Erzururm Güncel- “Özellikle alışverişte askıda gördüğümüz o incecik elbiseyi giyip ayaklarımızın yerden kesilmesini beklerken hayal ettiğimiz kuğu gibi bir görüntü yerine fazlalıkların oluşturduğu moral bozucu görüntüyle karşılaşmak ya da denemeye cesaret edememe sorunlarıyla başbaşa kalıyor olabiliriz. Bu durumda yanlış giden bir şeylerin değişmesi gerekmektedir” diyen Diyetisyen Burcu Dayı konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Yaşam tarzımızı kurcaladığımızda söz konusu özellikle beslenme ve fiziksel aktivite ise burada bir değişikliğe ya da arka planda kalmış güzellikleri ortaya çıkarmaya başlayabiliriz. Yaşam tarzının diğer adına diyet diyoruz. Diyet aç kalmak, zayıflamak vs. demek değildir. Adından da anlaşıldığı gibi yaşam tarzı yani; yeme-içmeyle uyku, hareket, alışkanlıklar kısaca günlük hayatta yaptığımız her şey. Ancak bahsettiğimiz gibi incecik kıyafetlerin içine girmeyi istemek kadar sağlıklı bir yaşam sürmeyi de amaçlamalıyız. Bu da yeterli ve dengeli beslenmekten geçer. Her bünyeye göre değişen uygun kilo ve bu kiloya uygun günlük kalori miktarı vardır. Kalori miktarına göre tüketilecek bir de besin miktarları vardır. Buna yeterli beslenme diyoruz. Dengeli kısmı da proteini, karbonhidratı, yağı, vitamini, minerali ölçülü dağıtılmış bir beslenme şekliyle olur. Sağlıklı beslenerek diyet uygulamadaki amaç; başlangıçta ağırlık kaybını sağlamak devamında ise kaybedilen ağırlığı korumaktır. Diyete başlamadan öncelikle karar vermeniz gerekir. Her gün değil haftada 1-2 kez tartılın.” Dedi. SEVDİĞİNİZ YEMEKLERDEN ÖMÜR BOYU YOKSUN KALACAĞINIZI DÜŞÜNÜP KARAMSARLIĞA KAPILMAYIN Diyetisyen Burcu Dayı daha sonra şunları kaydetti; “Sevdiğiniz yemeklerden ömür boyu yoksun kalacağınızı düşünüp karamsarlığa kapılmayın. Bu yemeklerden haftada bir kez az miktarda yiyebilirsiniz. Mutlu yaşamak mutlaka mükellef bir yemek sofrasının basında saatlerce oturmak anlamına gelmez. Gerçekçi olun, iradenizi fazla zorlamadan da kilo verebilirsiniz. Kilo vermeyi aceleye getirmenize gerek yok, ağır ama emin adımlarla hedeflerinize ulaşabilirsiniz. Birdenbire bir haftada 5-10 kilo vermeyi kafanızdan çıkarın. Unutmayın çok hızlı verilen kilolar aynı hızla fazlasıyla geri alınır. Diyet kişiye özel olmalıdır ve ağırlık kaybı yavaş ve uzun süreli olmalıdır. Haftada 3 kiloyu geçtiğinde sağlığı olumsuz etkiler ve yağ, kas kitlesi oranı bozulur. Ayrıca yarı aç kalınarak yapılan diyetlerde de ağırlık kaybının 2/3'ü kas, geri kalanı su kitlesinden olmaktadır. Bu nedenle verilen kilolar kısa sürede yağ olarak geri alınır. Tek yönlü beslenme diyetleri uygulanmamalıdır. Özellikle de şimdilerde zararlı bir moda haline gelen ve diyetisyen tarafından kaleme alınmamış Karatay diyeti, eğer kolesterol hastalığına yatkınlığınız varda sizi direk ölüme götüren bir beslenme tarzıdır. Diyetle alınan protein, karbonhidrat ve yağ arasında denge sağlanmalıdır. Şişman bireyler zayıflatıldıklarında; kan basınçları, kan lipid değerleri normal sınırlara düşmektedir. Hızlı kilo kaybı; serbest yağ asitlerinin artmasına, trigliseritlerin yükselmesine neden olur. Bu sebeplerden dolayı hızlı kilo verilmesi önerilmez. Besinlerle günlük yeterli protein alımı sağlanmalıdır. Proteinden kısıtlı diyet yapıldığında vücut kas kitlesi kaybı daha fazla olmaktadır. Fazla tüketilmesinde ise karaciğer ve böbrek rahatsızlıklarına yol açabilir. Kan yağlarının yükselmesini önlemek, dolayısıyla damar sertliğinden kaçınmak için alınan yağların türüne ve oranına dikkat edilmelidir. Doymuş yağ (katı yağlar), zeytinyağı ve diğer bitkisel yağlar gün içinde eşit miktarlarda dağıtılmalıdır. Karbonhidratlı besinler zayıflama diyetlerinden çıkarılmamalıdır. Bunun yerine tüketilen karbonhidrat türü ve miktarına dikkat edilmelidir. Şeker, unlu besinler gibi basit şekerler yerine tokluk hissini arttıran, kabızlığı engelleyen ve kilo kontrolünü kolaylaştıran kurubaklagil, kepekli besinler, taze veya kuru meyveler gibi kompleks karbonhidratlar tercih edilmelidir. Sağlıklı bir diyet sıvı ihtiyacı karşılanmadan tam anlamıyla gerçekleşmez. Günlük sıvı gereksinimi yetişkinlerde 2-2,5 litredir. Vücuttan metabolik atıkların atılması ve vücudun yaşamsal dengesinin sağlanması için su tüketimine dikkat edilmelidir. Yeterli ve dengeli düzenlenmiş diyetlerde vitamin mineral yetersizlikleri görülmez, ekstra tablet kullanımı önerilmemektedir. Diyette öğün düzenine dikkat edilmelidir, 3-6 öğünlük düzenli ve sık aralıklarla uygulanmalıdır. Bu gereğinden fazla yemeyi ve kaçamakları önler, acıkmayı geciktirir ve bir sonraki öğünde besin alımını azaltır. Diyetin daha yararlı olması için egzersizle takviye edilmelidir. Yalnız diyet yapıldığında yağ kitlesinin yanı sıra kas ve su kitlesi de kaybedilir, egzersiz bunu engellemektedir.”