Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan döviz çağrısı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yatırım yapan yabancılara vatandaşlık verilmesi ile ilgili olarak, "İstiyoruz ki küresel bir yapıyı, adeta bir küresel vatandaşlık anlayışı ile ülkemizi merkez alarak burada toparlayalım. Bu adımı atmamız lazım. İş düny
A+A-
Erzurum Güncel- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Borsa İstanbul Kuruluş Yıl Dönümü Programı ve Yeni Hizmet Binası Açılış Törenine katıldı.
"15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul’da hedef alınan yerlerden birinin de Borsa İstanbul olması tesadüf değildir" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burada verdiğimiz şehitler başta olmak üzere tüm şehitlerimizi rahmetle yad ediyor, gazilerimize şükranlarımızı sunuyorum. Türkiye’ye yönelik her çeşit saldırı ekonomi boyutu ile kurgulanıyor. Türk ekonomisinin derinliğinin olmadığı dönemlerde bu saldırıların başarıya ulaşması çok daha kolaydı. 1994 ve 2001 krizlerinin birkaç milyar dolarlık spekülasyonlarla hatırlarsınız tetiklendiğini biliyoruz. Cumhuriyetin ilanının ardından başlatılan sanayileşme hamlesinin önünün 2'nci Dünya Savaşı sonrasında kesilmesinin de çok basit operasyonlarla yürütüldüğünü görüyoruz. Türkiye’yi her şeyiyle dışa bağımlı hale getirmek isteyenlerin elleri üzerimizden eksik olmadı. Benzer yöntemler zaman zaman denenmek istendi. Borsa üstünden, döviz kurları üzerinde, faizler üzerinde kriz çabaları hep yaşandı. Büyük projeleri engellemek için her yolu denediler. Ama artık şunu herkesin bilmesi lazım eski Türkiye yok. Türk ekonomisinin rakamları, hacmi, çapı çok çok büyüdü. Buna rağmen ülkemize yönelik ekonomik saldırılar durmuş değil. Milletimiz bu oyunu gördüğü için istiklalinin ve istikbalinin önemli bir parçası olarak kabul ettiği ekonomisine sahip çıkıyor. 15 Temmuz gecesi darbecilerin silahlarını durduran milletimiz ertesi sabahtan itibaren ekonomiye yönelik saldırılara karşı siper oldu. Demokrasi nöbetleri gibi ekonomi nöbetleri tutan milletime şükranlarımı sunuyorum" ifadelerini kullandı.
"Bizim sorunumuz süratli hareket edememek"
"Biz direndikçe karşımızdakiler de saldırı çıtasını yükseltiyorlar" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Son günlerde döviz kurunu silah olarak kullanıp üzerimize gelmeye başladılar. Varsın gelsinler biz de bunların alternatiflerini üretiyoruz. Hiçbir ekonomik temeli karşılığı olmayan bir şekilde döviz kurunun yükseltilmesinin başka bir izahı yoktur. Esasen bizim bu saldırıyı karşılayacak gücümüz ve imkanlarımız vardır ama maalesef eskiden beri var olan tüm çabalarımıza rağmen üstesinden gelemediğimiz bir hastalığımız yüzünden böyle bir görüntüye sebebiyet veriyoruz. Bizim sorunumuz süratli hareket edememek. İlgili kurumlarımız bekleyip kendi zaviyelerinden meseleyi taraflıca değerlendirdikten sonra ihtiyatlı şekilde harekete geçiyorlar. Bu da son günlerde yaşadığımız döviz spekülasyonlardan da olduğu gibi milletin moralini bozacak şeklide dalgalanmalara yol açıyor" diye konuştu.
"Türkiye bu durgun görüntüyü hak etmiyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sorun yaşanılan ülkelerle yeni bir dönemin içine girildiğini belirterek, "Elbette meselenin gerisindeki oyunların gayet iyi farkındayız. Özellikle Suriye meselesinin çözümü konusunda oldukça ümit verici gelişmeler yaşanıyor. Irak'ta da olumlu neticeler alınmasın için her türlü çabayı gösteriyoruz. Yakın geçmişte sorun yaşadığımız pek çok ülke ile yeni bir döneme girdik. Küresel durgunluğun aşılmaya başlandığına şahit oluyoruz. Ekonomideki güncel sıkıntılarımız çözümüne yönelik atılması gereken adımlar konusunda biraz daha hızlı olunması gerektiği açıktır. Nitekim bu adımlar atılmaya başlanmıştır. Döviz kurundaki suni şişkinliğin giderilmesi ile birlikte piyasadaki bekle gör politikasının sona ereceğini ümit ediyorum. Türkiye güçlü kamu maliyesi, bankalarının sağlam yapısı, disiplinli bütçe uygulamaları, cazip yatırım imkanları ile ekonomideki bu durgun görüntüyü hak etmiyor. Esasen ortada üstesinden gelinemeyecek bir mesele de yoktur. Tüm sıkıntılara rağmen geçtiğimiz yıl dünya ticaretinde aldığımız pay yüzde 0.89 ile tüm zamanların rekorunu kırdı. Özellikle AB ve ABD gibi büyük ekonomilere ihracatımız en yüksek seviyelere ulaştı. Ülkemizin ihracat rakamlarındaki sorunun en önemli nedeni dünya genelindeki ürün fiyatlarına düşüş, Suriye, Irak çatışma ortamları ve parite etkisidir. Şayet bizim elimizde olmayan bu sorunlar olmasaydı Türkiye'nin ihracatı yine çok yüksek artış oranlarına ulaşacaktı. Nice zorlu imtihanı geride bırakan Türkiye ekonomisinin bu sıkıntıları atlatacağına da yürekten inanıyorum" ifadelerini kullandı.
