1. HABERLER

  2. GENEL

  3. Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ABD'ye sert tepki
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ABD'ye sert tepki

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ABD'ye sert tepki

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla Temsilci Genç Buluşması ve TRT Spor Yıldız Tanıtım Programı'nda açıklamalarda bulundu.

A+A-

Erzurum Güncel- Erdoğan ABD'den gelen açıklamalara tepki göstererek, "Bize ''Erdoğan bu şekilde konuşmamalı'' diyorlar. Ne yapmalı? Alkış mı tutmalı? Biz zulmü gördüğümüz yerde en yüksek eda ile haykıracağız. Biz kanayan bir yara gördük mü ciğerimiz yanar." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Son 19 yıldır  sağladığımız istikrar ve güven iklimi sayesinde ülkemiz her alanda kendi gerçek  potansiyelini hayata geçirme imkanına kavuşmuştur." dedi. 

 

Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde, 19 Mayıs  Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla Temsilci Genç Buluşması ve  TRT Spor Yıldız Tanıtım Programı'na katıldı.

Burada konuşan Erdoğan, gençler nezdinde Türk milletinin her bir  ferdinin 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nı tebrik etti.

 

Gazi Mustafa Kemal'in 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkışı ile yakılan  istiklal meşalesinin dalga dalga tüm Anadolu'yu sardığını ve Cumhuriyet'in  kuruluşuyla nihai hedefine ulaştığını anımsatan Erdoğan, Samsun'a 102 yıl önce  ayak basan öncü kadronun Ankara'daki Büyük Millet Meclisi'ne kadar uzanan kutlu  yürüyüşüne verilen her mesajın "Ya istiklal ya ölüm" kararlılığının ifadesi  olduğunu söyledi.

 

 

"Böylesine önemli bir sembolün gençlerimize emanet edilmesi büyük ve  güçlü Türkiye'nin inşasını sizlerle yürütme kararımızın isabetini gösteriyor."  ifadesini kullanan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bin yıldır her karış toprağını alın terimizle ve gerektiğinde  kanımızda sulayarak vatanımız haline getirdiğimiz bu topraklardaki mücadelemizin  ilanihaye devam edeceği anlaşılıyor. Bundan bir asır önce sınırları Balkanlardan  Kafkaslara ve Kuzey Afrika'ya kadar uzanan Osmanlı'yı yıkmakla yetinmeyenlerin  Anadolu'yu da milletimize mezar etme heveslerini kursaklarında bırakmıştık.  Cumhuriyetimizin kuruluşunun ardından da ülkemizin bütünlüğüne, milletimizin  birliğine, kardeşliğimize, geleceğimize yönelik saldırılar çeşitli kisveler  altında hep sürmüştür. Ülkemize yönelik tehditler kimi zaman milletimizi  medeniyetinden, tarihinden, kültüründen değerlerinden koparma gayretleri, kimi  zaman terör örgütleri eliyle doğrudan varlığımıza saldırılar şeklinde ortaya  çıkmıştır. Demokraside ve ekonomide geri kalmışlığı bize dayatanlar bu uğurda  vesayetten darbelere köken ve mezhep gerilimlerinden provokasyonlara kadar her  yolu ve yöntemi denemişlerdir. Türkiye'nin başlattığı her demokrasi ve kalkınma  hamlesinin önünü kesenler bilerek veya bilmeyerek işte bu sinsi oyuna hizmet  etmişlerdir. Hamdolsun, son 19 yıldır sağladığımız istikrar ve güven iklimi  sayesinde ülkemiz her alanda kendi gerçek potansiyelini hayata geçirme imkanına  kavuşmuştur."

