Erzurum Güncel- HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin Meclis grup toplantısındaki konuşmasında hükümete çok sert sözlerle mesaj verdi. özellikle AK Parti için çok konuşulacak bir tabirle seslenen Demirtaş 'Elmalı şeker 12 yıldır iyi gidiyordu. Şekeri bitti, elmayı halk yedi, sap AKP’nin elinde kaldı." dedi.

Demirtaş, Meclis konuşmasına engellilere selam vererek başladı; Dünya Engelliler Günü'nün önemine ilişkin açıklamalar ve yine AK Parti'ye birtakım eleştiriler yaptı. HDP Eş Başkanı Demirtaş, son günlerin en çok konuşulan konusu olan seçim barajına ilişkin eleştirilerini sürdürürken 'Seçim barajı yüzde 10 olarak kalsa da aşacağız"dedi.

Demirtaş, daha önce de iddia ettiği 'IŞİD Kobani'ye Türkiye topraklarından saldırıyor' sözlerini yeniden hatırlatarak, birtakım fotoğraflar gösterdi; "Başbakana bu görüntüleri gönderdik. Bizimki iddiaysa kendi kayıtlarınızı inceleylin. " dedi.



İşte Demirtaş'ın o konuşmasından önemli satırlar: 

"ENGELLİ AİLELERİNE; HOŞGELDİNİZ"

Engelli ailelerine, dernek ve federasyonlarına hoş geldiniz, şeref verdiniz diyorum. Seksen beş yıllık bir çınar Gülizar Kaytan’ı maalesef kaybettik. Ailesine, sevenlerine başsağlığı diliyoruz. Dersim’in acılarına tanıklık etmiş, tüm yaşamını demokrasi ve özgürlük mücadelesine adamış biri olarak emanetine sahip çıkacağız. 

Haftasonu Antep il kongremizdeydim. Ocak ortasına kadar kongre sürecimizi tamamlamış, 81 ilde örgütlenmiş olacağız. 

Bugün Dünya Engelliler Günü ama engellilerin sorunu bir güne sıkıştırılamayacak derecededir.  Türkiye toplumunun %12si engelli ama onlar yokmuş gibi davranıyoruz. Kim ki engellileri yok sayıyorsa kendini eşitlikçi saymasın. Parlamentonun engelini aşacağız, önümüzdeki dönem engelli arkadaşlarımız HDP’de milletvekili olacak. 

Engelli yurttaş adliye binasına giremiyor. Açık söylüyorum, hangi partiden olursa olsun belediyeler kusurlu. Engelliyi gözetmeden ruhsat veriyorsan suç senindir. Engelli yurttaş adliye binasına giremiyor. Açık söylüyorum, hangi partiden olursa olsun belediyeler kusurlu. Engelli yurttaş üretimde bulunmak, toplumsal varlığın bir parçası olmak istiyor. 

İşveren, engelliyi işe alırsam ne kazanırım diyor. Böyle bakmayacaksın. İnsanlık için nasıl olur diye bakacaksın. Yüz binlerce engelli yurttaş üretim yapmak istiyor, halen önlerinde engeller. Engelliler en yakın yerde istihdam edilmelidir. 

"DERS KİTAPLARINDAKİ FOTOĞRAFLARA BAKIN"

Engelli çocuklar ve engellilerin çocukları evlerine en yakın okulda rahatça okuyabilmeliler. İstanbul Milli Eğitim Müdürüne sesleniyorum. Fatih'te işitme engellileriçin uygun birçok bina varken neden Büyükçekmece’de okul açıyorsun? Ana sınıfından başlayarak çocuklarımızın engellilik bilincine dahil edilmesi lazım. 

Ders kitaplarındaki fotoğraflara bakın, fizik olarak “makul” kişiler var. Neden engelli bir doktorun fotoğrafı yok? Bulamazsınız.

Engellilerin hakkıdır; lütuf değil, sadaka değil. Cihazların ödemeleri insanları mağdur ediyor. İşitme cihazlarının parası tam ödenmiyor. Yoksulsan duyma deniliyor. Bu kadar da değil, bir kaç yılda da bir gidip rapor almak zorunda kalıyorlar. Bir kere almışlar bu raporu, neden tekrar tekrar isteniyor? 

Devlet kendisine güvenmiyor, ya rapor sahteyse diyor. Sisteminde hırsızlık varsa, neden bunun cezasını engelli yurttaş çekiyor? Daha biraz önce bu ülkenin başbakanı utanmadan, sıkılmadan barajı savundu. “Biz getirmedik” dedi. E peki kim getirdi? Baraj nedeniyle bedava koltuklarda oturan AKP milletvekilleri, hiç mi utanmıyorsunuz?!

Bakın, Saadet Partisi 6 milletvekili çıkarabilirdi, baraj nedeniyle çıkaramamış. Başka partilerin de vekilleri olabilirdi. Seçim barajını savunmak “Ben hırsızım, oyları çalmaya da devam edeceğim” pişkinliğinden başka nedir?

"BARAJ YüZDE 10 DA OLSA BİZ O BARAJI ŞACAĞIZ"

Baraj %10 da olsa biz o barajı aşacağız, barajı aşarak kaldıracağız ve geldiğimizde bu parlamentoyu hırsızlara dar edeceğiz! 2015 seçimleri onlar için felaket yılı olacak. HDP parlamentoya çok daha güçlü gelecek! Bir kez daha söz veriyoruz, başkanlık rüyaları rüya olarak kalacak! Asla izin vermeyeceğiz!  Pazarlık dedikodularına inanmayın, asla! Tam tersine, sarayları sultanlara dar etmeye geliyoruz!

