Cumhurbaşkanı Erdoğan AP’nin Türkiye kararını değerlendirdi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G-20 zirvesi için Almanya'ya giderken uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Erzurum Güncel- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Parlamentosu’nun, “Türkiye-AB üyelik müzakereleri askıya alınsın” kararı için "Bunun kıymet-i harbiyesi yok, karar bizi bağlamaz" sözleriyle değerlendirdi. İşte Erdoğan'ın uçakta gazetecilerin sorularına verdiği yanıtlar...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, G-20 zirvesi için Almanya'ya giderken uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, Avrupa Parlamentosu'nun kararıyla ilgili soruya “Bu konu gündemimde yok. Ajandama alırsam önem vermiş olurum” diye cevap verdi.
Erdoğan'ın Almanya ile yaşanan pankart gerilimi ile ilgili açıklama yaptı. Cumhurbaşkanı, "Böyle şeylere müsaade edilmesi büyük bir felaket. Hem dost olacağız, hem Nato’da müttefik olacağız hem de bu tür şeylere müsaade edilecek. Almanya’nın adeta teröristlere yataklık eden bir ülke görüntüsü vermesi üzücü " dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sorulara yanıtları ise şöyle:
- Almanya intihar ediyor demiştiniz? Bu değerlendirmelerinizin Merkel ile yapacağınız görüşmeye yansıması nasıl olur?
Bunca yıldır sizlerle beraberim. Sadece Başbakan, Cumhurbaşkanı olarak 15 yıllık aktif siyaset sürecim var. Biliyorsunuz ben hiçbir sözümü sakınmam. Almanya’da yaşanan bazı olaylar maalesef üzücü. Mesala, Alman Başbakanlığı’nın önünde bir aracın üzerine benim, Putin ve Suud Kralı Selman’ın resimlerinin konulup suikast çağrısı yapılan bir pankart açılması... Bu Alman polislerinin gözü önünde, medyanın huzurunda yapılıyor. Bu tür şeylere müsaade edilmesi büyük felaket. Hem dost olacağız hem NATO’da müttefik olacağız hem de bu tür şeylere müsaade edilecek, terör örgütlerine göz yumulacak. Almanya’nın adeta teröristlere yataklık eden bir ülke görüntüsü vermesi üzücü. Nitekim Alman gizli polis teşkilatının son raporu da bu endişelerimizi doğrulat nitelikte. O raporda PKK’lıların mevcudiyeti, orada büyük miktarda haraç topladıkları itiraf ediliyor. Bunu ben de sürekli dile getiriyorum. Almanya Şansölyesi’ne 4 bin 500 dosya verdim, bir netice almış değiliz. PKK’lılar hâlâ Alman polisinin güvencesinde, orada en işlek caddelerde yürüyüşler yapabiliyorlar. Buna karşılık bizim ise orada soydaşlarımızla buluşmamıza engeller çıkarıyorlar. “Böyle bir şeye müsaade edemeyiz” diyorlar. Ben de tüm bunlar karşısında diyorum ki, bu tutum bir siyasi intihardır! Tüm bunları elbette Merkel’le yapacağım görüşmede de dile getireceğim.
- Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye ile yürütülen tam üyelik müzakerelerinin askıya alınması yönündeki kararı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bunun bir kıymeti harbiyesi yok. Bu karar bizi bağlamaz.
‘KATAR’IN ÖNÜNE KONULAN 13 MADDE SİYASİ İNTİHAR’
- Körfez’deki gerilimde Türkiye, Katar’ın hakkını korurken, Suudi Arabistan ve diğer ülkelerle ilişkimizin zarar görmemesine de özen gösteriyor. Bu gerilim Suudi Arabistan’la ilişkilerimizin bozulmasına neden olabilir mi? Çünkü diğer ülkeler Türkiye’ye aynı özeni göstermiyor gibi...
Biz, kendimizden sorumluyuz. Şüphesiz ki biz dostlarımızla münasebetlerin bozulmasını istemeyiz. Ancak zulme de rıza gösteremeyiz. Benim karakterim ve inancım bu. İlkelerimize riayet etmeyeceksek, batsın bu siyaset! Zulme rıza gösterilemez. Doğruları söylemekten çekinmemek lazım. Ben Katar’ın önüne konulan 13 maddeye baktığım zaman, bunu da bir siyasi intihar olarak görüyorum. Bunların ne devletler hukukunda yeri var ne de uluslararası ilişkilerde yeri var. Katar’a adeta “Sen devlet değilsin” denilmek isteniyor. Bu iş değil. Hem “Basın özgürlüğü” diyorlar hem “El Cezire’yi kapat” diyorlar. Basın özgürlüğünü savunanlar nerede? Bir tek Birleşmiş Milletler’den itiraz geldi, “Kabullenmek mümkün değil” dediler.
Mesela “Türk üssü kapatılsın” deniliyor. Ama ABD’nin, Fransa’nın üslerine bir şey dedikleri yok. France 24 kanalı bana bu üs meselesini sordu. “Jest olsun diye çekilir misiniz?” diye sordu. Ben anlaşmamıza sadık olduğumuzu belirttim. Niye çekilelim? 13 maddeyi verenler istedi diye çekilmeyiz. Bu Katar ile Türkiye arasında bir konu. Dolayısıyla böyle bir şeyi ancak Katar isterse, ancak Katar’a jest olsun diye yaparız... Katar’ın cevapları yerinde. Mesela, CENTCOM ve Fransa’nın Katar’da üs kurmak için Körfez İşbirliği Konseyi’nden izin almadıklarına dikkati çekiyorlar. Biz haklının yanında olmalıyız. Uluslararası camia bu gerilime sessiz kalmamalıdır. Bu, uluslararası hukuku da ilgilendiren bir konudur. Katar’a “Terör devleti” demek de büyük iftiradır.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.