Cumhuriyet Savcısı Ders Verdi!
Gazetemiz Koordinatörü Recep Kapucu, hakkında suç duyurusunda bulunan AK Parti eski İl Başkanı Murat Kılıç ve eski CHP il Başkanı Avukatı Tuncer Akdaş'a Erzurum Cumhuriyet Savcısı İsmail Karataş, adeta ders verdi.
Erzurum Güncel- Gazetemiz Koordinatörü Recep Kapucu'nun Erzurum'da sürdürülen Paralel Devlet Yapılanması FETÖ/PDY operasyonları ile ilgili yaptığı haberlerde AK Parti eski İl Başkanı Murat Kılıç'ın ismine yer verdiği için yapılan suç duyurusuna Cumhuriyet Savcısı İsmail Karataş tarafından adeta tokat gibi cevap verildi. İŞTE O KARAR Soruşturmaya yer almadığına dair Karar SORUŞTURMA EVRAKI İNCELENDİ: Her ne kadar yukarda açık kimlik bilgileri yazılı müştekinin vekili olan Av. Tuncer Aktaş ve Tuba Çetin aracılığıyla Cumhuriyet Başsavcılığımıza müracaat ederek, şüphelinin www.gazeteguncel.com isimli internet sitesinde müşteki ile hiçbir ilgisi olmayan Eski Aziziye Belediye Başkanı Fatih Cengiz’in Pensilvanya’ya yaptığı ileri sürülen bir ziyareti her nasılsa mahkemedeki ifadesinde ele geçirdiği, bu ziyarete müştekinin de olduğunu ve bizzat Fetullah Gülen’i ziyaret ettiğini anlatan bir yazı yayınlayarak müşteki aleyhine İftira ve Halkı Kin ve Düşmanlığa Alenen Tahrik Etme suçlarını işlediğini belirterek şikayetçi olmaları üzerine soruşturmaya başlanılmış ise de; Anayasanın 128. ve 5187 Sayılı Basın kanunun 3. maddesiyle güvence altına alınan ‘basın özgürlüğü’ yerleşik yargıtay ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin içtihatlarında da belirtildiği üzere; toplumun sağlıklı, huzurlu, mutlu ve güven içinde bir yaşam sürdürebilmesi için gerekli olan bilgiye sahip olmalarını sağlamak, toplumda meydana gelen ve toplumu bilgilendiren konulardan haberdar etmeye hizmet eder. Bu nedenle basının olayları izleme, araştırma, değerlendirme, eleştirme ve yönlendirme suretiyle kişileri ve toplumu bilgilendirme ve aydınlatma yetkisinin yanında sorumluluğu da mevcuttur. Eleştiri herhangi bir kişiyi, eseri, olayı veya konuyu, enine, boyuna, derinlemesine, her yönüyle incelemek belli kriterlere göre ölçmek, değerlendirme, doğru ve yanlış yanlarını sergilemek amacıyla ortaya konulan görüş ve düşüncelerdir. Eleştiri bir zihin faaliyetidir ve zor bir sanattır. Genelde beğenmemek, kusur bulmak olarak kabul görmekte ise de; eleştirinin bir amacı da konuyu anlaşılır kılmak, sonuç çıkarmak ve toplumu yönlendirmek olduğundan şüphe yoktur. Demokratik toplumlar temel hak ve özgürlüklere dayanan toplumlardır. Bu tür toplumlarda devletin görevi, temel hak ve özgürlükleri korumak ve geliştirmektir. Temel hak ve özgürlükler arasında düşünce ve kanaati açıklama özgürlüğün önemli bir yeri bulunmaktadır. Bu özgürlüğün kullanılabilmesinin en önemli yollarından birisi de basındır. Geneli ilgilendiren ya da ilgilendirmesi gereken tüm olaylar hakkında halkı objektif ve gerçekleri yansıtacak şekilde aydınlatmak, çeşitli sorunlar üzerinde kamuoyunu düşünmeye çağıracak tarzda tartışmalar açmak, onu toplumsal ve siyasal oluşumlar üzerinde doğru ve gerçeğe uygun bilgilerle donatmak, yöneticileri eleştirmek, uyarmak ve bu yöntemlerle denetlemek, ayrıca içinde yaşadığı toplumun ve tüm insanlığın sorunları konusunda bireyi bilinçlendirmek durumunda olan basına bu ödevlerini yerine getirirken ihtiyaç duyacağı bir kısım haklar da tanınmıştır. Bunlar; bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma haklarıdır. Temelini anayasanın 28 vd. maddelerinden alan ve 5187 sayılı basın kanununun 3. Maddesinde düzenlenen bu hakla basın yoluyla işlenen suçlarda, hukuka uygunluk nedenlerini oluşturur. Bilgiyi yayma, eleştirme ve yorumlama haklarının kabulü için, açıklama, eleştiri veya değer yargısı biçimin de ki bilginin gerçek ve güncel olması açıklanmasında kamunun ilgi ve yararının bulunması, açıklanış şekli ile konusu arasında düşünsel bir bağ bulunması, açıklamada ‘küçültücü’ sözlerin kullanılmaması gerekir. Basın özgürlüğü demokratik hukuk devletlerinde korunması gereken önemli değerlerden birisidir, çünkü toplumun bilgi edinmesi ve gelişmesi bakımından ve aynı zamanda kültür, sanat, edebiyat, siyaset ve akla gelebilecek her alanda topluma mal olmuş kişilerin halka tanıtımında ve bu kişilerin toplum adına denetimi bakımından çok önemli görev ifa ettiğine kuşku yoktur. Bu bağlamda müştekiye, sıradan vatandaşa nazaran daha yoğun bir eleştiri getirileceği doğaldır. İfade özgürlüğü ve sınırları anayasanın 25 vd. maddelerinde düzenlenmiş, basın kanunun 3. Maddesinde de basının özgür olduğu belirtildikten sonra hangi hallerde sınırlanabileceği hüküm altına alınmıştır. Avrupa insan hakları sözleşmesinin 10. Maddesinin 2. Fıkrasında sınırlama halleri gösterilmiştir. Şüphelilerin kaleme aldığı yazılar ve yaptıkları haber içeriğinde istisnai olarak sayılan bu sınırlama hallerini ihlal etmediği, bu kapsamda şüphelinin kaleme aldığı haberin yukarıda açıkça izah edilen nedenlerle basın özgürlüğü kapsamında ve sınırları içerisinde değerlendirilmesinin gerektiği, söz konusu yazılarda İftira ya da Halkı Kin ve Düşmanlığa Alenen Tahrik Edecek niteliği taşıyan herhangi bir unsurun bulunmadığı bu nedenle söz konusu suçların kanuni unsurları itibariyle oluşmadığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla; Olayın hakkında açıklanan nedenlerle KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA, karardan bir suretin müşteki vekili Tuncer Aktaş’a ve şüpheliye TEBLİĞİNE, suçtan zarar görenin kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 15 günlük yasal süreç içerisinde Erzurum Sulh Ceza Hakimliğine itiraz yoluna başvurabileceğine CMK’nun 172 ve 173. Maddesi uyarınca karar verildi. 03/05/2016 İSMAİL KARATAŞ Cumhuriyet Savcısı
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.