Erzurum Güncel- Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

İşgale ve zulme meydan okuyarak, "yürü kardeşim ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin" diyen şairin mısralarına can veren Filistin'in cesur kadınlarının, cesur erkeklerinin alınlarından öpüyorum. 

Kimi öz yurdundan uzaklarda yaşamaya mecbur bırakılmış, 8 milyon Filistinli kardeşime selamlarımı, dualarımı gönderiyorum. 

Burada bir inceliği de vurgulamak istiyorum. Biz, Meccid-i Aksa dediğimiz zaman orada onu Harem-i Şerif olarak ifade etmeyi eksik buluyoruz. Hepsi onun içindedir. Bunun bir defa böyle bilinmesini istiyorum. Kimse kimseyi aldatmasın. Bunun mücadelesini bütünüyle bu şekilde veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz. Kudüs 3 semavi din için de kutsal şehirdir, insanlık tarihinin özüdür, özetidir. 

"Kadim surlar içinde yürüyorum, Kudüs'te. Bir zaman diliminden diğerine" dizeleri ile Kudüs'ün bu vasfını çok güzel anlatır. Kudüs'te zaman bizim bildiğimiz vakitlere göre değil, kendi mecrasında akar. Kudüs, aşktır. Kudüs, hasrettir. Kudüs tüm müslümanların Harem-i İzzeti ve namusudur.

"MÜSLÜMAN OLARAK KUDÜS'Ü SIK SIK ZİYARET ETMELİYİZ"

Kudüs'ün işgal altında bulunduğu her gün müslümanlara zul gelmiştir. Kudüs'e sahip çıkmak ona gerekli hürmeti göstermek her müslümanın görevidir, Kudüs davası sadece Filistinlilerin davası değildir. 1. Dünya Savaşı'nın Güney Cephesindeki en önemli mücadelemizi Mekke, Medine ve Kudüs'ü korumakiiçin verdik.Kudüs davasından Filistinli kardeşlerimizin hak ve adalet mücadelesine büyük önem veriyoruz. Vakıf Müessesesinden en çok istifade edilen yer kuşkusuz Kudürs'tür, Suriye'de vakıf eserleri yerle yeksan oluyor. 50 yıldır işgal altındaki Kudüs'te vakıflarlarla ayaklandırmaya çalışıyoruz. İşgal altındaki Kudüs'ün gençleri, yaşlıları, engellileri için vakıf yegane sığınaktır. Müslüman olarak Kudüs'ü sık sık ziyaret etmeliyiz. Bu konuda çok ciddi eksikliğimiz olduğunu düşünüyorum. Müslüman ülkeler arasında en fazla Türkiye'den ziyaretçi gitmiş ama havaya gitmeyelim, giden ziyaretçi 26 binde kalmıştır. Milletime çağrıda bulunuyorum. Yüzbinler neden Türkiye'den Mescid-i Aksa'yı ziyarete gitmesin. Hiç bahane yok gitmeliyiz."

"ÇÖZÜMÜN YEGANE YOLU, BAĞIMSIZ VE EGEMEN FİLİSTİN DEVLETİ'NİN KURULMASIDIR"

"İsrail hukuk tanımazlığını ısrarla sürdürüyor. Kudüs'ü Müslümansız yaşamaya ve yaşatmaya devam ediyor. İsrail hükümetinin mevcut uygulamalarının, eskidenAmerika'da yakın zamana kadar siyahilere uygulanan uygulamalardan ne farkı var. İsrail yönetiminin bu gücü nereden geliyor? Çünkü katliamların karşılıksız kalacağını biliyor. Sahilde top oynarken İsrail bombaları ile parçalanan çocuk bedenlerinin hesabının kendilerinden sorulmayacağını çok iyi biliyor. Cezasız kalan her suç faili daha da azgınlaştırır. Çözümün yegane yolu, sınırları 1967 öncesi çevrili olan bağımsız ve egemen bir Filistin Devleti'nin kurulmasıdır."  

"EZAN SESİNDEN NEDEN KORKUYORSUNUZ"

Ezan bir çağrıdır. Sadece Müslümanlara değil asra bir çağrıdır. Sabah ezanını yasaklamayı amaçlayan bir tasarı İsrail parlamentosunda bekliyor. Bu bir utançtır. İnancınıza güveniyorsanız inanç özgürlüğünden neden korkuyorsunuz. İsrailli yöneticilere soruyorum; inancınıza güveniyorsanız bizim ezan sesimizden neden korkuyorsunuz."