 

 

"21. yüzyılın lider ülkesi Türkiye"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bölgesinin ve dünyanın yükselen yıldızı  olarak, kabul ederler veya etmezler, kabul edilen Türkiye halen içinden geçmekte  olduğu kritik süreci başarıyla tamamladığında inşallah 21. yüzyılın lider ülkesi  olarak küresel sistemde hak ettiği yeri alacaktır." diyen Erdoğan, şunları  kaydetti:

"Bundan hiç endişeniz olmasın. Bir asır süre önce Kurtuluş Savaşı'mızı  vermemiz ve yeni devletimizi kurmamız nasıl kolay olmadıysa yürüttüğümüz bu  tarihi mücadeleyi zafere ulaştırmamız da elbette kolay olmayacaktır. Milletimiz,  Anadolu'da özgürlük mücadelesi verirken, aynı günlerde birileri de ülkeyi yabancı  güçlere teslim etme hesapları yapıyordu. Bugün de sınırlarımızı terör koridoru  ile kuşatma, ekonomimizi sinsi tuzaklarla çökertme, kirli yöntemlerle milli  iradenin arkasından dolaşma hesabı yapanlar bulunuyor. Dün nasıl silahını bize  doğrultan düşmanlarla birlikte içimizdeki gaflet ve dalalet ehline rağmen  mücadelemizi başarıya ulaştırmışsak bugün de aynı azme ve kararlılığa hep  birlikte sahibiz. 19 Mayıs'ı da işte bu güçlü duruşun sembollerinden biri olarak  görüyoruz."

 

 

"Yürekten gelen bir sesle İstiklal Marşı'mızı okuyacağız"

Erdoğan, salgın şartları sebebiyle diğer pek çok önemli gün gibi 19  Mayıs'ı da arzu ettikleri coşkuyla geçirememenin üzüntüsü içinde olduklarını  vurguladı. Mevcut şartlar içinde 19 Mayıs heyecanını yaşamak için her türlü  gayreti göstermekten geri durmayacaklarına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan,  şunları kaydetti:

"Bu akşam saat tam 19.19'da Türkiye'nin her yerinde vatandaşlarımızla  birlikte balkonlarımıza, başta şahsım olmak üzere, kapı önlerine çıkıp yürekten  gelen bir sesle İstiklal Marşı'mızı okuyacağız. Bugüne gelene kadar nice  tehditlere, saldırılara, tuzaklara göğüs geren, nice karanlık senaryoları yırtıp  atan milletimiz 19 Mayıs vesilesiyle istiklaline, istikbaline, milli iradeye,  demokrasiye, her alandaki hakkına ve hukukuna sahip çıkma azmini tüm dünyaya bir  kez daha haykıracaktır. Bir milletin esaret zincirlerini parçalama kararlılığının  ilk adımı olan 19 Mayıs'ın gerçek anlamını kavrayabilen, ruhuna nüfuz edebilen,  mesajını çözebilen herkesin 2023 hedeflerimize, emanetimiz olan 2053 vizyonumuza  dört elle sahip çıktığını inanıyorum. Sevgili Ceylan'ın da ifade ettiği gibi  2053-2071 inşallah onların kucakladığı bir zafer olacak."

 

 Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde, 19 Mayıs  Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla Temsilci Genç Buluşması ve  TRT Spor Yıldız Tanıtım Programı'nda yaptığı konuşmada, Türk milletinin her  kökenden, inançtan, mezhepten ve meşrepten insanıyla gerçekleştirdiği büyük  kıyamın ve elde edilen zaferin manasını, eski coğrafyada yaşanan hadiselerin çok  daha iyi gösterdiğine dikkati çekti.

 

 

"Asırlarca ecdadımızın adalet ve güvenlik şemsiyesi altında huzurla  hayat sürdürülen yerlerin çoğunda bugün zulüm, çatışma, kin, nefret kol  gezmektedir. Üstelik saçtıkları fitne tohumlarıyla bu kötü manzaranın ortaya  çıkmasına sebep olanlar, kurtarıcı edasıyla çok daha büyük yıkımlara yol açmaktan  da geri durmuyorlar." diyen Erdoğan, daha 30 yıl önce Balkanlar ve Kafkaslarda  yaşanan katliamların, çekilen acıların hala gözler önünde olduğuna işaret etti.

