Deniz davasında ‘sevgili’ savunması
Değer Deniz davasında ‘sevgili’ savunması: Sözleri erkekliğime dokundu, öldürdüm
Erzurum Güncel- Müzisyen Değer Deniz’in öldürülmesine ilişkin davada ilk kez hakim karşısına çıkan sanık C.M., sevgili olduklarını ve cinayeti ‘erkekliğine hakaret edildiği’ için işlediğini savundu. Deniz ailesinin avukatlarından Çiğdem Hacısoftaoğlu ise sanığın haksız tahrik indiriminden faydalanmak ve daha az ceza almak amacıyla böyle bir savunma yaptığını belirterek, ''Bu davada sanığın ‘Erkekliğime laf söylediğini iddia edersem kurtulurum cezadan’ düşüncesine kapılmasının tek nedeni, kendinden önceki kadın katillerinin benzer savunmalarla az cezalar almaları'' dedi. Değer Deniz, 5 Mayıs 2015’te İstanbul Beyoğlu’ndaki evinde katledilmiş, önce bir hırsızlık vakası olarak kayda geçen cinayetin bir cinsel saldırı sonucunda işlendiği ortaya çıkmıştı. Dahası iddianamede, Deniz’in, sabah saat 05:40 sularında evine giren C.M.’nin ayak sesleri üzerine çığlık atarak uyandığı, Deniz’i boynunu sıkarak bayıltan C.M.’nin ellerini telefon şarj kablosuyla ve boynunu çanta askısıyla bağlamasının ardından genç kadına tecavüz ettiği belirtiliyor. İddianamede ayrıca, Değer Deniz’e uyguladığı cinsel saldırı ve fiziksel şiddetin ardından cep telefonuyla klarnetini alarak kapıya yönelen C.M.’nin, evi terk ederken Deniz’i yerde baygın biçimde, ayaklarıyla kollarını oynar ve titrer halde gördüğü de ifade ediliyor. Davada ilk duruşma dün görüldü. 14.00’te görüleceği açıklanan duruşma, üç saat gecikmeli olarak 17.00’da başladı. Mahkeme heyeti, basına kapalı yapılacağı söylenen duruşmanın açık yapılmasına karar verirken, sanık 17 yaşındaki C.M., yazılı olarak savunma verdi. Diken internet sitesinden Burcu Karakaş'ın haberine göre, Değer Deniz’e şiddet uygulayan ve tecavüz eden C.M., savunmasında şunları söyledi: “Beni birkaç kere sokakta bali çekerken görmüştü. Arkadaşımın köpeklerini gezdirirken tanıştık. Bir gün ‘Burada içme, evime gel’ diye beni çağırdı. Evde uyuşturucu kullandım. Sevgili olduk. Biri tarafından 15 gün kaçırıldım. O süre boyunca görüşemedik. Geri dönünce kendisini görmek istedim. Pencereyi açık görünce evde olduğunu anladım. Evde olmadığında mutlaka pencereleri kapalı tutuyordu. Zili çaldım, açmadı. Eve tırmanarak çıktım. Beni görünce şaşırdı. Eve nasıl girdiğimi sordu ama sonra, ‘İyi yaptın pencereden girmekle’ dedi. Odada tek taş yüzük gördüm, ne olduğunu sordum. ‘Sen 15 gün yoktun, bir arkadaşımın hediyesi’ dedi. Kıskandım. Sözleri erkekliğime dokundu. Dayanamadım, öldürdüm.” Hürriyet
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.