türü olup, Türkiye'de yılda yaklaşık bin çocuğu etkilemektedir. Verilere göre, Türkiye'deki vakalar içinde yüzde 35,5 ile lösemi ilk sırada yer almaktadır. Onu, yüzde 18,5 ile merkezi sinir sistemi tümörleri, yüzde 13,5 ile lenfoma izlemektedir. Sırasıyla nöroblastoma, wilms, yumuşak doku sarkomları, kemik tümörleri ve diğer tümörler takip etmektedir." diye konuştu.
Tezer Kutluk, her iki cinsiyette de lenfomalar, merkezi sinir sistemi tümörleri ve lösemilerin görüldüğünü anlatarak, yıllar içinde çok disiplinli tedavi yaklaşımlarının gelişmesiyle, kemoterapi, radyoterapi ve cerrahideki gelişmelerle birlikte Türkiye'de de çocukluk çağı kanserlerindeki yaşam oranlarının arttığını ifade etti.
Bugün çok sayıdaki çocuk onkoloji merkezindeki çocukluk çağı kanserlerine tanı konulabildiğini ve bu hastaların uluslararası standartlarda tedavi edilebildiğini belirten Kutluk, "Ulusal verilerin analizleri sonucunda, tüm çocukluk çağı kanserlerinde 5 yıllık yaşam oranı yüzde 70 civarındadır. Bu sonuç, gelişmiş ülkelerde de yüzde 70-80'dir. Hedef, yüzde 80'leri yakalayabilmektir." değerlendirmesinde bulundu.
Prof. Dr. Kutluk, tedavi başarısının yüksekliği ve çocukların önündeki beklenen yaşam süresi uzunluğunun erken ve etkin tedaviyi, en iyi hizmete erişimi, yaşam kalitesini, psikososyal yaklaşımı daha da önemli hale getirdiğini söyledi.
Çocukluk çağı kanserlerine ilişkin bir tarama programı olmadığını anlatan Kutluk, "Yine de erken teşhisle tedavi başarı oranları yüksektir. Bu nedenle, iştahsızlık, kansızlık, hızlı kilo kaybı, bacaklarda kemik ağrıları, cilt altında kanamalar (kırmızı noktalar veya morarmalar), burun ve diş eti kanamaları, ateş ve ele gelen kitle gibi semptomların varlığında dikkatli olunmalı ve en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalı." uyarısında bulundu.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.