 

Erdoğan, aynı dönemde Irak'ta defalarca yaşanan yıkımları ve akan kanı  unutmanın mümkün olmadığını vurgulayarak, Suriye'de 10'uncu yılını geride  bırakan, 1 milyonu aşkın masum vatandaşın hayatını kaybettiği krizin yol açtığı  sonuçların her gün tekrar tekrar yaşandığını söyledi.

 

 

"Uluslararası kurumlar ve devletler bu zulmü sessizce seyrediyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2. Dünya Savaşı'nın ardından Filistin  topraklarında başlayan katliamlar, sürgünler, baskınlar ve haydutlukların son  haftalarda yeniden zirve yaptığını anımsatarak sözlerini şöyle sürdürdü:

"Herkesin gözü önünde, çoğu çocuk ve kadın yüzlerce masum insan  teknolojinin son ürünü ağır silahlarla öldürülüyor. On binlerce insanın evleri  başlarına yıkılıyor. Dünyaya demokrasi, insan hakları, hukuk, adalet, özgürlük,  güvenlik vaazı veren uluslararası kurumlar ve devletler ise bu zulmü sessizce  seyrediyor. Öbür taraftan bize de ne diyorlar, 'Erdoğan bu şekilde konuşmamalı.'  Ne yapmalı, alkış mı tutmalı? Biz zulmü gördüğümüz yerde en yüksek eda ile  haykıracağız. Zira biz 'zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem, gelenin keyfi  için geçmişe kalkıp sövemem.' diyerek yola çıktık çünkü biz kanayan bir yarayı  gördük mü ciğerimiz yanar. Hanzala'yı şehit edenleri biz alkışlayamayız. İşte  Filistin'de gördüğünüz gibi 8 yaşında, 10 yaşındaki çocuk... Babası, annesi,  kardeşleri şehit ediliyor. O çırpınarak, ağlayarak onların arkasından gidiyor ve  şu ifadeye bakın, 'Baba yolun açık olsun.' Bizim de babası için, şehadete  kavuştuğu bu yolculukta 'Yolun açık olsun.' diyecek kadar şuurumuz var. Biz de o  yavruyla beraber bu şehadet yoluna çıkanlara 'yolunuz ve yolumuz açık olsun.'  diyoruz."

 

 

"Haklının güçlü olduğuna inandığımız bir dünyayı kurmak için Türkiye  var"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birileri şöyle demiş böyle demiş, onlar bizi  ilgilendirmiyor. Bizi ilgilendiren eğer hak, adalet, demokrasi diyorsak gereğini  yapacağız. 'Güçlüyüm öyleyse haklıyım', hayır güçlü her zaman haklı diye bir şey  yok. Haklının güçlü olduğuna inandığımız bir dünyayı kurmak için Türkiye var."  diye konuştu.

 

Son nefesini veren her masum çocuğun feryadının, evi başına yıkılan  her masum insanın çığlığının dünyadaki tüm siyasi, ideolojik, ekonomik çıkar  hesaplarını kökünden sarsmaya yeterli olması gerektiğinin altını çizen Erdoğan,  şunları kaydetti:

"Kudüs'te, Gazze'de ve diğer tüm Filistin şehirlerinde ölen çocuklar  değil, insanlığın bizatihi kendisidir. Yıkılan evler Filistinlilerin değil  insanlığın başına çökmektedir. Bugün İsrail'in zulmü altında inleyen masumların  feryatlarına kulak tıkayanlar, hakları alçakça çiğnenen mazlumları görmezden  gelenler, aslında kendi felaketlerinin zeminini hazırlamaktadır. Medeniyetimizin  ve ecdadımızın bize emri, zalime karşı çıkmak, mazluma kol kanat germektir."

