Erzurum Güncel - ‘Cübbeli Hoca’ diye bilinen Ahmet Mahmut Ünlü hakkındaki iddianame kabul edildi. İddianamede, suç örgütünün fuhuş faaliyetlerini ‘Cübbeli Hoca’nın denetimindeki şirketler ve ikametlerde yaptıkları belirtildi. Fuhuş amaçlı insan ticareti, cinsel saldırıyla suçlanan Ünlü’nün 53 yıla kadar hapsi istendi. ‘Karagümrük çetesi’ne yönelik operasyon kapsamında tutuklanan ve kamuoyunda ‘Cübbeli Ahmet Hoca’ olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü ile birlikte 6’sı tutuklu 16 sanık hakkında hazırlanan iddianame, İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından oy birliğiyle kabul edildi. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Uysal tarafından hazırlanan 92 sayfalık iddianamede 3 müşteki ile 12 mağdure de yer aldı. İddianamede iki farklı örgütten bahsedilirken, birinci örgütün başında ‘Karagümrük çetesi’ lideri Nuri Ergin’in ağabeyi Nejat Ergin’in yer aldığı iddia edildi. İkinci örgütün liderinin ise Ahmet Mahmut Ünlü’nün sağ kolu Barış Sezek olduğu öne sürüldü. İddianamede liderliğini Nuri ve Vedat Ergin kardeşlerin yaptığı çıkar amaçlı suç örgütüne üye olmaktan işelem gören ve daha sonra serbest kalan Nejat Ergin’in bu örgütü tekrar harekete geçirdiği ve liderliğini üstlenerek etrafında topladığı adamlarıyla birlikte örgütsel faaliyet içerisine girdiği ‘Terzi Sayım’ olarak bilinen Sayım Uyanık ile yakın ilişki içerisinde olduğu ifade edildi. Şantaj sonrası yardım İddianamede Ünlü’nün kadınlarla çekilmiş cinsel içerikli görüntülerinin internette yayınlandığı ve bazı kişilerin Barış Sezek ile irtibata geçerek şantajda bulunduğu anlatılıyor. Bu kişilerin bulunması amacıyla Ünlü’nün Barış Sezek aracılığıyla Nejat Ergin’den yardım istediği belirtilen iddianamede, Ergin’in en kısa sürede bu sorunu çözeceğine dair vaatlerde bulunduğu anlatıldı. Lüks yaşam vaadi Ünlü’nün Karagümrük çetesi’nin lideri Nejat Ergin’den Barış Sezek aracılığıyla yardım istemesi üzerine teknik takip çalışmaları başlatıldığı belirtilen iddianamede, Barış Sezek’in fuhuşa aracalık ve yer temin edilmesi gibi suç faaliyetleri içerisinde bulunduğunun tespit edildiği belirtildi. İddianamede örgütün yurtdışında bulunan kadınları içinde bulundukları durumdan faydalanarak evlenme vaadi ve lüks bir yaşam sunma vaatleriyle ülkemize getirdikleri ve sonrasında ise tehdit edip baskı altına alarak fuhuşa sevk ettikleri iddia edildi. Kadınların başkaları ile iletişim kurmalarının engellendiği ve hürriyetlerininin örgüt tarafından kısıtlandığı ileri sürüldü. İddianamede örgütün faaliyetlerini Ahmet Mahmut Ünlü’nün denetiminde olan şirketlerde ve ikametlerde yaptıkları ve deşifre olmaları halinde ise Nejat Ergin ve Sedat Peker gibi suç örgütü liderleri ile irtibata geçerek sorumluları baskı altına almaya çalıştıkları ifade edildi. ‘Zekat’ olarak kadın İddianamede, örgüt üyelerinin kendi aralarında yaptıkları birçok telefon görüşmesinde yaptıkları faaliyetleri gizlemek ve ilişki içerisinde oldukları diğer şahıslarla bağlantılarının ortaya çıkmasını engellemek için telefonda görüşürken şifreli kelimeler kullandıkları belirtildi. İddianamede, örgüt üyelerinin fuhuş yapan kadınlardan “Zekat, Gömlek, Talebe ve Seyit” şeklinde bahsettikleri, fuhuş amacıyla yapılan görüşmelerden “Toplantı”, fuhuş yapan kadınlara ve aracılık edenlere verilecek paradan, “Gömlekler 200 lira, zekat için 200 dolar” şeklinde ifadeler kullandıkları, fuhuş amaçlı temin edilen kadınların çarşaf giydikleri ev için ise “Fatih Camii’nde dua edilecek kabir” şeklinde ifadeler kullandıklarının tespit edildiği anlatıldı. Jammer kullanmışlar İddianamede örgüt üyelerinin bulundukları işyerlerine teknik takip cihazlarına karşı arama yaptırdıkları ve Jammer frekans karıştırıcı koydurdukları belirtilerek fuhuş yapan kadınların dikkat çekmemeleri için onlara önceden çarşaf giydirdikleri ifade edildi. Fuhuş için insan ticareti Savcı Mehmet Ali Uysal iddianamede Ahmet Mahmut Ünlü’nün, ”haksız çıkar sağlamak amacıyla kurulan örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek”, ”fuhuş amaçlı ülkemize getirilmesi ve barındırılması suretiyle insan ticareti suçundan insan ticareti yapmak”, ”cinsel saldırı” ve ”kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak” suçlarını işlediği öne sürülerek, 25 ile 53 yıl arasında hapis cezası talep edildi. Cübbeli Ahmet Hoca, 12 Aralık 2011 tarihinde tutuklanmıştı.