"Ekonomide savunma değil, hücum pozisyonu almalıyız"
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin ekonomik sorunlarının savunmada kalarak değil hücum pozisyonu alarak aşabileceğini vurgulayarak, "Bu konudaki yol haritamız 2023 hedeflerimiz. İhracatta daralma mı yaşıyoruz hemen yeni pazarlar, yeni ürünler, yeni pazarlama yöntemleri ile katma değeri yüksek ürünlere yönelerek 1 trilyon dolarlık hedefimize kenetlenmeliyiz. Büyümede sorunlar mı var. Hemen üretimi arttırıp, yatırımları teşvik edip dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefimize sarılmalıyız. Turizmde tekleme mi var. Hemen yeni pazarlar, yeni yöntemlerle turizm gelirlerimizi 100 milyar dolara taşımanın çarelerini aramalıyız. Eğer 2023 hedeflerimizden uzaklaşırsak önümüzdeki engelleri zaten aşamayız. Ekonomiyi sadece finans araçlarından ibaret görenler meseleye kısa vadeli bakanlardır. Salt finans değil, bizim için reel ekonomi çok önemli. Salt finans sektörü ile uğraşanlar, elindeki o finans imkanlarını kalkıp reel sektördeki attıkları adımlara kullananlar hem ülkeyi hem kendilerini batırdılar. Ekonomi insandır. Hamdolsun bizim insanımız şu anda dimdik ayaktadır" diye konuştu.
"Risk alın, hayat risktir"
Türk iş adamlarına yatırım çağrısını yineleyen Erdoğan, "Bu işi geciktirmeyin, yatırımlarınızı yapın. Kendinize güvenin, ülkeye güvenin. Bu ülkede istikrar ve güven var. Bu iki sihirli kavramı ihmal etmeyin. Bir şey daha söylüyorum. Diyorum ki risk alın. Risk almadıktan sonra bu iş yürümez. Benim ekonomi tahsilinden hocalarımdan öğrendiğim ‘ekonomi risktir’ derlerdi. Bir siyasetçi olarak siyasetin de hep risk olduğuna inanmışımdır. Bir şey daha ilave edelim hayat risktir. Ne zaman nerede gideceğimiz belli mi? Hiç ummadığınız anda ölümle de baş başa kalırsınız. Buradan açıkça ifade ediyorum. Milletimiz ve devletimiz, ülkemizin zor günlerinde yanında olan hiç kimseyi unutmayacaktır. Bu para ile pulla ölçülemeyecek kadar büyük bir vefa duygusudur. Buradan bir kez daha ülkesini ve milletini seven, bu topraklara karşı sorumluluk hisseden herkesi harekete geçmeye davet ediyorum. Yatırımlarımızı, siparişlerimizi, istihdamımızı, ticaretimizi arttırmak için ne gerekiyorsa yapıp ekonomi çarklarının işleyişine ivme kazandırmalıyız" şeklinde konuştu.
"Adeta bir küresel vatandaşlık anlayışı ile ülkemizi merkez alalım"
Başbakan Binali Yıldırım’ın yatırım yapan yabancılara vatandaşlık verilmesi ile ilgili açıklamalarını da hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizde 2 milyon dolarlık bir yatırımla giren veya burada 2 milyon doları getiren vatandaşlık imkanı alabilecek. Bunlar önemli adımlar. Bunun da riski var. Buna karşı çıkanların olduğunu da sizler biliyorsunuz. Bizim derdimiz başka. İstiyoruz ki küresel bir yapıyı, adeta bir küresel vatandaşlık anlayışı ile ülkemizi merkez alarak burada toparlayalım. Bu adımı atmamız lazım. İş dünyasını çok daha güçlü şeklide sahaya inmesi gerekiyor. Döviz oyunu, bu senaryoyu ikide bir bize dayatanların başında patlatacak şekilde bozmalıyız" ifadelerini kullandı.
"Kendi operatörlerinizi siz kurun"
Turizm sektörüne de çağrıda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Uluslararası operatörlere değil, gelin kendi operatörlerimizi kendimiz oluşturalım. Bazı firmalar bir araya gelin, bu operatör çalışmasını yapacak şirketleri siz kurun. Siz bunu kurun bakın ondan sonra nasıl daha farklı çalışmaya başlayacaklar. Bu süreçte finans kesimin reel sektöre daha fazla destek vermesi büyük önem taşıyor. Finansta yeni oyuncular sahaya girmeye başladı. Gümrük Birliği Anlaşmasının yenilenmesiyle Avrupa tarafında da hareketlenme artacaktır. Rusya ve Çin gibi dünyanın yeni ekonomik devleri ile, Afrika gibi geleceğin yükselen gücü olarak gösterilen ülkelerle yeni ilişkiler kuruyoruz. Önümüzdeki hafta 4 Afrika ülkesine gidiyorum. Orada ikili görüşmeler, heyetlerarası görüşmeler yapacağız. Bunu yapmak zorundayız. Bu fırsatları en iyi şeklide kullanarak 2023 hedeflerimize daha güçlü odaklanmalıyız. Ekonomimizin tüm aktörlerine güvenim tamdır"
Önceki ve Sonraki Haberler
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.