 

 

"Elimizin ulaştığı tüm mazlumlara sahip çıkmaya devam edeceğiz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerle birlikte dünyanın her yerinde olduğu  gibi Filistin'de yaşanan zulme de var güçleriyle karşı çıkmayı sürdüreceklerinin  altını çizerek "Gençlerimizle birlikte kapımıza sığınanlara veya elimizin  ulaştığı tüm mazlumlara sahip çıkmaya devam edeceğiz. Şayet zulme direnmek ve  mazluma sahip çıkmak için bir bedel ödenmesi gerekiyorsa bunu da ödemekten asla  çekinmeyeceğiz. Uğrunda gözümüzü kırpmadan ölümün üzerine gitmekte bir an bile  tereddüt etmediğimiz, bayrağımızda ve ezanımızda sembolleştirdiğimiz değerlerimiz  bunu gerektiriyor." ifadesini kullandı.

 

 

Erdoğan, şöyle konuştu:

"Eğer bugün Kudüs'te yaşananlara sessiz kalırsak yarın sıranın diğer  mukaddes şehirlerimize de geleceğini biliyoruz. Eğer bugün Filistin'deki,  Suriye'deki, Irak'taki, Libya'daki, Karabağ'daki, Türkistan'daki kardeşlerimizin  başlarına gelene sessiz kalırsak, yarın aynı zalimlerin bizim kapımıza da  dayanacağını çok iyi biliyoruz. Eğer bugün tarihin üzerimize yüklediği  sorumlulukların gereğini fedakarca yerine getirmezsek, üzerinde yaşadığımız  toprakları bize zaten çok görenlerin yarın tepemize bineceğini de biliyoruz.  Bugün nasıl doğrudan ülkemizi hedef alan PKK'sından FETÖ'süne ve DEAŞ'ına terör  örgütlerinin hepsinin tepesine biniyorsak bölgemizi kana ve ateşe bulayanlara  karşı da mücadele etmeyi sürdüreceğiz. Eğer bugün Cudi'de, Gabar'da, Tendürek'te,  Bestler Dereler'de varsak bütün bunların sebebi, bu ülkenin istikbali ve  istiklali içindir. Bugün nasıl demokrasimize, ekonomimize, hedeflerimize  saldıranlara eyvallah etmiyorsak, kardeşlerimizi hedef alan zulme de aynı şekilde  karşı çıkmayı sürdüreceğiz. Hiç şüphesiz bu tarihi mücadelede en büyük güç  kaynağımız gençlerimizdir."

 

 

"Gençler, 2023 hedeflerimizi ne pahasına olursa olsun  gerçekleştirmeye var mısınız?"

Erdoğan, konuşmasında, Samsun'da 2 yıl önce 19 Mayıs Atatürk'ü Anma,  Gençlik ve Spor Bayramı 100'üncü yıl töreninde gençlerden söz aldığını  anımsatarak şu ifadeleri kullandı:

"Gençler, 19 Mayıs ruhunu tıpkı 102 yıl önceki gibi yaşatmaya var  mısınız? Gençler, 23 Nisan ruhunu tıpkı o günkü heyecan ve coşkuyla sürdürmeye  var mısınız? Gençler, 29 Ekim'de ilan ettiğimiz Cumhuriyetimize ilk değil son  devletimizin olduğu bilinciyle sahip çıkmaya var mısınız? Gençler, uğrunda büyük  acılar çektiğimiz, büyük mücadeleler verdiğimiz demokrasimize gözümüz gibi  bakmaya var mısınız? Gençler, 15 Temmuz'da olduğu gibi istiklalimiz ve  istikbalimiz uğrunda gerektiğinde canımız pahasına mücadeleye var mısınız?  Gençler, 2023 hedeflerimizi ne pahasına olursa olsun gerçekleştirmeye var  mısınız? Gençler, sizlere emanet ettiğimiz 2053 vizyonunu mutlaka hayata  geçirmeye var mısınız? Gençler, Türkiye'ye çelme takmaya, önüne engeller koyarak  durdurmaya çalışanlara derslerini vermeye var mısınız? Gençler, Sultan  Alparslan'ın, Selahaddin Eyyubi'nin, Ertuğrul Gazi'nin, Fatih'in, Yavuz'un,  Abdülhamid Han'ın, Gazi Mustafa Kemal'in izinden giderek maziden atiye kurduğumuz  köprüyü ebediyete kadar ayakta tutmaya var mısınız? İşte geleceğimizi emanet  ettiğimiz gençlik bu, işte Asım'ın nesli bu. İşte dosta güven, düşmana korku  veren gençlik bu."