"ELMALI ŞEKERİN SAPI AKP'NİN ELİNDE KALDI"

Bak kamu düzenini kim ihlal ediyor. Bu halk, yani kamu. Bu da senin polisin, düzeni ihlal eden. Ey AKP, korkmuyorsanız hadi kaldıralım barajı. Biz önerdik, muhalefet partileri teklifte bulunmadı diyorlar, yalan. Kökü yalan!  İsim isim önümde, kaç milletvekiliniz aslında seçilmeden milletvekili olmuş. Oy almamışsın, hangi milletin vekilisin?!  Kenen Evren'in ipiyle niye kuyuya iniyorsunuz? Bakın onun sonuna. AKP söylemde başka eylemde başka olmayı maharet sayıyor. Baskıcılığı elmalı şeker diye yutturmayı maharet sanıyorsunuz. Elmalı şeker 12 yıldır iyi gidiyordu. Şekeri bitti, elmayı halk yedi, sap AKP’nin elinde kaldı.

Yüzlerce polis 22 öğrencinin üzerine saldırıyor. Yeni Türkiye işte. Anayasanın açık ihlali. Yeni Türkiyeyi inşa ediyorlar. Copla gazla. Bu Başbakanı tatmin etmiyor, sarayın sultanını kesmiyor, daha fazla yetki istiyorlar. Gece gündüz gaz cop tutukla yetmiyor, kesmiyor beyefendileri. Güvenlik adı altında yasa getiriyorlar parlamentoya. Bu çocuğun hakkını istemesinden korkuyorlar, korkun. İşçiden, emekçiden korkun, çünkü onlar sarayları başınıza yıkacak olanlardır.

"KORKUYORLAR"

Düşünün, kadından sorumlu kadın bakan konuşuyor, bir kadın soru sormak istiyor, koruma bakanın gözünün önünde ona şiddet uyguluyor. Niye? çünkü korkuyorlar! 

Diyorlar ya "Demirtaş da seçilseydi o sarayda oturacaktı.” İki odalı bir yer başımızdan fazladır, ne sarayı? İktidara geldiğimizde Cumhurbaşkanını saraydan çıkartacağız, ne işi var orada? Saray maray Türkiye’ye yakışmaz. Sen halksın. Ayağa kalk, elini masaya vur ve sarayı sultanlara dar et! 

Hırsız değilsen, çalmadıysan ne diye yayın yasağı koyuyorsun? Kendine güveniyorsan canlı yayın istersin.

 İş kazaları adı altında yaşanan iş cinayetleri devam ediyor. Bu kavramı da doğru kullanmak gerek, iş kazası değil, iş cinayeti. Siz her türlü tedbiri alırsınız, kaza olur, bunun adı iş kazası. Türkiye’de yaşananlar iş cinayeti.

"PATRONLAR KAçMASIN DİYE İŞçİYİ KURBANLIK GİBİ..."

Patronlar kaçmasın diye işçiyi kurbanlık koyun gibi patronun önüne koyuyorlar. İşte Ermenek. En kısa zamanda gensorumuzu tekrar vereceğiz 
BEDAŞ işçileri, “Can güvenliğimiz yok” diyerek çalışmak istememiş, çıplak kablolar için yalıtılmış eldiven bile verilmediği için. Sen misin eldiven isteyen, işten çıkartılmışlar. çalışma Bakanı işten çıkartılan bu işçileri ziyaret etti mi? “Ben yoksulum sarayını protesto ediyorum” diyene yapılan da ortada. Tek yol var, direnmek. İşçiler gibi. Bir arada durarak. 

"BURSALILAR KANSER OLABİLİR"

2015 seçimlerinde işçi temsilcilerinin değil, işçilerin milletvekili olması için çaba göstereceğiz. Bursa’nın organize sanayi bölgesinde bir termik santral yapılıyor. Linyit kömürüyle çalışacak. 100 binden fazla Bursalı’nın kanser riski söz konusu. Uludağ’a yağan kar miktarını bile değiştirecek nitelikte.

Yeraltı kaynak sularını çekecek bu santral. Bursa’nın pınarlarını kurutacak. Niye? Org

IŞİD teröristlerinin TMO silolarından Kobanê'ye saldırı görüntüleri var. Türkiye topraklarından saldırdılar.  anize sanayi için ucuz enerji... Bursa halkı adına uyarıyoruz, bundan vazgeçin. Enerji ihtiyacı var, buna itiramız yok. Ama doğaya, tarihe zarar vermeden.

Akkuyu’ya, Yırca’ya, Bursa’ya santral yaparsanız halk bunu kabul etmez. İsyan nedenidir, isyan. Doğanın tahrip edilmesine izin vermemeliyiz. Bursa’da 100 kuruluşun oluşturduğu termik santral karşıtı platformu destekliyoruz.



"IŞİD TERöRİSTLERİ KOBANİ'YE TüRKİYE'DEN SALDIRIYOR"

IŞİD teröristlerinin TMO silolarından Kobani'ye saldırı görüntüleri var. Türkiye topraklarından saldırdılar. Selamlaşma görüntüleri var. 45 dakika 1 saat sürdü bu görüşme.  Başbakana bu görüntüleri gönderdik. Bizimki iddiaysa kendi kayıtlarınızı inceleyin. Başbakana bu görüntüleri gönderdik. Bizimki iddiaysa kendi kayıtlarınızı inceleyin. 

''internethaber''