Erzurum Güncel- İzmir'deki bir prefabrik fabrikasında kaynak işçisi olarak çalışan 26 yaşındaki Sinan Demir, Türkiye'yi yasa boğan 6 Şubat depremini duyar duymaz afet bölgesine yardıma koştu. 6 gün Adıyaman'daki arama kurtarma çalışmalarına katılan Demir, döndüğünde işten atıldı.

Sabah'ta yer alan habere göre Demir, Kahramanmaraş'ta 6 Şubat'ta yaşanan depremi duyar duymaz büyük üzüntü yaşadı. Afet bölgesindeki arama kurtarma çalışmalarına destek olmak için Adıyaman'a gitmek istediğini söyleyen Demir, işyerinden izin istedi. Ancak iddiaya göre Demir'e izin verilmedi, istifa etmesi söylendi. Önüne koyulan boş kağıda istifa dilekçesi yazması istenen Demir, bunu kabul etmeyip Adıyaman'a gitti. Demir, bölgede 6 gün boyunca çalışmalara katılırken, iddiaya göre iş yeri yöneticisi kendisini arayarak 1 hafta izin yazdığını söyledi. 6 gün sonra İzmir'e dönen Demir, iş başı yapmak için fabrikaya gittiğinde büyük bir şok yaşadı. Demir, güvenlik görevlileri tarafından içeri alınmadı.

İşsiz kaldığı için büyük bir üzüntü yaşayan Demir şunları ifade etti:

 "İşyerini izinsiz terk ettiğim gerekçesiyle işten atıldığımı yazarak ihtarname çekmişler. 5 gündür işe gittiğimi sanıyorlar. Eşime kovulduğumu söyleyemedim. 10 aylık bebeğim var. Eşim öğrenirse etkilenir. Ne kadar saklayabilirim bilmiyorum. Bu yüzden sabah işe gider gibi çıkıyor, akşam eve dönüyorum" dedi. Afet bölgesine gidebilmek için işyerinden izin istediğini aktaran Demir, "Ancak izin vermediler. Önüme boş kağıt koyarak istifamı yazmamı istediler. İstifa etmedim ve daha sonra Adıyaman'a gittim. Telefonda izinlisin deyip ihbarname hazırlayıp işten çıkışımı vermişler. 14 Şubat tarihinde deprem bölgesinden döndüğümde güvenlik görevlileri beni içeri almadı. Bana oyun oynadılar. Eşyalarımı alıp çıktım"

ŞİRKET AÇIKLAMA YAPTI

Sargın Prafabrik konuyla ilgili bir açıklama yayınladı. Açıklamada, "Geçtiğimiz hafta bir şirket çalışanımızın hizmet akdinin sona erdirilmesi akabinde feshin çalışanın "depremzedelere yardım etmeye gitmesi nedeniyle" sona erdirildiği iddiasıyla sosyal medyada başlatılan tek taraflı, haksız ve gerek şirketimizin gerekse şirket ortaklarının şahsiyetlerine yönelik yargısız infaza dönüştürülmeye çalışılan paylaşımlar nedeniyle bu açıklamanın yapılması zorunluluğu doğmuştur.

Bahse konu çalışan 8 Şubat tarihinde deprem bölgesine giderek enkaz kaldırma çalışmalarına katılmak istediğini bildirmiştir. İşveren olarak gerek iş sağlığı ve güvenliği hükümleri gerek yasal sorumluluklar gerekse yetkililerin profesyoneller haricinde enkaz kaldırma çalışmalarına katılımın yapılmasının riskli olduğu beyanları dikkate alınarak çalışandan deprem enkaz kaldırma çalışmalarına katılabilecek yetkinliğe sahip olup olmadığı sorulmuştur.

Bahse konu çalışan 8 Şubat tarihinde deprem bölgesine giderek enkaz kaldırma çalışmalarına katılmak istediğini bildirmiştir. İşveren olarak gerek iş sağlığı ve güvenliği hükümleri gerek yasal sorumluluklar gerekse yetkililerin profesyoneller haricinde enkaz kaldırma çalışmalarına katılımın yapılmasının riskli olduğu beyanları dikkate alınarak çalışandan deprem enkaz kaldırma çalışmalarına katılabilecek yetkinliğe sahip olup olmadığı sorulmuştur.

Bunun üzerine çalışan-kamera kayıtlarında sabit olduğu üzere gerek işverene gerekse işyerindeki amirlerine hakaret ederek işyerini saat 16 sularında izinsiz şeklide terk etmiş ve hemen akabinde yaklaşık aynı saatlerde bel ağrısı nedeniyle 8-11 Şubat tarihleri arasında manidar bir şekilde rapor almıştır. Gerçekten bel ağrısı olan, belinden rahatsızlığı olan raporlu bir kişinin deprem çalışmalarına katılmasının ne kadar doğru olduğunu yine kamuoyunun takdirine bırakmakla birlikte raporu tanzim eden doktoru da şaibe altında bırakan çalışan yine İzmir'den ayrıldığına dair şirketimize bildirimde bulunmadı" denildi.

HUZUR BOZUCU DAVRANIŞLARDA BULUNDU

Açıklamada ayrıca şu ifadeler yer aldı: "Birkaç gün sonra amirine Adıyaman'a gittiğini ve pazartesi günü işe geleceğini bildirmiştir. Buna karşılık yine hiçbir bildirimde bulunmadan 13 ve 14 Şubat'ta (Pazartesi-Salı günleri) işe gelmeyen çalışandan şirketimiz tarafından işverene yapmış olduğu hakaret raporlu olduğu halde şirkete bildirimde bulunmadan şehir dışına çıkması ve yine bildirimde bulunmadan işe gelmemesi ile ilgili noter marifetiyle savunması istenmesi zorunluluğu doğmuştur. Bahsi geçen çalışan tebligata rağmen savunma vermediği, belge sunmadığı gibi tebligatın yapılmasının hemen ertesi şirketimize gelerek huzur bozucu davranışlarda bulunmuştur. Yukarıda izah edildiği şekilde gerçekleşen olaylardan sonra çalışanın gerçekleştirmiş olduğu bu iş ve işlemlerden ötürü hizmet akdine haklı nedenle son verilmiştir."