Bilmiyorum, hala aynı tespit geçerli midir?

İletişim imkanlarının bu çapta olmadığı o yıllarda, seçim gecesi (özellikle de Demirel) arkadaşlarına dermiş ki, “Önce Erzurum’un sonuçlarına bakın. Erzurum'da durum neyse ülke genelinde de odur.”

Erzurum, seksenli yıllardan sonra kelimenin tam anlamıyla “sağın kalesi” bir şehirdir.

Yerel ve genel seçimlerde hep sağ partiler birinci oldu; hatta Erzurum, halk oylamalarında bile (Seksen anayasası için Evren’in dediği istikamette oy kullandı. Öyle ki Merhum Kırkıncı hoca, ‘Seksen anayasasına evet demeyen, uyumakta olan şeytanı uyandırır mealinde fetva yayınladı; ya da devrin diktatörü onun adına yayınladı) sağ partilerin istediği istikamette rey kullandı, irade beyanında bulundu…

Erzurum bugün de aynı noktada.

Yani yine sağın kalesi…

AK Parti bu şehirde, 2002’den beri birinci parti; gerçi yıllar içerisinde vekil sayısında azalma oldu ama hala lider…

Muhalifler yine zıplayacak, lakin söylemek zorundayım:

AK Parti Erzurum’da birinci…

Merhum Demirel’in o tespiti, mümkün ki ülke sonucuna tekabül etmiyordur; eyvallah…

Yine de Erzurum, bu ülkeye dair bir özet sunuyor.

AK Parti hem cumhurbaşkanı hem de genel seçimde tercihini AK Parti’den yana yapalı çok uzun zaman oldu.

Atı alan Üsküdar’ı geçeli o kadar çok zaman geçti ki, AK Parti MHP’yle menzile varmak üzere… (diğerleri yok zaten) ne İYİ Parti ne CHP ne de HDP bu yarışta şampiyon namzeti değiller.

Sırası gelmişken not düşeyim.

Fatih Erbakan’ın Yeniden Refah Partisi’nin Erzurum özelinde ne yaptıklarına dair bir bilgim yok. Lakin Cumhur İttifakı’nın bir bileşeni olan Büyük Birlik Partisi adayının köy köy, mahalle mahalle dolaşarak AK Parti’ye ağır hakaretler ve suçlamalarda bulunduğunu görüyorum.

Çomaklı soyadını kullanması da ayrı bir skandal…

Neyse…

Meselemiz zaten bu değil.

Cuma günü Başkan Recep Tayyip Erdoğan Erzurum’a geliyor.

Yani arasında dostluk bağı olan bu şehre…

Erzurum’un nüfusu bir İzmir ya da Ankara kadar çok olmadığı için miting meydanında birkaç yüz bin insan olmayabilir.

Buna rağmen meydan hınca hınç dolar da taşar…

Çünkü: Bu şehrin Tayyip beye ve AK Parti’ye karşı özel bir muhabbeti var.

Gerçi son günlerde şöyle bir şeyleri sık sık duyuyorum:

“Ben koyu bir AK Partiliyim; cumhurbaşkanı seçiminde Tayyip’e vereceğim. Vekil seçiminde vermeyeceğim.”

“Peki niye?” diye sorduğunuzda…

“Efendim vekil adaylarını beğenmiyorum” diyorlar.

Düpedüz FETÖ propagandası…

Daha önceki hangi seçimde, AK Partili seçmen vekil adayları ismi üzerinden bir değerlendirme yaptı ki, 14 Mayıs için de aynı şeyi yapsın?

Adaylar kim olursa olsun, AK Parti seçmeni Tayyip bey için oy kullanacak.

“Türkiye’de seçim sonucu ne olur?” diye soranlar için…

Yüzde yüz olmasa da, siz Cuma günü yine de AK Parti’nin Erzurum mitingine bakınız; illa ki ya uykularınızı kaçıracak ya da sizi mutlu edecek…

Zira Erzurum, aynı zamanda mutedil olmanın, Erzurum aynı zamanda devletin ve milletin yanında saf tutmanın, Erzurum aynı zamanda oynanan tüm oyunların neler olduğunun bilinmesi demektir.

Yani Erzurum, birilerinin sandığının aksine karar veren bir şehirdir.

Yani Erzurum, Tayyip Erdoğan’ı ne uzun boylu olduğu ne de Rizeli bir gemi kaptanının oğlu olduğu için sevmiyor. Erzurum, Tayyip beyi milli, yerli ve cesur olduğu için destekliyor.

Aynı şekilde…

Erzurum Devlet beyi, klasik araba sürdüğü, elinde Oltutaşı tespih olduğu ya da arabasının teybinde Ferdi Tayfur dinlediği için değil…

Erzurumlu, Devlet beyi, kendisi gibi milli olan bir lidere yol arkadaşı olduğu ve O’nu yolda bırakmadığı için seviyor.

Ezcümle:

14 Mayıs akşamı belki Erzurum seçim sonuçları, ülkenin özeti olmayabilir. Fakat o akşam sonuçlar gösterecektir ki, Erzurum, Doğu’da serhat olmayı sürdürecek…

(Birileri hemen oradan bilgiçlik taslamasın. Serhat şehri olmak, illa da komşu ülkeye sınır olmak anlamında değildir. Serhat şehri olmak, tam da Erzurum olmaktır.)