 

 

"TRT Spor 2, yayın hayatına TRT Spor Yıldız olarak devam edecek"

Programda Gençlik ve Spor Bakanlığı ve TRT iş birliği ile kurulan yeni  spor kanalının tanıtımının yapıldığını anımsatan Erdoğan, "Test yayınlarını  tamamlayan TRT Spor 2, bundan sonra yayın hayatına TRT Spor Yıldız olarak devam  edecek." dedi.

 

TRT Spor 2'nin TRT Spor Yıldız'a dönüşümünü ve kanalın yeni logosunu  tanıtan videoların izlemesinin ardından Erdoğan, televizyon kanalının adıyla  birlikte kurumsal kimliğinin ve ekran görsellerinin de yenilendiğini söyledi.

 

 

Erdoğan, "Rengini ve ruhunu olimpiyatlardan alan, sporun her rengini  yediden yetmişe sporseverlerimiz ile buluşturacak olan TRT Spor Yıldız  kanalımızın ülkemize, milletimize, özellikle gençliğimize hayırlı olmasını  diliyorum." ifadesini kullandı.

 

Kanalın basketboldan voleybola, güreşten boksa kadar pek çok branşta  spor müsabakalarını izleyicisi ile buluşturacağını aktaran Erdoğan, engellilerin  spor müsabakalarına da ayrıca yer vereceğini belirtti.

 

 

Yeni kanalın hayata geçirilmesine emeği geçen herkese teşekkür eden  Erdoğan, şunları kaydetti:

"Hükümetlerimiz döneminde futbol yanında diğer bütün spor branşları da  cazip hale getirecek altyapıyı kurmak için özel gayret gösterdik. Gençlik ve Spor  Bakanlarıma, bunun yanında ortak çalıştığımız TRT yayın gruplarına özellikle  teşekkür ediyorum. Mahallerimize ve köylerimize kadar uzanan tesisleşme  hamlesinin neticesini yeni yetenekler keşfederek alıyoruz. Altyapının da  güçlenmesiyle ülkemizdeki profesyonel sporcu sayısı sürekli artıyor. Artık  lisansiyer sporcu sayımıza baktığımız zaman binlerce lisansiyer sporcumuz var, bu  noktaya geldik. Açılışını yaptığımız kanalın bu bakımdan gençlerimizin  motivasyonlarını yükseltecek yeni bir mecra olacağına inanıyorum."

 

 

Notlar

Programa, 81 ilden ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden gelen  temsilci gençler katıldı. Gençler adına Düzce’den Ceylan Işık ve Bolu’dan  Muhammet Ali Çelik katılımcılara hitap etti.

 

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, konuşmasının ardından 81 ilden ve KKTC’den  gelen toprak ve ay yıldızlı Türk bayrağı ile Filistin’e giden gençlerin  duygularını kağıda döktüğü, çerçeveletilmiş mektup Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet  Muharrem Kasapoğlu ve gençler tarafından takdim edildi.

 

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindeki Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat  Oktay, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Cumhurbaşkanlığı  İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve TRT Genel Müdürü İbrahim Eren sporcu  gençlerle hatıra fotoğrafı çektirdi.

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.